Gürcistan üzerinden bölgesel planlar

Gürcistan'da zaman zaman etnik ve dini zeminde rüzgarların esmesine, coğrafya alışıktır. Ama uzun vadeli düşününce, Gürcistan bu rüzgârlara imkan tanımama yolunu hep tutmuştur.

Özellikle Gürcistan'daki Türk Müslüman nüfus üzerine dolaylı baskılarla, Sovyetler Birliği'nin çöküşünden bu tarafa şahitlik etmekteyiz.

Tabii burada Gürcistan üzerinden Kafkasya'daki tüm enerji projelerinin transit geçişi de, Gürcistan'ı kendinden emin duruma soktu. Gürcistan, Rusya açısından da ileriye dönük sorunların merkezi olarak görülmekte. Tabii işin önemli tarafı ise, NATO ile beraberlik yolunu benimsemiş olmasıdır. Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan kanalının düzeltilmesi gerektiğine, biraz da Gürcistan üzerinden hazırlanan nihai hedefler yüzünden razı gelebildi. Tabii bu konjonktürde, Azerbaycan ve Türkiye açısından anlamlı sonuçlara kapı açmış oldu. Lakin "bu işin bitişi" anlamı taşımıyor.

Gürcistan; Müslüman-Türk vatandaşlarına yönelik baskıcı politikalarının dozunu giderek artırma yolunda. Burada anlaşılan Ermenistan-Azerbaycan kanalının barışa gidilmemesi için birazcık çaba da harcıyor. Nitekim ki Gürcistan'ın Karapapak bölgesinde çeşitli provokasyonları, son günlerde sık sık duymaya başladık.

Gürcistan üzerine ara ara uyarıcı yazılar yazmışımdır. Hatta Abhazya'nın ne kadar giderek büyük anlam taşıyacağını da zaman zaman hatırlatıyoruz.

Gürcistan bu dönemde, hele hele Karabağ Savaşının Azerbaycan'ın lehine yekünleşmesi ile beraber "Batı ittifakının Gürcistan üzerinden yeni durum şekillendirme istekleri güncellenmiştir" desem yanılmam.

Rusya her ne kadar da Gürcistan içerisinde siyasi durumları kontrol edebilse de, genel tablo Rusya açısından iç açıcı değildir. Tabii ki bu da bölgesel gerilimin zaman zaman "yeni etnik konular üzerinden depreştirileceği" anlamını taşıyabilir.

Gürcistan kendince, Türkler ve Ermeni vatandaşlar üzerinden gerilim politikasını, kendi içindeki denge açısından geçmişte kullandı ama bugün, bu konuda daha da ileri şeyler hesaplamakta.

Tabii ki burada en önemli desteği, NATO genişletilmesi projesinin mimarı Amerika'dır.

Biden dönemi ile beraber "Rusya'nın çembere alınma projesinin daha da üst seviyelere çıkacağını" öngörenler de az değil!

Tabii Ukrayna ve Gürcistan bu hususta biraz paralel adımlar atacağa benzer. Şimdilik Gürcistan'ın sesi yüksekten çıkmasa da, bölgedeki gerilimin iç açıcı sonuçlara varmayacağı aşikardır.

Azerbaycan bu tür gerilimlerde, özellikle Borçalı'da yaşayan Türk nüfusu üzerine baskılar uyguladıkça hep devreye girmiştir. Yine de Azerbaycan aktif devrede. Alternatif yollarının olması gerçeği veya gelişeceği durumunda, Gürcistan'ın tansiyonu yükseltecek hamlelere ihtiyaç duyacağı açıktır.

Tabii ki İran faktörünü de unutmamak lazım. "Ne alaka" diye sorarsanız, İran Kültür Merkezi, Gürcistan'daki Türkler üzerine uzun yıllardır, dini kanaldan çalışmalar yapmakta!

Tabii ki bu da bölgesel gelişmeler açısından anlamlı bir detaydır.

ABD ile kendince hem hesaplaşmada olan İran, başka taraftan da ortak noktada anlaşma kanalları için de bu faktörleri zinde tutmakta.

Herkes pazarlık gücünü zinde tutmak için, aktörlerini ve kozlarını çoğaltma peşinde. Abhazya konusu bu açıdan da, ileride Türkiye açısından "işe yarar koz" olarak görülebilir. Türkiye içerisindeki Abhazya diasporasının gücünü ve Abhazya'daki etkisini dikkate alırsak, bu önemli zenginlik "çetrefilli oyunlar gölgesinde" iri tutulacak enstrümandır. Gürcistan'la ilişkilerimizin iyi olması önemlidir, lakin bu ilişkileri diri tutacak şeylerin başındaki en önemli koz, alternatiflerin çokluğudur ve senin elinde olmasıdır. ABD-Rusya geriliminde ise, hele hele bu coğrafyada alternatiflerin çokluğu hayatidir!