Diyanet Ýþleri Baþkaný Prof. Dr. Ali Erbaþ, Ankara Hacý Bayram Camii’nde Ramazan’ýn ilk cuma namazý öncesi, “Ey insanlar! Canýmýza, aklýmýza, inancýmýza, malýmýza ve neslimize zarar veren þeylerden uzak duralým” baþlýðý ile bir hutbe irad diyor. Ve ekliyor:
“Ýslam neyi haram kýldýysa onda kötülük ve insana zarar vardýr. Saðlýðýmýza zarar veren þeylerden uzak duralým. Ýslam zinayý en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliði, Eþcinselliði lanetliyor. Nedir bunun hikmeti. Hastalýklarý beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir…”
Diyanet Ýþleri Baþkaný görevini, inancýnýn gereðini yapýyor. Kur’an-ý Kerim’in tavsiyelerini, Peygamberimizin (as) nasihatlerini hatýrlatýyor.
Ankara Barosu, hutbenin sadece eþcinselliðin ve Lût kavminin lanetlenmesi bölümünden rahatsýz oluyor.
Ankara Barosuna hâkim zihniyet sahipleri öylesine çýldýrýyor ki, doðrudan Kur’an’a, Ýslam’a saldýrýyorlar. Hem de yüzde 90’ý Müslüman bir ülkede hepimize, hukuka, ifade ve inanç hürriyetine meydan okuyorlar.
Diyanet Ýþleri Baþkaný eþcinselleri aþaðýlayýp kitlelere hedef göstermiþmiþ. Sesi çaðlar ötesinden geliyormuþ. Kan kokan cüreti ile halký kin ve düþmanlýða tahrik etmiþmiþ. Görevden alýnmazsa halký, ellerinde meþalelerle cadý diye kadýnlarý meydanlarda yakmaya davet edecekmiþ…
Diyanet Ýþleri Baþkaný, sizden, cesaret aldýðýnýz mihraklardan korkup dinin hükümlerini söylemekten vaz mý geçecekti?
Sizde Allah, Peygamber, Kur’an rahatsýzlýðý var.
Asýl kin ve nefret söylemi sizde var.
Hele þu cadý diye meydanlarda kadýn yakmak ne?
Ýslâm tarihinde tek örneði yok. Herhalde dinlerden bihaber olduklarý için böyle bir cümlenin Hýristiyanlara yönelik bir eleþtiri olacaðýný bilememiþler…
Bir de “çaðlar ötesinden gelen ses” diye yaptýklarý faþistlik var. Savunduklarý eþcinsellik, ýndaha eski çaðlar ötesinden. Ta Lût kavminden beri var.
Baþörtüsü, namaz, oruç çaðlar ötesinden oluyor. Sapýklýk ve ahlâksýzlýk çaðdaþlýðýn gereði öyle mi?
Evet bizim Ýslam inancýmýz, insanoðlunun yaratýldýðý çaðdan beri, Hz. Adem’den beri var. Hz. Adem de Müslüman’dý, Hz. Nuh da, Hz. Ýbrahim de, Hz. Musa da, Hz. Ýsa da, Hz. Muhammed (as) da…
Tek bir Allah’ýn tek bir dini olur. Kur’an’daki ifadesiyle de o din Müslümanlýktýr…
Ýnançsýzlar, münafýklar, korkaklar, “aman bana dokunmasýnlar” diyenler bizi anlayamaz.
Karþýmýzda “laikçilik dini”nin temsilcileri var. Milletimiz yeniden inancýyla ayaða kalkmasýn diye vesayet aðalarýnýn dayattýðý bir din bu.
CHP’nin bunlara sahip çýkmasýný elbette yadýrgamadýk.
Savrula savrula Kýlýçdaroðlu’nu “dindarlaþtýrmaya çalýþanlar”, karþýlarýna alýp allayýp pullayanlar utansýnlar.
Ýttifak bozulur diye siyasi hesaplar uðruna, Kur’an’a saldýrýyý görmezden gelenler utansýnlar.
15 Temmuz ihanetini püskürten milletimiz, organize provokasyonlara kalkanlarý da püskürtecektir. O azgýnlaþtýklarý günler geride kaldý…
Bu zihniyeti biz iyi tanýyoruz.
Bunlarýn aða babalarý da darbe ve cunta çýðýrtkanýydý. Darbecileri ilk tebrike giden Anayasa Mahkemesi üyelerini unutmadýk.
Neler döndüðünün farkýndayýz.
Ýletiþim Baþkanýnýn evine röntgenci ilçe baþkaný göndermek, Ýstanbul Belediyesinde Alevliði ayrý bir din olarak göstermeye kalkmak, Ýsveç’ten getirilen hastanýn Saðlýk Bakanýnýn akrabasý olduðu yalanýný yaymak ve son olarak Baro marifetiyle Ýslâm’a saldýrmak…
CHP ve arka bahçesinde milletimizin kuyusunu kazmaya çalýþanlar, eðer milletimizi test ediyorlarsa fena yanýldýklarýný göreceklerdir.