Ermenistan halký, Haziran 20'de erken seçim için sandýða gidecektir. Beraberinde Erivanist siyasi güçlerin, bu seçim fýrsatýný deðerlendirme çabasýnda olduðuna da þahitlik ediyoruz.
Paþinyan Karabað'daki hezimetten sonra, kendi halkýnýn ciddi eleþtirilerine hedef oldu. Lakin Paþinyan'ýn tezlerini giderek destekleyenlerin sayýsýnýn arttýðýný da görmekteyiz.
Ermenistan toplumu, Paþinyan'ýn Karabað'daki baþarýsýzlýðýndan rahatsýz olduðu açýktýr. Ama buna raðmen Paþinyan'ý istifaya zorlama serüveni pek baþarýlý olmadý. Paþinyan'ýn tüm kozlarý kullanarak hakimiyette kalmasýný "baþardý" gibi deðerlendirme, doðru tespit olmaz bu durumda!
Çünkü Paþinyan devlet içerisinde ciddi desteði olan siyasi figür deðil. Ordu içinde baðlantýlarý yok. Tam tersi Ermenistan ordusu ile Paþinyan arasýnda derin kýrýlmalar söz konusudur.
Hatta güçleri yetse, darbe bile yapmaya heveslenen bir ordudan bahsettiðimizi de unutmamak lazým! Evet, baþarýsýz ve Karabað'da savaþ kabiliyetinin hangi seviyede olduðunu gördüðümüz bir ordudan söz ediyorum.
Bu durumda Paþinyan'ýn, toplum içindeki desteðinin halkýndan olduðu da açýktýr.
Zaten bu gerçek yüzünden ordu darbe yapamadý ve Koçaryan Sarkisyan çetesi, yani daha kesin sözlerle ifade edersem, Taþnak zihniyeti taþýyan siyasi güçlerin istedikleri gerçekleþemiyor.
Karabað savaþý sonucunda, Paþinyan siyaseten ciddi reyting kaybý yaþadý. Hatta bundan sonra siyasetçi olarak, hep bu gölge ile geçecek siyasi hayatý kaçýnýlmazdýr. Ama Paþinyan yeni fikir üretebildi. Kendi hakkýna refah getirecek bölgesel yeni durumun oluþmasý için, dile getirdiði söylemleri ile siyasi hava belirlemede þimdilik baþarýlý gözüküyor.
Azerbaycan-Ermenistan arasýnda, Sovyetler Birliði çöküþünden itibaren iþgal edilmiþ topraklar sebebiyle, sýnýr tanýma sorunu yaþanmakta. Azerbaycan uluslararasý hukuka haritalara ve tarihi antlaþmalara dayanarak, kendi sýnýrlarýnýn belirlenmesi konusunda ciddi çalýþmalar peþinde. Ve hepsini antlaþma ve hukuki zemine dayanarak yapmakta. Haliyle Ermenistan bununla barýþamýyor. Oysa bu sýnýr tanýmlama süreci, antlaþmaya varmazsa, Azerbaycan Ermenistan birbirinin toprak bütünlüðünü tanýmazsa, yeni istikrar ve refah sürecinin baþlamasý mümkün olmayacak. Azerbaycan tanýmaya hazýr olduðunu ifade ediyor. Ama Karabað dahil tüm iþgal edilmiþ Azerbaycan topraklarýnýn Ermenistan'ýn tanýmasý ve antlaþma ile bunu kayda geçirmesi þartý ile. "Geri ne kaldý" diye soru soranlar olursa, cevabým þudur: "Sovyetler Birliði döneminde parça parça Azerbaycan arazilerinden verimli topraklarý yok Ermenistan'ýn, onlara yardým edelim baþlýðý ile Azerbaycan'dan topraklar verildi Ermenistan'a. Azerbaycan þu anda hukuken Sovyetler Birliði daðýldýðýnda, BM'nin tanýmladýðý haritalarda geçen toprak bütünlüðünden bahsediyor. Karabað dahil bu topraklardan hepsi çöküþ döneminde hukuken, tarihen ve siyaseten Azerbaycan parçasý olarak belirlendi ve tanýmlandý. Bu sebepten Azerbaycan, "asla vazgeçmem" dedi. Bunun karþýlýðýnda ise "Sovyetler Birliði daðýlana kadar içeride verilen ve Ermenistan'ýn arazisine katýlan topraklarla ilgili sorun çýkarmýyorum ve istikrarý tetikleyen adýmlara gitmeyeceðim ve bu sýnýrlar içerisinde Ermenistan'ýn toprak bütünlüðünü tanýrým" diyor. Karþýlýðýnda ise Ermenistan'dan Azerbaycan'ýn toprak bütünlüðüne itiraz istemiyor. Ýþte bu belirleme sürecinde hem içeride hesaplaþma, hem de uluslararasý zemindeki geliþmelere bakarak hareket eden bu aklýn, Ermenistan içerisinden süreci baltaladýðý ve Azerbaycan'la Ermenistan arasýndaki nihai barýþýn imzalanmasýný ortadan kaldýrmaya gayreti açýk gözükmektedir.