Hazreti Enes radýyallahu anh'den rivayetle, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, "Mümin, beþ türlü þiddet arasýndadýr: Müslüman kardeþi onu çekemez. Münafýk ona buðz eder ve sevmez. Kâfir onun canýna kasteder. Kendi nefsi onunla uðraþýr. Þeytan onu þaþýrtmaya çalýþýr." buyurmuþtur.
Mütefekkir Salih Mirzabeyoðlu bu hadîs-i þerifi naklederek hayatýný özetler: "Hâdis'in çerçevelediði beþ þiddetin her birinden ayrý ayrý pay sahibi olarak sürdüðüm ömür..."
Ve devam eder Mirzabeyoðlu: "Herkes kendi zaviyesinden ayrý ayrý görüyor ki, biz bu iþin ne fikir ve ne de fiil olarak þakasýndayýz... "Boþgörü"yü "hoþgörü" adý altýnda pazarlayan "mamacý" tipi deðiliz... "Cek" ve "cak" gibi nisbet ekleriyle Ýslâm davasýnýn "fikir" ve "aksiyon" cephesini daima uzak istikbâle ýsmarlayan ve daima "çile" ve "risk"ten kaçan "teyze adam" tipinin tersine, idealizmin ne demek olduðunu kaskatý bir vakýa hâlinde meydan yerine dikeniz..."
Evet, herkes gördü: Mütefekkir Mirzabeyoðlu, "«Niçin yaþýyorsun!» ve «ölümden haberin var mý?» diye soran, bu iki direk arasý ipte muvazene arayaným" derken gözlediði muazzam Ýslâmî zuhur için baþýna gelenleri.
Evet, herkes gördü: Salih Mirzabeyoðlu'nun her þeye raðmen müdânâsýz bir hayat sürdüðünü.
Cuma günkü yazýmda iktibas ettiðim Latif Erdoðan'ýn "FETÖ-Ýþkence-Mirzabeyoðlu" baþlýklý yazýsýnda FETÖ lideri Fethullah Gülen'in Mütefekkir Salih Mirzabeyoðlu'na duyduðu öfke ve kýskançlýðý anlatýrken, birinci elden þahit olarak þunlarý yazmýþtý: "Salih Mirzabeyoðlu denilince hafakanlarý tutar, yarým saat, bazen bir saat onun aleyhinde konuþur, gýyabýnda her türlü hakareti yapar ancak teskin olurdu... FETÖ elebaþýnýn, Salih Mirzabeyoðlu'na olan düþmanlýk ve husumetini sadece paranoya ile izah etmek zordur. Böylesi bir husumete dayanak olacak kuvvetli bir saik lazýmdýr ki, o da FETÖ elebaþýnýn, fikri planda Mirzabeyoðlu karþýsýnda yaþadýðý kompleks ve bu kompleksin onu sürüklediði korkunç haset ve kýskançlýktýr."
Kuþkusuz FETÖ lideri Gülen Mütefekkir Mirzabeyoðlu hususunda yalnýz deðildi!
2000 senesinde Mirzabeyoðlu'nun tutulduðu Metris Cezaevi'ne saldýrýda 28 Þubat cuntasý, Mirzabeyoðlu'na yaptýklarý aðýr iþkenceden sonra Kartal Cezaevi'ne nakletmiþlerdi. Mirzabeyoðlu'nun "Telegram" adýný verdiði zihin kontrolü iþkencesinin baþladýðý Kartal Cezaevi. Telegram cihazýnýn baþýnda bulunanlarýn Mirzabeyoðlu'na, "Burasý hapishane deðil, Türkiye'yi yöneten Albaylar cuntasýnýn merkezidir!" dedikleri Kartal Cezaevi.
Ne istiyordu Telegramcýlar Mirzabeyoðlu'ndan: Atatürkçülüðün ideolojisini yazmasýný!
"10 yýlda 10 milyon genç yaratanlar" 77 yýlda 1 tane Atatürkçülüðün ideolojisini yazacak bir fikir adamý 'yaratamamýþlar' ki 2000 yýlýnda Mirzabeyoðlu'ndan bunu istiyorlardý!..
Salih Mirzabeyoðlu o gün tekliflerini kabul etseydi, insanlýðý robotlaþtýrma projesi olan Telegram iþkencesine mâruz kalmayacaktý. Ve ömrünün sonuna kadar da dünyevi nimetlere boðulacaktý!
Mütefekkir Mirzabeyoðlu, "«Niçin yaþýyorsun!» ve «ölümden haberin var mý?» diye soran, bu iki direk arasý ipte muvazene" üzerine hayatýný þehadetle noktalayýp perde arkasýna geçti.
Ya Mirzabeyoðlu'na haset ve iþkence edenler?..
Mirzabeyoðlu "Ýþkence" adlý eserinde akýbetlerini tasvir etmiþ: "Tenimizi ezebilirsiniz... Ama... Ruhumuzu asla... Onu ne iþkence zapt eder, ne kelepçe, ne pranga... Gülümser durur inancýmýz hürriyet buudunda sonsuzca... Bizi edebilirsiniz evimizden, tenimizden... Ama... Dinimizden?.. Çok þükür... Piþmanlýk uðramadý semtimizden... Ya siz?.. Ezeli pis hayvancýklar... Neye yaradý iþkenceniz?.. Dünyanýz kara, ahiretiniz zift... Sizi bekliyor cehenneminiz!.."