Direniş olmazsa ne Gazze kalır ne Filistin!

Önce tarafları tanıyalım.

İşgal gayrimeşrudur. İşgale karşı direniş meşrudur.

İsrail işgalcidir. Filistinlilerin topraklarını işgal etmiş, işgal etmeyi sürdüren, Filistinlileri Filistin'den uzaklaştırmayı temel politika olarak benimsemiş bir devlettir. Filistinlilere karşı attığı bu insanlık dışı adımlar gayrimeşrudur.

İşgale karşı direnen Filistinlilerin direnişi de meşrudur. Bu direnişi geçmişte Filistin Kurtuluş Örgütü yapıyordu, direnişi meşruydu.

Bugün direnişi HAMAS sürdürmektedir ve meşrudur.

Ayrıca HAMAS işgale karşı direnişin yanı sıra Filistin halkının en büyük siyasi partisidir. Uluslararası gözlemcilerin denetiminde yapılan son seçimlerde, 132 sandalyeli Filistin parlamentosunda 74 milletvekili kazanmıştır.

Yani HAMAS aynı zamanda Filistin'in milli iradesini temsil etmektedir.

Yani HAMAS karşıtlığı aslında Filistin'in milli iradesine karşı saygısızlıktır!

Gerçek böyleyken, başta ABD olmak üzere Batılı devlet yönetimlerinin, İsrail'in HAMAS'ı yok etme projesine destek vermeleri kendilerini inkârdan başka bir anlam ifade etmez.

Kendileri seçimle işbaşına geldikleri halde seçimle işbaşına gelmiş olan HAMAS'a karşı sergiledikleri tavır, kelimenin tam anlamıyla demokrasi düşmanlığıdır.

Zaten Batı'nın ikiyüzlülüğü tam da burada ortaya çıkıyor.

Onlara göre, demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve diğer tüm hakların hepsini Batı insanı hak eder; başkalarının ve tabiatıyla Müslüman halkların böyle bir hakkı yoktur. Filistinlilerin de yoktur!

Oysa HAMAS'ın demokratik temsil gücü, HAMAS karşıtı yönetimlerin temsil gücünden daha fazladır.

HAMAS'ın temsil gücü Netenyahu'nun temsil gücünden de daha fazladır!

Netenyahu'nun 120 sandalyeli İsrail Meclisi Knesset'de 34 milletvekili vardır, HAMAS'ın 132 sandalyeli Filistin meclisinde 74 milletvekili var.

Kimin halk desteği daha güçlü?

'HAMAS Filistin'i temsil etmiyor' diyenler kendileriyle kıyaslasınlar bakalım; kimin temsil gücü daha fazla!

Mesela son seçimlerde Fransa cumhurbaşkanı Macron %58, ABD Başkanı Biden %51.3 ve Almanya Şansölyesi Scholz %25.7 ile seçildi. HAMAS'ın son seçimlerde aldığı oy oranı ise %73!

Kimin temsil gücü daha fazlaymış!

'HAMAS Filistinlileri temsil etmiyor' diyen Mahmud Abbas'ın partisi FETH'in mecliste 45 milletvekili var, HAMAS'ın 74!

HAMAS Filistin'in meşru temsilcisi ve işgale karşı direnen meşru bir partidir!

İsrail'in işgal politikası ise gayrimeşrudur.

Aksa Tufanı yarma harekâtıyla HAMAS, Filistin davasını tekrar dünyanın gündemine oturtmuştur.

İsrail 50 gündür yaptığı katliam ve soykırım ile dünya kamuoyunda mahkûm olmuştur, destekleyen devletler bile bu kadarı fazla demeye başlamıştır.

Dahası içeriği farklı da olsa artık tüm dünya iki devletli çözüm demeye başlamıştır.

Tamam, bedeli ağır olmuştur, ancak bir avuç yiğidin direnişi işgalciyi ve destekçilerini masaya oturtmuş, meselenin imkân değil irade, iman ve sabır olduğunu özellikle de bu imtihanda sınıfta kalan İslam dünyasına göstermiştir!

Aksa Tufanı insanlık vicdanını uyandırmıştır!

Yeni dünya düzeninin ayak seslerini duyurmuştur!

Gazze'yi kimin yöneteceği hususunda kendi aralarında planlar yapanlar farkında değiller. Sadece Gazze'yi değil, Batı Şeria'yı da HAMAS'ın yönettiğini ve yöneteceğini göremeyecek kadar körler!

Neticesinden korktukları için süresi biten ne başkanlık ne vekillik seçimlerini yapıyorlar!

Çünkü HAMAS Filistinlinin tek umudu haline gelmiştir!

16 yaşında idari tutukluluk gerekçesiyle cezaevine tıkılan Hanan Bergusi, 43 sene sonra evvelki gün esir takasıyla serbest kaldı.

"Direniş olmasaydı özgürlüğü göremezdik." dedi.

Sadece özgürlük mü, direniş olmazsa ne Gazze kalır ne de Filistin!