Şeytan taşlamaktan tavaf etmeye vakit bulamadığımız günleri yaşıyoruz. Bugüne mahsus şeytan taşlamaya ara verip, 10 gün önce vefat eden yiğit bir insandan bahsetmek istiyorum.
Halkın ekseriyeti onu, Fetullahçı terör örgütünün unsurlarının kullanıldığı 15 Temmuz Anadolu'yu işgal teşebbüsüne karşı direnişiyle tanıyor. O dönem valisi olduğu Sakarya'da, elinde silâhla halk direnişine önderlik yapmıştı. Püskürtülen işgal teşebbüsü sonrası Sakarya'da yakalanan FETÖ'cü subaylara, "Cezanızı göreceksiniz, millete nasıl ateş ettiniz!" diye hesap soran yiğidin adı Hüseyin Avni Coş!
15 Temmuz gecesi telsizden emniyet güçlerine şu emirleri veriyordu: "Bütün istasyonlar sadece dinlesinler: Müteyakkız olmaya devam edeceğiz. Kamu düzenini bozmak isteyen, Cumhuriyet hükümetini yıkmak isteyen, darbe yapmak isteyen, darbeye kalkışan, kanun tanımayan, vatandaşımıza ateş edecek, yaralayacak kadar adileşen vatan ve millet düşmanlarına karşı müteyakkız olma devam edeceğiz. Suç işleyen bütün unsurlara yasal gereğini yapılması için derhal etkisiz hale getirilip, gözaltına alıp hakkında yetkili Cumhuriyet Savcılığımızın talimatları doğrultusunda adli işlem yapılacaktır. Ayrıca bütün personelin silah ve teçhizatları kullanıma hazır vaziyette olacak, şartları oluştuğunda duraksamadan kullanılacak."
Bu yiğit adamın meydan yerinde FETÖ'ye karşı mücadelesi 15 Temmuz gecesiyle sınırlı değil. 2014 senesinde FETÖ'nün Adana'da, kamuoyunda "MİT tırları komplosu" olarak bilinen hamlesine de müdahale eden isimdi. FETÖ komplosunun gerçekleştiği tarihte Adana Valisi olan Hüseyin Avni Coş, bürokraside FETÖ'ye karşı laf etmeye bile cesaret edilemediği dönemde FETÖ'ye fiilî müdahalede bulunmuştur.
Anlayacağınız Coş'un vefatının ardından FETÖ'cülerin havlamaları boşuna değil. Eh ne demiş atalarımız, "Arkasından 40 köpek havlatmayan kurt sayılmaz"!
2016 senesinde Sakarya Üniversitesi'nde düzenlenen 28 Şubat konferansına konuşmacı olarak katılmıştım. Merhum Coş da konferansa dinleyici olarak katılmış ve konferansın bitimine kadar da ayrılmamıştı. Konferans sonrası makam aracıyla bizi ağırlayıcı yere götürmüştü.
Zâhiren Hüseyin Avni Coş'la yolumuz bu şekilde keşişti ama fikri olarak nispetimiz hep varmış. O da ben de aynı kaynaktan, Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'ndan beslenmişiz.
Merhum Coş, Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'nun 1975 yılından çıkardığı Gölge Dergisi'nin temsilciliğini yapmış. Sakarya'daki buluşmamızda bana o yılları ve Mütefekkir Mirzabeyoğlu'ndan bahsetti.
Hüseyin Avni Coş Büyük Doğu Akıncı ruhunu kaybetmemişti. FETÖ'ye karşı yiğitçe tavrı da bu ruhun tezahürüydü.
Mekanın cennet olsun yiğit Akıncı...
El Fatiha!