FETÖ'yü kurup-kollayan devletler hesap vermelidir…

15 Temmuz 2016 iþgal amaçlý kanlý darbe giriþi Amerikan emperyalizminin Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletine karþý açýk saldýrýsýdýr.

Ana hedefi, Ýsrail’in güvenliðidir.

Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn, 2009 yýlýnda, dönemin Ýsrail Cumhurbaþkaný Peres’e karþý gerçekleþtirdiði “one minute” çýkýþýndan hemen sonra devreye sokulmuþ emperyalist-siyonist planýn kanlý sonucudur.

Emperyalizm, FETÖ’yü kullanarak önce, Türk Silahlý Kuvvetleri içindeki kuvvacý-baðýmsýzlýkçý/antiemperyalist kadrolarý Balyoz-Ergenekon kumpaslarý sürecinde tasfiye etmeye çalýþmýþ, þartlarýn olgunlaþtýðý ve kendi kadrolarýnýn artýk emir-komutaya hakim olduðunu düþündüðü anda ise ölümcül saldýrýyý gerçekleþtirmiþtir.

Iskaladýklarý ana nokta, MÝT Baþkaný Hakan Fidan’a dönük ama asýl hedefi hükümeti yýkmak olan 7 Þubat 2012 kumpasý sonrasýnda MÝT, 17-25 Aralýk 2013 yargý-polis darbe sonrasý polis ve jandarmada yaþanýlan “kadro temizliðidir…” Bu temizliðe, Balyoz-Ergenekon kumpaslarýndan aklanýp görevlerine dönen vatansever askerler de eklenmiþtir.

Türk milletinin sokaktaki direniþine devletin ana çatýsýný oluþturan güvenlik kadrolarýnýn omuz omuza cevap vermesinin temelinde, MÝT-polis+jandarma-TSK bünyesindeki bu üç yýla sýðmýþ sessiz deðiþim yer almaktadýr.

Devlet aklý budur.

· FETÖ YANLIÞ TANIMLAMADIR…

Hukukun, kýsaca FETÖ olarak adlandýrdýðý Fethullahçý Terör Örgütü eksik hatta yanlýþ bir tanýmlamadýr.

Bu örgüt Necip Hablemitoðlu, Muhsin Yazýcýoðlu veya Hrant Dink gibi kamuoyunda büyük ses getirecek cinayetler iþlemiþ olabilir, hatta, Balyoz-Ergenekon kumpaslarýna zemin için Malatya’da Zirve Yayýnevi Katliamý gibi kanlý olaylara da imza atmýþ olabilir, ama, bu onun esas karakterini karartmamalýdýr.

FETÖ, esas olarak bir casusluk örgütüdür.

Amerikan Merkezi Haberalma Teþkilatý CIA tarafýndan yapýlandýrýlmýþ, yalnýz Türkiye’de deðil, Latin Amerika, Afrika, Asya, özellikle de Balkanlar-Kafkasya-Orta Asya hattýnda kullanýlan bir teþkilattýr.

Nazi Almanyasý’nýn istihbarat baþkanýyken savaþ sonrasýnda ABD’ye transfer edilen ve CIA bünyesinde “Gehlen Ýstihbarat Birimi”ni kuran Reinhard Gehlen ekolünün doðal uzantýsýdýr.

Soðuk Savaþ yýllarýnda Nazi Almanyasý’nýn Sovyetler Birliði’ne dönük casusluk arþivlerinin zemininde oluþturulan birimin en önemli isimlerinden birinin Ruzi Nazar olmasý, bu karakterin 1960-1980 yýllarýnda Türk iç siyasetine dönük casusluk manevralarýný gerçekleþtirmesi, sað kolu olarak adlandýrýlan istihbaratçý Enver Altaylý’nýn halen FETÖ mensubiyeti nedeniyle cezaevinde bulunmasý bir tesadüf olabilir mi?

Ayný örgütün, son görevi MÝT Orta Asya Müþavirliði olan ve CIA’nýn bu bölgedeki manevralarýný ortaya çýkaran Kaþif Kozinoðlu’nu, Oda TV kumpasýyla tutuklayýp, Silivri’de öldürmesi (2011) nasýl izah edilebilir?

CIA-Rand Corporation’un Sovyetler’e karþý geliþtirdiði “ýlýmlý Ýslam zeminli Yeþil Kuþak” teorisinin önemli isimleri Paul Henze ve Graham Fuller’in Fethullah Gülen ile yol arkadaþlýklarý göz ardý edilerek, bu þahsýn Amerika’da ikamet hakkýný doðuran belgelerdeki imzalarýn kimlikleri görmezden gelinerek bir analiz yapmak mümkün müdür, hayýr.

· WASHINGTON’UN YOLU PENSÝLVANYA’DAN GEÇMEZ…

Günü geldiðinde suikast ve terörü hedefe ulaþmak için kullanan bir yabancý casusluk teþkilatý ile mücadele ediyoruz, aramýzdan bazýlarý, bu örgütün gazetecisini-yazarýný “fikir emekçisi”, diðer mensuplarýný da “siyasi mahkum” olarak görme eðilimindeler, geçiniz.

Geçmiþin siyasetçilerinin, özellikle 1980’li yýllardan itibaren, “Amerika ile iyi iliþkiler için bu yapýlanmayla da iyi olmak gerekir” düþüncesiyle hareket ettiðini ve 15 Temmuz’a uzanan büyük felaketin kilometre taþlarýný döþediklerini görüyoruz.

Ayný þekilde son 40 yýlýn TSK komuta kademelerinin bu yapýyý, ABD-NATO çizgisinin doðal uzantýsý olarak gördüðünü, hatta, pek çok üst düzey komutanýn Balyoz-Ergenekon kumpaslarý sürecini kendi yükseliþlerinin zemini olarak kullandýklarýný da izledik.

90’lý yýllarýn berbat sloganý, “Avrupa Birliði’nin yolu, Diyarbakýr’dan geçer”di. Yani, PKK ile varýlacak uzlaþmalarýn Türkiye’ye AB kapýlarýný açacaðýna inanan politikacýlar ile boðuþtuk, sonuç, ortadadýr.

Eðer, Ankara’da, “Amerika ile iliþkileri yeniden hale-yola koymak için bu yapýya karþý biraz esnek olmak gerekir” diye düþünen varsa, sonuç benzer felakettir.

EMPERYALÝST-SÝYONÝST KUÞATMA ALTINDAKÝ BÝR ÜLKE ÝÇÝN YIKIM, UZLAÞMACI KARAKTERLERÝN SESLERÝNÝN YÜKSELMESÝYLE BAÞLAR…

Ne AB’nin yolu Kandil’den, ne de ABD’nin sokaklarý Pensilvanya’dan geçer. Bunlar, ABD-AB tarafýndan Türkiye’nin bekasýný tehdit amacýyla kurulmuþ militer/casusluk teþkilatlarýdýr.

Kurup-kollayanlar, milletimize karþý açýkça kullananlardan hesap sorulmalýdýr.

Budur, bu kadardýr, NOKTA