CHP'yi (yine) kim dizayn ediyor?

CHP'de bir devir kapandı.

Siyasi dizaynla başlayan 13 yılın ardında yine mi dizayn mı var?

TİPİTİP ÖZGÜR

2002'de başlayan siyasi kariyeri boyunca ilk kez şahsi hırsla girdiği savaştan ağır yenilgiyle çıktı Kemal Kılıçdaroğlu.

Tam, CHP Genel Başkanı sıfatıyla 13 yılda girdiği 12 seçimi de kaybederek Türk siyasetinde müstesna bir yer edinmişti ki MHP lideri Devlet Bahçeli'nin bir zamanlar "Tipitip" adını taktığı Özgür Özel'e yeniliverdi.

Üstelik 21 yılın ardından ilk kez demişti "Ben Kemal, geliyorum" diye.

Gelemedi.

Gelemeyince de "Bay bay Kemal" oldu.

21 yıllık rakibi Erdoğan'ın taktığı isim kaderi oldu.

KILIÇDAROĞLU BIKKINLIĞI

Lakin ben 300 oy farkla CHP Genel Başkanlığına seçilen Özgür Özel'in kurultay yarışını kazandığını düşünmüyorum.

Evet Özel aday oldu, kampanya yürüttü, kürsüde konuştu vesaire ama seçimi hakikaten o mu kazandı?

Bence hayır. Özgür Özel kazanmadı.

Kemal Kılıçdaroğlu kaybetti.

Bu ikisi arasındaki fark, Özel gibi siyasi pırıltıdan ve politik vizyondan yoksun birini bile lider koltuğuna taşıyacak denli güçlenen Kılıçdaroğlu bıkkınlığıdır.

Kılıçdaroğlu dönemi tam bir "kısır kavga" dönemdir.

ESAS OĞLAN NEREDE?

İşin bir de Ekrem İmamoğlu boyutu var tabii.

"Kılıçdaroğlu gitmeli, İmamoğlu gelmeli" söylentisi dün çıkmadı sonuçta ortaya.

Kendi kendine de çıkmadı.

İmamoğlu'nun İBB Başkanı seçilmesiyle başlayan bir kampanya var.

Önce İmamoğlu'nun İBB bütçesini önlerine döktüğü profesyoneller çalıştı bu kampanyayı. "Kahraman" üretip toplumun gözüne soktular.

Sonra "Meral Abla" efsun kattı kampanyaya. Gözünde "Rabbi Yesir" mi görmedi, -haşa- Fatih Sultan Mehmet'e mi benzetmedi, Ankara'dan örgü atkılar getirip boynuna mı dolamadı daha neler neler...

Epeyce emek verdi ama "e hadi, çık ortaya" dediğinde "kardeşim Ekrem"i çıkaramadı Kılıçdaroğlu'nun karşısına.

İmamoğlu neden korktu, neyi göze alamadı, o ayrı konu.

Ama sonuçta bunca şey olurken Özgür Özel mi vardı?

Değişimin de değişim söyleminin de arkasında İmamoğlu vardır.

Bu işin finansörüdür, patronudur.

Diğeri "esas oğlan" sahneye çıkana kadar yerine geçen dublörden ibarettir.

DEVRİK BAŞKANIN İDDİASI

Şimdi gelelim başlıktaki soruya.

Soru bana ait olsa da cevap "devrik Başkan"a ait.

Herkes Kemal Kılıçdaroğlu'nun "sırtımda hançerle seçime girdim", "değişimciler asıl değişmeyenlerdir" gibi vurgularına dikkat kesildi ama bana kalırsa olup bitenlere ve olacak olanlara dair iz sürülmesi gereken yer burası.

Bay Kemal'in siyasi dizayn iddiası.

Şimdi dönün ve Kılıçdaroğlu'nun kurultay konuşmasının 36. dakikasını yeniden dinleyin.

Şöyle diyor orada:

"Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak için başka partilerin CHP'yi dizayn etmesine izin vermeyeceksiniz! Kimlerin neyi beklediklerini çok iyi biliyorum. CHP'yi nasıl karıştırdıklarını da iyi biliyorum."

Demek ki FETÖ kaset kumpasıyla Baykal'ın yerine getirilen Kılıçdaroğlu, karşısına çıkartılan isimlerin CHP'liliğine, niyetine ve ilişkilerine dair şüphe taşıyor.

O kişiler İmamoğlu ve Özel midir?

Başka isimler de var mıdır?

CHP'yi dizayn etmek için bekleyen o parti hangisidir? Sahne arkasında kimler var?

Cevap bekleyen sorular bunlar.

Kılıçdaroğlu'nun 13 yılda tanınmaz hale getirdiği, sağa açıyorum deyip HDP'lileştirdiği CHP'den daha başka ne yapmayı hedefliyorlar acaba?

BLİNKEN'A ÜÇ KRAL HAREKET

BİR: ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve beraberindeki heyeti karşılamaya vali yardımcısı göndermek.

İKİ: Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın kendisine sarılmak üzere hamle yapan Blinken'ı "diplomatik ölçüler içinde" uzaklaştırması.

ÜÇ: Diplomatik ölçüler, teamüller ve bir dolu zaruretler yüzünden yapılamayanı Av. Gülden Sönmez'in yapması. Sönmez, Dışişleri'ne giren Blinken'a "Burada çocuk katili var" diye bağırarak milyonların sesi oldu.