Taksim Camii ile ilgili Cuma Günü yayýnlanan Selahaddin Eþ aðabeyin o muhteþem yazýsýndan sonra, ve dün Cumartesi günü Fadime Özkan ve Hüseyin Gülerce'nin deðerli yazýlarýndan sonra acaba ben de yazsam mý diye düþündüm.
Sonra da 1974 yýlýndan beri Taksim'de cami yetersizliðinin ne olduðunu bizzat yaþamýþ ve bu hususta yayýnlar yapmýþ biri olarak tarihe not düþmek adýna yazma ihtiyacý hissettim.
1877'den beri her seferinde engellenen Taksim'e cami inþasý hususunda, Tayyib bey belediye baþkaný seçildiðinde ümitlerimiz tekrar yeþermiþti. O zaman haftalýk olarak yayýnladýðým Yörünge dergisinde 'Taksim Camii minareleri gökdelenlerden daha uzun olmalý.' diye kapak yapmýþtýk da rahmetli Mehmet Þevket Eygi bir yazýsýnda estetikten bahsederken uzun minare teklifimizi kibarca eleþtirmiþti.
Evet Taksim Camii 150 yýllýk bir hayaldi. Ne padiþahlar ne de camii yapmak isteyen baþbakan ve cumhurbaþkanlarý engelleri aþamamýþtý.
Anlamsýz bir direniþ vardý. Direnen kesim bu bölgenin kendi hükümranlýk alaný olduðunu iddia ediyordu. Cami inþasýný isteyen bizlerse Ýstanbul'un bu en yoðun bölgesinden çok elzem bir ihtiyaç olduðunu söylüyorduk.
Yani ideolojisi ne olursa olsun akýllý yönetimlerin vatandaþlarýn ihtiyacýný karþýlamasý ilkesinden hareket etmesi gerektiðini savunduk.
Ama milletin deðerlerine savaþ açmýþ kesim Taksime camii laikliðe ve cumhuriyete meydan okuma olarak algýladý ve maalesef vesayet sistemi bu algýyý dindarlarýn tepesinde hep Demokles'in kýlýcý gibi sallayýp durdu.
CHP Tek parti zihniyetinin kültürel sosyal ve dini alanlarda dayattýðý olaðanüstü hal bir türlü bitmek bilmiyordu. CHP iktidarda deðildi ama zihniyeti devlete hakimdi. Menderesi idam ettiler, Demirel'i devirdiler, Özal'a direndiler, Erbakan'ý istifa ettirdiler ve Erdoðan'ý devirmek için de her yolu denediler.
2010 anayasa deðiþikliðiyle vesayet sistemi büyük oranda törpülendi; baþkanlýk sistemine geçerek de tamamen ortadan kaldýrýldý ve milli irade vesayetten arýnmýþ olarak iktidar oldu.Ýþte bu iktidar olma sayesindedir ki Baþkan Erdoðan Taksim'e cami inþa etme konusunda baþarýlý oldu ve hamdolsun ki Cuma günü o güzel mabedin açýlýþýný gerçekleþtirdi.
Birilerinin iddia ettiði gibi Taksim'e cami inþasý Siyasal Ýslam'ýn zaferi falan deðildir. (Kaldý ki biz Siyasal Ýslam diye bir tanýmý da kabul etmiyoruz.)
Taksim camii birilerinin zaferi diðerlerinin hezimeti olarak deðil bence bir normalleþme olarak deðerlendirilmelidir. Vesayet sisteminin ortadan kalkmasýyla yaþanan bir normalleþmedir. Bölgedeki cami ihtiyacýnýn karþýlanmýþ olmasýdýr.
1994 yýlýndan beri Ýstanbul'a belediye baþkaný, baþbakan ve cumhurbaþkaný olarak hizmet eden Baþkan Erdoðan konuya hiçbir zaman zafer hezimet olarak bakmamýþtýr; halkýn ihtiyacýný karþýlamak olarak bakmýþtýr. Onun için de burada camii yapýlýrken tam karþýsýnda AKM binasý camie muhalefet eden çevrelerin ihtiyacýný karþýlamak için modern bir teknikle yeniden inþa edilmiþtir.
Bununla birlikte Baþkan Erdoðan, muhalif çevrelerin cami düþmanlýðý karþýsýnda dik duracaðýný ve gerekirse yedi düvele karþý mücadele edeceðini de açýkça ilan etmiþtir.
Bu kararlýlýk sayesindedir ki Ayasofya ibadete açýlmýþtýr, Çamlýca'ya mühür vurulmuþtur Barbaros caddesine vurulan mührün inþasý devam emektedir.
AÇILIÞ PROGRAMI
Camii açýlýþýna katýlmak için Taksim'e gittiðimde meydan salavatlarla inliyordu. Meydan seccadelerini yaymýþ cemaatle dolmuþtu. Seccademi yanýmda götürmüþtüm. Götürmesem de ihtiyaç kalmayacakmýþ çünkü Beyoðlu Belediyesi üzeninde cami fotoðrafýnýn da bulunduðu gayet güzel kaðýt seccadeler hazýrlamýþ cemaate daðýtýyordu. Bir taraftan da gül suyu sýkýlýyordu meydana.
Namaza kadar Fetih Suresi okundu namaza yakýn baþkan Erdoðan meydanýn önünden geçerek camie girdi. Meydandaki seccadelerde oturan cemaat heyecanlandý ayaða kalktý ve alkýþlamaya baþladý. Namaz için saf tutmuþ müminlerin alkýþýný yadýrgadým. 'Namaz cemaatisiniz Tekbir getirin alkýþlamayýn' diye baðýrdým ama o kalabalýkta kendi sesimi ben bile zor duydum.
Hutbeyi Diyanet Ýþleri Baþkaný Ali Erbaþ hoca okudu namazý kýldýrdý. Hutbe muhtevasý dolgundu beðendim. Asýl beðendiðim tarafý ise Cuma namazýný kýldýrýþ þekli oldu. Peygamberimiz Cuma hutbesinin kýsa namazýnýn uzun tutulmasýný tavsiye eder. Erbaþ hoca ilk rek'atta tam bir sayfa okuyarak bu sünneti ihya etti.
Kevser ve Ýhlas sureliyle Cuma kýldýran imamlara da örnek olur inþallah.
Namazdan sonra açýlýþ programý baþladý ki hemen belirteyim açýlýþ programýnýn namazdan sonraya býrakýlmasýný da yadýrgadým. Cami açýlýþý demek ibadete açmaktýr. Normal olan önce açýlýþýn yapýlýp sonra namazýn kýlýnmasýydý. Bunun iki mahzuru oldu. Birincisi mantýken açýlmamýþ camide namaz kýlmýþ olduk. Ýkincisi de namazdan sonra cemaatin bir kýsmý ayrýldý o güzel konuþmalarý dinlemediler.
Hoþ program televizyonlardan canlý olarak yayýnlandýðý için tüm dünya dinledi ama açýlýþýn namazdan önce yapýlmasý gerektiðini tekrar hatýrlatmýþ olayým.
Ýlk sözü alan Altan Elmas beydi. Hamd ederek þükrederek konuþmasýna baþlayan Elmas bundan sonraki hedefi Mescid-i Aksa'nýn açýlýþý olarak göstermesi anlamlýydý. Bu tarihi süreçte þehrimize kazandýrdýðý bu eserle Elmas kardeþler tarihe de mühür vurmuþ oldular. Allah hayýrlarýný kabul etsin.
Tabii ki asýl mesajlar baþkan Erdoðan'ýn konuþmasýndaydý. Besmele çekerek hamd ederek selam vererek baþladý.
Baþkan Erdoðan'ýn konuþmasý bu ülkede iç ve dýþ vesayete kaþý direnen milli iradenin tezahürüydü.
Ülke yönetiminin tam baðýmsýzlýðýnýn tezahürüydü.
Ayasofya'yý ibadet açan iradenin tezahürüydü.
Milli iradeyi hâkim kýlmada ki kararlýlýðýn tezahürüydü.
Milli iradeye karþý duranlara ve gerekirse yedi düvele meydan okumanýn tezahürüydü.
Bence en önemli mesajlardan biri de Taksim camiinin Fethin 568.yýlýna hediye edilmesiydi.
Fetihden sonra da gayri Müslimlerin yoðun olduðu bu bölgede daha sonra Müslümanlarýn çoðunluðu teþkil etmesine raðmen ihtiyacý karþýlayacak bir cami yapýlamamýþtý. Bu camii fethi tamamlamýþ oldu.
Cuma günü Selahaddin Eþ aðabeyin Nazým Hikmetten naklettiði þiir –ki Baþkan Erdoðan da okudu – ve dün Hüseyin Gülerce beyin naklettiði Yahya Kemal Beyatlý'nýn Aziz Ýstanbul þiiri bu gerçeði taa cumhuriyetin ilk yýllarýnda seslendirmektedir.
Baþkan Erdoðan konuþmasýnda 2013 yýlýnda baþbakan olarak cami inþasý için harekete geçtiklerinde Gezi olaylarýnýn patlak verdiðini söylemiþti.
Açýlýþ programýný birlikte takip ettiðimiz kadim dostumuz Enver Beþinci bey programdan sonra Gezi olaylarýnýn göbeðinde bulunan bürosuna götürürken olaylarýn canlý þahidi olarak nasýl barikatlar kurulduðunu ve nasýl ortalýðýn ateþe verildiðini anlatýrken 'Öyle bir direniþ vardý ki bunun kýrýlacaðýndan ben bile ümidi kesmiþtim' dedi.
Ama Baþkan Erdoðan'ýn kararlýlýðý ve dik duruþu o senaryoyu da etkisiz hale getirmiþti.
Ayasofya da Taksim Camii de iþte o kararlýlýðýn ve dik duruþun tezahürüdür.
Biz destekleyelim ki, Hakk da yardýmcýsý olsun.