"Saksý" mevzuu ilk kez gündem olmuyor Türkiye'de.
PKK ve türevleri baþta olmak üzere DHKP-C, DAEÞ, MKLP gibi terör örgütleriyle her alanda mücadelemizin uzun bir tarihi var çünkü. 1970'lerin ikinci yarýsýndan itibaren on yýllar boyunca binlerce insanýmýzý kaybettik çünkü.
Ve bu mücadeleyi sadece güvenlik güçlerimiz vermedi. Öðretmen, öðrenci, mühendis, siyasetçi, doktor, kaymakam ya da yol iþçisiyken de verdik. Köyde koyun otlatan çocuk çobanlarýmýzla dahi verdik. Kundakta katledin bebek þehitlerimiz var bizim.
Kýrsalda da verdik. Þehirlerde de verdik.
Terör örgütleri þehir meydanlarýndaki kalabalýklarý sinsice hedef almaya baþlayýnca meydanlarýmýz deðiþti.
Aðaç gölgesine saklandýklarý, çöp kutularýna bomba koyduklarý, banklara patlayýcý düzenekleri baðladýklarý, þehir mobilyalarýný kendilerine siper edindikleri için birer birer vazgeçtik bunlardan.
Can kaybetmeyelim diye vazgeçtik.
Ve meydanlarýmýzýn caddelerimizin daha güvenli yerler olsunlar diye aðaçsýz, gölgesiz, dinlenmecesiz kalmasý defalarca haber oldu medyada. Tartýþtýk da yýllarca.
Bu yüzden kapalý çöp kutularý yerine þeffaf çöp poþetleri asýlý çoðu yerde artýk. Banklar, beton saksýlar güvenlik açýsýndan risk taþýdýðý için yok.
Yoksa herkes ister yönettiði þehri þýk þehir mobilyalarýyla donatmayý.
Ama Ýstanbul'un Belediye Baþkaný Türkiye'nin yakýn tarihindeki bunca hakikati ya bilmiyor, ya belediyenin kurumsal hafýzasýna saygý duymuyor, snopluk yapýyor ya da aykýrýlýðý iyi bir þey sanýyor.
Belli ki terörle mücadele ne demek bilmiyor. Terör örgütlerinin çok ölümlü terör saldýrýlarý planladýðýnda ve intihar bombacýsý bulamadýklarýnda/tuzaða düþüremediklerinde bomba yüklü çantalarý kapalý çöp kutusu, beton bank, aðaç saksýsý gibi yanýnda göze çarpmadan eðleþilebilecek yerlere býrakýp kaçtýðýný, bu iþin riskli olduðunu söyleyecek bir danýþmaný, aklý baþýnda bir ekip arkadaþý yok demek ki.
Yoksa altý kardeþimizi hazin þekilde kaybettiðimiz, onlarca insanýmýzýn yaralý kurtulduðu bir terör saldýrýsýnýn ardýndan minnoþ zeka oyunlarýna baþvurarak, yanýndakileri kýs kýs güldürecek þekilde basýna açýklama yapmazdý. Saksý müdafaasýna girmezdi.
Þehir estetiðiyle ilgili bir konu deðil çünkü bu.
Terörle mücadele.
Daðdan inen PKK'lýlarý belediyede iþe alýnca müdafaa et.
Çocuk parklarýna PKK amblemleri boyanýnca müdafaa et.
Terörist kocaman saksýlý beton banka bombalý çanta býrakýnca müdafaa et.
Neden, ne için? Daha ne diyelim?
Bir kere de ders al be kardeþim. Türkiye'nin dünyada bir benzeri daha olmayan bir terör mücadele tarihi var. Bu kadar uzun süre bu kadar çok terör örgütünün saldýrýsý altýnda kalan baþka bir ülke yok çünkü.
Ýstiklal caddesi esnafýna kulak ver. Güvenlik uzmanlarýna kulak ver.
Betonun bomba etkisini artýran bir özelliði var, kayýp sayýsýný artýrýr diyorlar.
Terör örgütleri bu tür noktalarý saldýrý noktalarý olarak kullanýr diyorlar.
Metrodayken telefonla dýþarýyý arayabiliyorken dýþarýdan aranamaz olmanýn bir mantýðý var mesela. Metroda bomba patlatýlamasýn diye alýnan bir tedbir mesela bu. Bunun iletiþim özgürlüðüyle ilgisi yok.