Felaketlere çaput baðlayanlar hüsranda

Seçimlerde Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan karþýsýnda hep maðlup olanlar umutlarýný terör, ayaklanma, iþgal teþebbüsü gibi þiddet hareketlerine baðlamýþlardý.

Doðu'da hendek kazýp aylarca terör saldýrýlarý yapmaktan, Batý'da aðacý bahane ederek ayaklanmaya, bu tedhiþ hareketleri birlikte yargý darbesi teþebbüslerine ve 15 Temmuz 2016'da Anadolu'yu iþgale yeltenme cür'eti...

Hamd olsun, baþaramadýlar!

Yaptýklarý her hamlenin baþarýsýz olmasýnýn sebep olduðu aðýr ruhî travmalar eþliðinde çaputlarýný doðal felaketlere baðladýlar!

Geçirdikleri aðýr ruhî travmanýn vücut bulmuþ hâli Can Ataklý aðzýndan tükürüklere saçarak kamera karþýndan þunlarý söylüyordu: "Tayyip Erdoðan'ýn gitmesi için çok büyük bir halk öfkesinin olmasý lâzým. Büyük bir doðal afet, büyük bir deprem, baþka bir doðal felaket... Çok büyük sel, çok büyük yangýnlar... Hani Avustralya'yý yakan yangýn vardý ya o kadar büyük yangýnlar, deprem, çok büyük can kaybýna yol açacak sel felaketi gibi... Kendisine oy verenlere ekmek veremeyecek kadar aðýr bir ekonomik kriz olursa..."

Bekledikleri gibi selden orman yangýnýna felaketler üst üste geldi. Yalnýz, netice hiç de bekledikleri gibi olmadý, elhamdülillah! Recep Tayyip Erdoðan liderliðindeki Yeni Türkiye felaket bölgelerine anýnda müdahale etmesi ve halkýn zararlarýný zaman geçmeden telafi etmesiyle takdir topluyor. Baþkan Erdoðan'ýn görevlendirdiði Bakanlar haftalarca felaket bölgelerinde kalýp halkýn taleplerini birinci elden yerine getiriyorlar. Bu da, felaketler üzerinden halkýn Erdoðan'a öfke duyacaðýný planlayan malum güruhun beklentilerinin tam aksine Erdoðan'a güveni arttýrdý. Felaket bölgelerinde hizmeti gören vatandaþlar, "Baþka partiden de olsam bir dahaki seçimde oyum Erdoðan'a" diyorlar.

"Kendisine oy verenlere ekmek veremeyecek kadar aðýr bir ekonomik kriz olursa" diye de bekliyorlardý ama açýklanan ekonomik veriler onun da olmayacaðýný gösteriyor, çok þükür. Sanki Erdoðan'a oy verenler ekmek bulamayacaklarý günlerde kendileri ekmek bulabilecekler! Hakikaten aðýr ruhî travma geçiriyorlar.

Geçirdikleri aðýr ruhî travmayý daha da arttýrmak babýndan, þeytan azapta gerek, Baþkan Erdoðan'ýn Balkan gezisi sonrasý yaptýðý açýklamadan mevzumuzla alâkalý bölümü iktibasla yazýmý noktalýyorum: "... rezerv miktarýmýz Allah nasip ederse yýl sonu itibarýyla 115 milyar dolarý yakalayacak. Fazlasý olacak, azý olmayacak. Tabi muhalefetin hesaplarý daha farklýydý, bunlar çok daha düþük rakamlar planlýyorlardý, bunlarýn hesaplarý tutmadý. Þimdi 115 milyar dolarýn üzerine çýkacak olmasý bunlara dert oldu. Bu dert bunlarý geriyor. Öyle de olsa böyle de olsa inþallah biz 115 milyar dolarýn üzerine böylece çýkmýþ olacaðýz. Diðer taraftan bu kadar afet yaþadýk. Bu afetlere raðmen biz kalkýp da "halimiz ne olacak" demiyoruz hamdolsun. Ama bakýyorsun Bay Kemal hâlâ saçmalýyor. Kalkýyor iki de bir "AFAD'a para vermeyin, yok þunu þuraya vermeyin, buraya bunu vermeyin." diyor. Niye rahatsýz oluyorsun bundan? AFAD devletin bir kurumu. Buraya vatandaþ gelip resmi olarak para veriyorsa bu seni niye rahatsýz ediyor? AFAD'a gelen paralar, konut yapýmýndan tut da altyapýya üstyapýya varýncaya kadar buralarda kullanýlýyor. Þu an itibarýyla bizim bir defa hemen süratle yapýlmakta olan evlerimiz var. Bunlarý TOKÝ olarak yapýyoruz ve yýl sonuna kadar da inþallah biz bir yýlda bu konutlarý yapacaðýz. Bunlar devam ediyor. AFAD'ýn bir baþka özelliði daha var. Vatandaþýn telef olmuþ hayvanlarýnýn yerine yenilerini kendilerine teslim ediyor. Arýlarý, kanatlý hayvanlarý vesaire hemen teslim ediyor. Benim o vatandaþým bekleyemez ki... Vatandaþým bunlar anýnda kendisine geldiði zaman huzur buluyor ve devletine güveniyor, inanýyor. Bir taraftan da þu anda birçok yerde altyapý sýkýntýlarýný hýzlý bir þekilde gideriyoruz. Mesela esnafýmýza belli oranda parasal destekler verildi. Ýlk etapta 50 milyon destek toplu olarak verildi. Valilerimiz tespitleri yaptýlar, sonra da bunlarýn hepsi valilerimiz tarafýndan esnaflarýmýza daðýtýldý. Ama muhalefetteki bu hazýmsýzlýk çok kötü bir þey."