Daha sıcak, daha insani ve de daha İslâmi!

Hani Efendimiz aleyhisselam "Oruçlunun iki sevinci vardır; biri iftar ettiğinde diğeri Rabbine kavuştuğunda." buyuruyor ya, hamdolsun bir ay boyunca iftar sevincini yaşadık.

Korona cemaatle teravihimize engel oldu ama evlerimiz teravihle şenlendi çok şükür.

Ben Ramazan'ın bu son yazısında farklı bir güzelliğe temas etmek istiyorum.

Ramazan ile ilgili dini naslardaki emirler, tavsiyeler ve teşvikler toplumumuzda öylesine yer etmiştir ki medeniyetimizin bir parçası olmuştur.

Fazla derinlere inmeye hacet yok, oruç yoksullara yönelik yardım faaliyetlerinin hatırlatıcısı olarak yerleşmiştir toplumumuza.

Bayramdan öncesi verilmesi gereken fitre ile fukarayı hatırlamak zaten Ramazan ayının ayrılmaz bir parçasıdır.

Ama insanımız fukaraya sadece fitre vermekle yetinmez. Ramazan ayıyla merhamet duyguları da harekete geçer ve ihtiyaç sahipleri bu ayda daha fazla gözetilir.

Mesela benim Tokatlı bir hemşerimin Ramazan'da duyguları kabarmış, "Çocukken izinsiz aldığım ürünlerin ücreti. Hakkınızı helal edin." yazılı bir notla bakkala zarf içinde 500 TL bırakmış!

Mesela zekât senenin herhangi bir ayında da verilebilir. Ama genellikle Ramazan ayı tercih edilir.

Resmi, gayri resmi yardım kuruluşlarının Ramazan ayında gıda kolisi dağıtması artık klasik bir gelenek halini aldı.

Fakat ihya edilen bir gelenek var ki bence hepsinden daha güzel daha sıcak daha insani ve de daha İslâmi.

Osmanlı'nın başlattığı Zimem(veresiye) Defteri satın almayı kastediyorum.

Sağ elin verdiğini sol elin görmeyeceği yardımlaşma bağlamında ecdadımızın örnek bir uygulaması.

Fukaraya yardım etmek isteyen hayırsever, mahalle bakkalına gidiyor, mahalle bakkalındaki veresiye defterini ya tamamen satın alıyor ya da bakkalın daha muhtaç dediği kişinin borcunu ödüyor. Borcu ödeyen borçluyu görmediği gibi borçlu da ödeyeni görmüyor bilmiyor. Buna Zimem (veresiye) Defteri satın almak deniyor.

Bu güzel gelenek MÜSİAD tarafından ihya edildi. MÜSİAD yıllardır üyelerini veresiye defteri satın almaya teşvik ediyor.

Bu faaliyeti ben sadece yurt içinde yaptıklarını zannediyordum. MÜSİAD başkanı değerli kardeşim Abdurrahman Kaan, 'Yurt içinde ve yurt dışındaki şubelerde ve temsilciliklerde zimem defteri satın alma faaliyeti devam ediyor.' deyince bu konuyu yazmak istedim.

2020 yılında 425 adet veresiye defteri satın alınmış, toplam 2 milyon 475 bin lira ödenmiş.

425 defterde kaç bin kişinin ismi vardı bilmiyoruz ama o fukaranın borcunun bu şekilde ödenmesi her türlü takdirin üstündedir. Çünkü kimin ödediğini bilmediği için fukara ezilmemiştir. Veresiye defterini alan kişi de kimi borcunu ödediğini bilmediği için kendisini riyadan kurtarmıştır.

Bilinmeyen bir kişinin borç ödemesi yahut fukaranın kapısına zarf içinde para bırakması zaman zaman televizyonlarda haber de oluyor. Hayır sahipleri hakkında Robin Hood'a benzeten ifadelerin kullanılıyor olması biraz garip kaçıyor ama yardımlaşmayı teşvik ettiği için bence faydalı da oluyor.

Bu sene de Zimem Defteri satın alma faaliyetinin devam ettiğini, bu faaliyeti artık valiliklerin ve belediyelerin de sahiplendiğini öğrendim. Hatta bazı CHP'li belediyeler bile bu güzel faaliyete destek olmuşlar.

Esnafımız genelde dürüsttür ama arada istismarcılar da çıkabilir.

Bakkalın hem hayır sahibinden hem de borçludan tahsilat yapma istismarının önüne geçmek için de MÜSİAD veresiye defteri satın alınan bakkalın kapısına ,' "Bu işyerinde MÜSİAD tarafından Zimem (veresiye) Defteri uygulaması yapılmıştır.' etiketi yapıştırmaya başlamış.

Geçen sene Ramazan ayında ben de bir köyün bakkalına gittim o bakkaldaki veresiye defterini satın almak istedim. Bakkal, 'Benim müşterilerimin veresiye defterinde kayıtlı borçları var ama hepsi ödeyecek imkana sahipler, siz muhtaç olanları arayın.' demişti.

Kültürümüzden koptuğumuz çok alan var ama kültürümüzü yaşattığımız alanlar da az değil. Şerre çalışan sivil toplum örgütleri var ama hayra çalışanlar da az değil.

MÜSİAD hayırlı işler yapan kuruluşlarımızdan birisi ve bu güzel uygulama onun eseri. Tebrik ediyorum.

Evet, buruk da olsa yarından sonra bayram.

Ümmetin halinde bayramlık bir durum yok ama orucu tamamlamanın huzuru var.

Rabbim tutulan oruçları ve edilen duaları kabul eylesin.