Engelleyemediler: Kanal Ýstanbul'a ilk kazma bugün!

Cumhurbaþkaný Erdoðan -ki Baþbakan'dý o zamanlar- Kanal Ýstanbul'u kamuoyuna "çýlgýn proje" diye duyurduðunda sene 2011 idi. 10 yýl önce yani. Þimdilerde Z kuþaðý tanýmlamasýyla uzaylý muamelesi gören gençler o vakitler ilkokul 3-4'e gidiyordu.

Þimdilerde "bunlar fena iþler, Türkiye'ye yatýrým gerekmez, Ýstanbul'a üçüncü köprüyü, üçüncü havalimanýný yaptýrmayýz, denizin altýna metro geçiþini, araç geçiþini engelleriz" diyen ve "temel atmama töreni" gibi zevzeklikleri yücelten looser muhalifler o zamanlar da "nasipsizdi". Gericiydi, içi geçmiþti.

AK Parti'nin 2023 vizyonunu anlatýrken "Baþbakan" Erdoðan "Panama Kanalý, Süveyþ Kanalý ve Yunanistan'daki Corinth Kanalý ile kýyas dahi kabul etmeyecek, yüzyýlýn en büyük projelerinden biri için bugün kollarý sývýyoruz" diyordu 2011'de.

"Çünkü" demiþti devamýnda "Türkiye bir istikrar ülkesi, Türkiye bir güven ülkesi. Türkiye 2023'e böyle büyük, böyle çýlgýn, böyle muhteþem bir projeyle girmeyi fazlasýyla hak etmektedir".

***

On yýl önce sarf edilen bu cümledeki anahtar kelime "istikrar".

Türkiye'ye istikrar çok görülüyordu çünkü. Bununla da mücadele ediliyordu.

Ýþlerini yoluna sokmasý, büyük yatýrýmlar yapmasý, ekonomisini düzeltmesi, borçlarýný ödeyip IMF boyunduruðundan kurtulmasý, kendi kararlarýný kendisi versin istenmiyordu.

2011'den baþlayarak hem coðrafya, hem Türkiye sistematik saldýrýlara, operasyonlara maruz kaldý o yüzden.

Durduk yere Gezi kalkýþmasýný yaþadýk.

"Yaþam tarzýmýza müdahale ediliyor" diyorlardý. Ýlginçti çünkü o tarihte baþörtülü kadýnlarýn seçilme hakký dahi yoktu. Kamuda bir görevleri varsa eðer, Cumhuriyet'e Sözcü'ye falan mutlaka aþaðýlayýcý vurgularla haber olurlardý.

Nitekim Gezi'den sonra da durmadýlar.

FETÖ'nün dizi dizi operasyonlarý, darbe giriþimleri, PKK'nýn saldýrýlarý, DHKPC, DEAÞ gibi terör örgütlerinin eþ zamanlý çok ölümlü cinayetleri, küresel güçlerden gelen tacizler, yaptýrýmlar, sýkýþtýrmalar...

Ama baþaramadýlar!

Türkiye'yi yolundan döndüremediler, rayýndan çýkaramadýlar!

Ne demokratik, ne ekonomik açýdan istikrarýný bozamadýlar.

Erdoðan her saldýrýda demokrasinin gereðini yaptý, halka gitti.

Onay aldý, güven tazeledi ve gereðini yaptý.

***

Kanal Ýstanbul'u "tek adamýn þahsi çýlgýnlýðý" gibi göstermeye çalýþan karþý ittifak bileþenleri geçen on yýlý nereye koyuyorlar acaba?

On yýl boyunca sekiz ayrý seçim yapýldý Türkiye'de.

2010 referandumu sonrasýnda 2011 genel seçimleri, 2014 cumhurbaþkanlýðý seçimleri, 2014 yerel seçimleri, 2015 genel seçimleri, 2017 referandumu, 2018 cumhurbaþkanlýðý seçimleri, 2018 genel seçimleri ve 2019 yerel seçimleri...

Ve 2011 sonrasý yapýlan her seçimden Erdoðan ve AK Parti birinci çýktý.

Bütün bu sürede Kanal Ýstanbul daima gündemdeydi. Seçim beyannamelerinde, konuþmalarýnda... Projenin ne aþamada olduðundan hep bahsetti Erdoðan.

Kanal Ýstanbul'a muhalefet edenler sandýktan çýkan halk iradesine ve "çýlgýn projeye verilen desteðe" de muhalefet ediyorlar aslýnda.

Ki o karþý ittifakýn içinde CHP gibi asýrlýk partiler de var, ÝP, HDP, GP, DP gibi son on yýlda bir þekilde boy gösteren partiler de. Ve ne yazýktýr ki ayný hedef için benzer söylem ve tutumlarda bulunan PKK, FETÖ ve baðlý olduklarý istihbarat örgütleri de var.

Ama gerçek ortada...

Onca müdahaleye, saldýrýya, operasyona raðmen Türkiye'nin istikrarý bozulmadý ve þükür ki Kanal Ýstanbul için ilk kazma bugün vuruluyor.

Beþ yýl sonra açýlýþýný yapmak da Erdoðan'a nasip olur inþallah.

Hayýrlý uðurlu olsun.