8. Cumhurbaþkaný Turgut Özal, "Bizim en büyük sýkýntýmýz, ülkemizin sýcak kuþakta bulunmasýdýr. Bu tür sýcak kuþak ülkelerinde "satýlýk" insan bulmak çok kolaydýr. Nitekim Ýngilizler, Osmanlý'yý; içeriden satýn aldýklarý paþalarla yýkmýþ" diyor.
Ýngilizler; savaþla ulaþamadýklarý hedeflere oturduklarý yerden ulaþmalarýný saðlayan bu yöntemi, Osmanlý'dan sonra da kullanmaya devam etmektedir. Ýçimizdeki bazý bedbahtlarýn Ýslam'la; bu denli savaþmasý, "bireysel tercih" ile izah edilemez.
Elbette bütün fitnecilerin Ýngilizlerden maaþ aldýðýný iddia etmiyorum. Emperyalistler, lejyonerlerini motive etmek için ilerici(!) olmaktan rejimi korumaya(!) kadar birçok "havuç" kullanýyor. Maaþ konusunda da herkese para daðýtmýyor, az sayýdaki "nitelikli elemaný" istihdam ederek; operasyonlarý ucuza kapatýyorlar.
HAÇLILAR ADINA ÝSLAM DÜÞMANLIÐI YAPIYORLAR
Haçlý Siyonist ittifak; sömürü ve iþgalleri önündeki en büyük engel olan Ýslamiyet'i, ya Ýslam ülkelerinin baþýna kendi uþaklarýný getirerek veya "terörle mücadele" bahaneli saldýrýlarla iþgal ederek bertaraf etmeye çalýþýyor.
Bu yolda büyük ilerleme kaydettikleri de maalesef bir vakýadýr. Ancak, onlar için tarih boyunca en büyük tehdit, sahih Ýslam'ýn membaý olan Anadolu'dan gelmiþtir ve halen de böyledir. Bu yüzden her fýrsatta, Anadolu'da Ýslam'ýn kökünü tamamen kazýmak istemiþ ama bir türlü baþaramamýþlardýr. Mesela, tek parti diktatörlüðü döneminde; Ýslamiyet'i akýllarýnca; tamamen unutturmuþlardý! 1950'den sonra yanýldýklarýný görünce de Müslümanlarý defalarca hýrpalamýþ, 28 Þubat'ta ise kökünü kazýmýþlardý!
Oysa hesaplarý yine tutmamýþ, "Bin yýl ayaða kalkamazlar" dedikleri Müslümanlar, ülkeyi yönetmeye baþlamýþtý. Üstelik bu sefer, bildikleri her yöntemi deneyerek düþürmeye çalýþtýkça, millet daha büyük bir destekle iktidara getirmiþti. Hatta ince Ýngiliz siyasetiyle, Müslümanlar arasýndan yetiþtirdikleri "cemaat" görünümlü lejyonerleri de devreye girmiþ ama rezil olmuþtu. Yýllarca kullandýklarý vesayet sistemi devre dýþý býrakýldýðýndan, uzaktan kumanda cihazlarý da çalýþmýyordu.
MÜSLÜMANLAR ÇAÐ ATLADI, "GERÝCÝ" MASALI ÇAÐDIÞI KALDI
Haçlýlar ve uzantýlarý için daha vahim(!) bir durum vardý. 20 yýldýr yýkamadýklarý Müslümanlar, bütün engellemelerine raðmen Türkiye'yi þaha kaldýrmýþ, farklý bir boyuta taþýmýþlardý. Milletleri kendilerine mahkûm etmek için kullandýklarý "savunma sanayii"nde bile dev adýmlar atan Türkiye, kontrolü imkânsýz hale gelmiþti.
Artýk uzay teknolojisine yönelen Türkiye'nin; hemen her sahada sergilediði baþ döndürücü geliþmeler, bir asýrdýr kullandýklarý "Müslümanlar gericidir" iftirasýný da gülünç hale getirmiþti.
Bu gidiþat karþýsýndaki çaresizlikleri Haçlý Batý'yý hýrçýnlaþtýrýrken, içimizdeki uzantýlarý ise öfkeden kudurmakta, meyhanede teselli aramaktadýr.
Aðzýný her açtýðýnda ayrýþmadan þikâyet eden bu nefret sarhoþlarý, sergiledikleri aþaðýlayýcý; aþaðýlýk üslupla, fitnenin ve kamplaþmanýn asýl kaynaðýnýn kendileri olduðunu ilan etmektedir. Nasýrlaþmýþ intikam hýrslarý, ellerine fýrsat geçse; Sýrplarý bile kýskandýracaklarýný göstermektedir.
70 yýldýr milletin yanýna yaklaþamayan bu güruh ile bir araya gelmemizi kimse beklemesin. Zira bunlarla ancak, kafa çektikleri çukurlarýnda buluþulabilir ki, bu çukurlar "millî birlik" mekâný deðildir.