FETÖ'nün Milli Ýstihbarat Teþkilatý'na yönelik hamleleri iki amaç etrafýnda dönmüþtür.
Birinci amaç MÝT'i etkisizleþtirmeye, ikinci amaç Hükümetin politikalarýna yöneliktir.
7 Þubat 2012'de MÝT Müsteþarý Hakan Fidan'ýn ifadeye çaðrýlmasý olayý FETÖ'nün devlete karþý baþlattýðý kalkýþmanýn ilk adýmlarýndan biridir ve bu adýmlar sona ermemiþ, ardýndan MÝT týrlarý kumpaslarý gelmiþtir.
1 Ocak 2014'de Hatay'da, 19 Ocak 2014'te Adana'da MÝT týrlarýn durdurulmasý 2012 baþýnda baþlayan FETÖ hamlelerinin yeni halkalarý olmuþtur.
Hakan Fidan'ý düþürerek MÝT'i kontrol altýna alma giriþimi FETÖ'nün devlet kurumlarýný ele geçirme çabasýnýn bir tezahürüdür.
FETÖ 2012 baþýnda baþaramadýðýný iki yýl sonra MÝT týrlarý operasyonuyla gerçekleþtirmeye çalýþmýþtýr.
Güvenlik kurumlarýna yönelik kumpaslar devlete, iktidara ve demokratik siyasete yönelik asýl baþkaldýrýnýn zeminini oluþturmuþtur.
2012'deki operasyonla MÝT PKK/KCK ile, 2014'teki operasyonda DEAÞ gibi terör örgütleriyle iliþkili gibi gösterilmek istenmiþtir.
Bu algý operasyonunun büyük ayaðýnda ise hükümeti dünyaya þikâyet etmek ve dýþ baskýyý artýrmak vardýr.
Yani FETÖ hem devlet kurumlarýný paralize etmeye, hem devlet politikalarýný sabote etmeye hem de Türkiye'yi karalamaya yönelik amaçlar taþýmýþtýr.
Birincisinde hükümetin çözüm süreci politikasý, ikincisinde Suriye politikasý etkisizleþtirilmeye çalýþýlmýþtýr.
MÝT týrlarý davasýnýn gerekçeli kararýnda bu olayýn FETÖ'nün planlý bir örgütsel organizasyonu olduðu kaydedilmiþtir.
Gerekçeli karardaki þu ifadeler bu durumu anlatmaktadýr:
" Özellikle Zeytin Dalý ve Barýþ Pýnarý harekâtlarý ile YPG, El Kaide, DEAÞ gibi þiddetten beslenen terör örgütlerinin etkisiz hale getirilmeleri ve bataklýklarýnýn kurutulmasý sonucu tüm dünya devletlerinin Türkiye Cumhuriyeti devletini üstün baþarýlarýndan dolayý ister istemez ayakta alkýþlamak zorunda kaldýðý süreç öncesinde, birçok belirsizlik halinin istenerek yaþatýldýðý ve 'sakalsýz Usame bin Ladin' olan Fetullah Gülen'in ikamet ettiði ABD baþta olmak üzere farklý devletlerin karmaþýk çýkarlar güttüðü ve milyonlarca masum sivilin göçe zorlanýp ölüme terk edildiði güney sýnýrlarýmýzýn ötesindeki çatýþmalarýn yansýmalarýnýn ülke içerisinde sinsice gizli bir örgüt tarafýndan da takip edildiði anlaþýlmýþtýr.
Devletimiz içerisinde zehirli bir yýlan gibi çöreklenmiþ ve zehrini akýtmak için zaman kollayan asker, polis, savcý gibi her türlü üniformayý, cübbeyi, kimliði bir suikast kamuflajý olarak kullanabilen, yüzyýlýn en tehlikeli örgütü olan FETÖ/PDY yapýlanmasýnýn örgütsel eylemleri için Suriye'de farklý gruplar arasýndaki çatýþmalar, FETÖ/PDY'nin terör eylemlerine mümbit bir zemin oluþturmuþtur."
FETÖ'nün MÝT'e yönelik iki saldýrýsý da kurumlarý ele geçirme hedefinin ötesinde Türkiye'nin milli politikalarýný akamete uðratma amacýný ortaya koymaktadýr.
Özellikle Suriye'ye yönelik faaliyetlerin sabote edilmesinin dýþ kaynaklý motivasyona dayandýðý çok açýktýr.
FETÖ'nün ajanlýk faaliyetleri örgütsel güç devþirme çabasýnýn yanýnda küresel güçlerin Türkiye'yi dize getirme ve etkisizleþtirme gayesini kapsamaktadýr. Bu ajanlýk faaliyetleri baþka devletlere taþeronluk hizmetidir.
MÝT kumpasýnýn boþa çýkarýlmasýnda da, 15 Temmuz kalkýþmasýnýn baþarýsýz olmasýnda da Cumhurbaþkanýmýz Erdoðan'ýn siyasi liderliði baþat rol oynamýþtýr.