Duydunuz mu, Kılıçdaroğlu; PKK'nın Gara katliamını kınarken neden "PKK"yı anmayıp; sadece "bölücü örgüt" diyerek geçiştirmiş...
Adama o kadar saydırdınız. Oysa "PKK'nın reklamını yapmamak için" ismini anmıyormuş! "Biz bir terör örgütünün reklamını yapmak zorunda değiliz" diyen Kılıçdaroğlu'nun bu hassasiyetini kaç siyasetçi veya gazeteci gösteriyor! Üstelik de, ne kadar doğru davrandığı(!) konusunda çok sağlam bir delili var. "Açarsınız Genelkurmay Başkanlığının internet sitesini, 'bölücü terör örgütü' der. Aynı şeyi biz de kullanıyoruz" diyor...
Sizi bilmiyorum ama ben "Pesss" diyorum. Biz bu tür; başdöndüren takıyye türlerini FETÖ'de görmüştük ve "Bu şeytanlıkları, CIA ve MOSSAD'dan başkası üretemez" demiştik. Peki Kılıçdaroğlu'nun bu ultra-takıyyesini nasıl izah edeceğiz?
Ziya Paşa'nın, "Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın" terkib-i bendi bile yetmiyor, insan; "Sen bu milleti enayi mi zannediyorsun" demek istiyor.
Kılıçdaroğlu, "Hendek kazan arkadaşlar... Bize saldırmazlar" diyerek meşrulaştırmak için kendi meşruiyetini feda ettiği PKK'nın katliamından bahsederken; reklamını yapmamak için adını anmıyormuş!.. Ve bu çirkin entrikasına da Genelkurmay'ı 'yalancı şahit' tutmuş.
Bu nasıl bir hadsizliktir Allah aşkına... Kendi PKK yandaşlığını gizlemek için, 35 yıldır PKK ile mücadele eden ve bu uğurda binlerce mensubunu şehit veren Genelkurmay'ı bozuk para gibi harcıyor.
Bu zihniyetin; kendi hedef ve çıkarları için harcayamayacağı değer yoktur. Milletin dinini; imanını harcamakta zerre kadar tereddüt etmediler, Genelkurmay'a mı acıyacaklar...
Bunlardı değil mi, askerimiz ölmesin(!) diye "Suriye'de ne işimiz var" diyen? Ama aynı askerleri, kendi PKK yandaşlıklarına kalkan yapmaktan utanmadılar.
Bu çok çirkin bir iftiradır. Genelkurmay'a ve binlerce şehidimize hakarettir. Bu itibar katliamı, sessiz kalarak geçiştirilebilecek bir şey değildir. Genelkurmay Başkanlığı aynı sitesinde; gereken cevabı vererek, artık Genelkurmay'ın, istedikleri zaman kullanabilecekleri bir "CHP ardiyesi" olmadığını göstermelidir.