Erdoðan-Putin görüþmesi ve beklentiler

Amerikan Baþkaný Biden'ýn göreve gelmesi ile beraber, Türk-Amerikan iliþkilerinde sinir uçlarý ile daha fazla oynanmaya baþlandý. Biden, seçim sürecinde "Erdoðan karþýtý" tutumu ile beyanlarda bulundu ve iktidardan indirilmesi için çaba harcayacaklarýnýn sinyalini verdi. Baþkan Erdoðan, bu çýlgýn yaklaþýma sabýrlý tavrýný hiç bozmadý, hatta krizin çözümlenmesi için devlet adamlýðýný gösteren tek taraf oldu.

Son BM zirvesi serüvenine baktýðýmýzda da, "çözüm üretemeyen dünya" tablosuna yeni parantezlerin açýlmasý gerektiren ortam oluþtuðu da açýktan gözükmektedir.

Anlaþýlan Amerika ile gerilim sürecek! Çünkü ABD, kendinin bakýþ açýsýný yenileme, ortaklarý ve müttefiklerinin taleplerini yeniden gözden geçirerek, kendi sistemini güncelleme ihtiyacý duymuyor. Oysa dünya deðiþiyor ve güncellenme þart!

Rusya ile iliþkileri kendine dert edinmiþ olmalarý ise, büyük senaryo içinde ciddi ama küçük halka. Esas gayeye bakýlýrsa, bu bahane esas büyük hedef için iyi kamufle olmalý.

Rusya'nýn çöktürülmesi, Türkiye'nin üniter yapýsýnýn deðiþtirilmesi, Orta Doðu'da yeniden haritalarýn çizilmesi, çizildikten sonra nasýl bir Türkiye hayali var, açýkçasý merak etmekte haklýyýz.

Bu durumda, Rusya ile Türkiye'nin konuþacaðý ve anlaþabileceði çok konu vardýr mutlaka.

Rusya-Türkiye arasýndaki ilkeli tutum devam ettiði sürece, çözülmeyecek konularýn olmamasý mümkün. Suriye, Kafkasya, Afganistan, Libya gibi çoðu konularda Türkiye ile yollarý kesiþecek olan Rusya, karþýsýndaki gücün farkýnda. Bu nedenle önümüzdeki Soçi görüþmesi, çoðu açýk kalan alanlarý kapsamayý hedefliyor. Baþkan Erdoðan'ýn "yüz yüze görüþeceðim" diyerek vurgu yapmasý ise, iþin farklý boyutlu ciddiyetinden haber vermekte.

Tüm bu olaylar olurken, "Türkiye ABD'den uzaklaþarak Rusya'ya mý yaklaþýyor" sorularý, Türkiye'nin gücüne ve varlýðýna saygýsýz sorulardýr. Türkiye kendi yerinde hakim ve güçlü bir devlet. Þimdi ABD halen 90'larýn baþýndaki Türkiye refleksine göre davranýyorsa ve bundan da karþýlýk alamadýðý için hayal kýrýklýðýna uðruyorsa, bunun suçlusu ne Türkiye, ne de Rusya ile arasýndaki geliþtirilmekte olan iliþkileridir.

Tabii ki Rusya'nýn çýkarlarý ile çýkarlarýmýz bazen çoðu zaman üst üste gelmiyor. Ama halen çözüm üretebilecek bir sistemle iliþkileri götürme çabasý harcayan liderleri var. Bu kýymetli göstergedir.

Soçi görüþmesi Türkiye'nin daha net þekilde Rusya'dan almasý gereken cevaplarý almasýna kapý açmýþ olabilir. Her iki tarafýn beklentileri vardýr. Mutabakat saðlanýrsa ki buna engel olan ciddi bir neden yok, o zaman önümüzdeki süreçte iliþkilerin þeklinde ve seyrinde daha net tutum içeren siyasi eylemleri görebileceðiz.