Uluslararasý zirvelere katýlan ülke liderlerinin iyi görüþmeler yapýp yapmadýðý birkaç þekilde yorumlanabilir.
Öncelikli olan husus bir yapýlabilen görüþmeler vardýr bir de yapýlamayan...
Bazý ülkelerin liderleri birbirleriyle görüþmüyor veya görüþemiyorsa en kötü durum budur. Bir devlet baþkaný baþka bir devlet baþkanýyla görüþme talep eder ama sadece toplantý salonunda veya koridorda ayaküstü görüþebilirse bu büyük bir baþarýsýzlýktýr.
Ýkinci husus iyi geçen görüþmeler vardýr, kötü geçen görüþmeler...
Liderlerin mevcut sorunlarý halletmek yerine yeni sorun ve krizlere sebebiyet verdikleri görüþmeler 'olmasa daha iyiydi' dedirtir. Herkes görüþmenin yýkýcý ve tahripkâr etkilerini konuþmaya baþlar.
Ýyi geçen görüþmeler ise somut sonuçlar doðuran veya olumlu sonuç üretmek için zemin hazýrlayangörüþmelerdir.
Türk medyasýnda Erdoðan-Biden görüþmesini müzmin muhalif kontenjanýndan deðerlendirenler kategorik olarak kötü yorumlara þartlanmýþlardý. Erdoðan Biden'ýn yanýna gidip hatýrýný sorsa bin türlü laf edecek olanlar, Biden Erdoðan'ýn yanýna gelip jestler yapýnca saçmalamaya varan yorumlarda bulundular.
Oysa gazetecilik objektifliði ve nesnelliði kaybettiði ölçü de anlamsýz ve deðersiz algýlanýr.
Bardaðýn boþ tarafýný zikretmeden sadece dolu tarafýný anlatmak nasýl eleþtiri konusu yapýlabilirse, bardaðýn dolu tarafýný hiç anmadan sadece boþluktan bahsetmek o derece inandýrýcýlýðý kaybettirir.
Ortada boþ bir bardak yok, az veya çok dolu bir bardak var.
Biden-Erdoðan görüþmesinin bütün sorunlarý bir anda çözeceðini, her þeyi güllük gülistanlýk yapacaðýný iddia eden yoktu. Ancak Biden'ýn yönetime geliþiyle estirilen olumsuz rüzgârlara raðmen verimli ve olumlu bir görüþmenin gerçekleþmiþ olmasý baþlý baþýna bir kazanýmdýr.
Aylarca diyalog kurmayan Biden'ýn Erdoðan'a verdiði fotoðraf kareleri kendisi açýsýndan düþünülmesi gereken bir durumdur.
Daha önceleri Erdoðan'ý devirme beyanlarýnda bulunan Biden'ýn Erdoðan'la yapýcý iþbirliði içine girmesi yine kendisinin düþünmesi gereken bir haldir.
Erdoðan görüþmelerde sýcak ve samimi bir tavýr sergilemiþ ancak Türkiye'nin tezlerinden geri adým atmayan bir dik duruþ sergilemiþtir.
'Somut ne elde ettik' diye görüþmeyi küçümseyenler köprülerin atýlmasý yerine iþbirliði ve diyalog zemininin tesis edilmesini bir kazaným olarak görmek istemiyorlar.
En büyük kayýp, iliþkilerin kopmasý, hasmane ve yýkýcý pozisyonlarýn ortaya çýkmasýdýr.
En önemli kazanç ise diyalog, diplomasi ve iþbirliði zemininde sorunlarý çözmeye çalýþmaktýr.
Türkiye'nin haklý talepleri, þikâyet ve eleþtirileri ortadadýr. PKK/PYD meselesinden FETÖ'ye, F-35'lerden sözde soykýrým beyanlarýna kadar birçok konuda Türkiye haklý serzeniþlerini sürdürmektedir. Bu yüzden bir görüþme her þey demek deðildir.
Ancak düne kadar yaptýrýmlar, ambargolar, dayatmalar konuþan bir ülkenin samimi diyalog ve karþýlýklý anlayýþ noktasýna gelmiþ olmasý Türkiye açýsýndan sevinilecek bir durumdur.
Bazý çevrelerin dost ve müttefik olmasý gereken ABD'yi Türkiye'ye karþý doldurmasýna ve Erdoðan karþýtlýðý üzerinden konumlandýrmaya çalýþmasýna karþýlýk iliþkilerin samimi diyalog zeminine oturmasý elbette olumlu görülecek bir geliþmedir.
Bu yüzden Biden-Erdoðan görüþmesinin somut kazancýný birilerinin üretmek istedikleri hasmane çizgi yerine dostane çizgiye kayan iliþkiler olarak görmek gerekir.