Ýsrail'in demir kubbesi HAMAS füzeleri karþýsýnda kevgire dönünce Netanyahu tehditler savurarak ateþkese razý oldu.
2007 yýlýndan bu yana kuþatma altýndaki Gazze'nin yokluk içinde olmasýna raðmen her türlü saldýrýya hazýrlýklý oluþu, silahlarýný ve füzelerini geliþtirmiþ olmasý ayrý bir konu.
Ancak bence on bir günlük saldýrý sürecinde bir kez daha netleþen gerçek þu ki; Ýsrail 2 milyara yakýn nüfusu olan ve Ýsrail'i durdurmaya ve istediði anlaþmaya zorlayacak imkânlara sahip olan Ýslam ülkelerinden HAMAS'dan korktuðunun binde biri kadar bile korkmuyor.
Çünkü Ýslam ülkeleri Ýsrail'in iþgal ve hak ihlalleri karþýsýnda býrakýn bir füzeyi bir kurþun bile sýkamýyor. Yapýlan açýklamalar verilen beyanatlar hatta BM'de ve Güvenlik Konseyi'nde alýnan yüzlerce karardan bile zerre kadar çekinmiyor.
Saldýrýyor hem de Müslümanlarýn en mukaddes günlerinde!
Ama ayný Ýsrail Filistin'nin kuvay-ý milliyesi olan HAMAS'ýn fýrlattýðý bir füze üzerine alarm vererek sýðýnaklara koþuyor!
Gerçek þu ki Ýsrail sadece kuvvetten anlýyor. Ateþkes de bitireceðini zannettiði Gazze'nin verdiði savunma tepkisi üzerine geliyor.
Allah için, Filistinli direniyor.
Lakin onun caný pahasýna yaptýðý bu direnci 'Filistin'in özgürlüðü için yeterli midir?' sorusuna olumlu cevap verebilmek maalesef mümkün deðil.
Evet, Filistinli üzerine düþeni yapýyor, asýl ihmalkâr olan Ýslam dünyasýdýr ve yöneticileridir.
Ýslam dünyasýnda Ýsrail'e diz çöktürecek yeterli imkân fazlasýyla var ama siyasi irade yok!
Ýþte tam bu noktada merhum Prof. Muhammed Gazzali'yi rahmetle anmak isterim.
1996 yýlýnda vefat eden Muhammed Gazzali þahsiyetli bir âlimdi. Yetmiþli yýllarda Medine-i Münevere Ýslam Ünivesitesi'nde verdiði bir konferansýný dinlemiþ ve etkilenmiþtim. Sonralarý bir müddet Mýsýrda Evkaf Bakanlýðý da yaptý. Fýkhu's-Siyre isimli kitabýný Türkçeye ben kazandýrmýþtým, Risale yayýnlarý da basmýþtý.
Merhum, doksanlý yýllarda ümmetin durumunu 10 maddede özetlemiþti. Demiþti ki;
"1-Liyakatsizlerin yönettiði ve liyakatlilerin aþaðýlandýðý bir millete yazýk olur.
2-Týpký imana zorlamanýn insaný mümin yapmayacaðý gibi erdemli olmaya zorlamak da insaný erdemli yapmaz. (Özgürlük ortamý önemlidir.)
3- Evhamlarýyla, dünya sevgisi ve ölüm korkusuyla yaþayan Arap toplumlarý deðiþmeden ve halkýyla alay eden Arap yönetimleri yok olmadan Ýsrail yok olmaz.
4-Bir spor müsabakasýnda yenilince heyecanlanan ümmetin, uygarlýk, sanayi ve sosyal yenilgilerinde neden bir kýlý bile kýpýrdamaz anlayabilmiþ deðilim!
5-Aldatýcý dindarlýk milletler için apaçýk inkârdan daha tehlikeli olabilir!
6-Firavunlar ve diktatörler tanrýlýk ilan ettiler. Çünkü karþýlarýnda kendilerine düþüncesizce ve þuursuzca hizmet eden topluluklar buldular.
7-Bozuk bir ülkede adalet saraylarý dikmek, ahlaken çözülmüþ bir ülkeye âdâb kurallarý koymak gibidir.
8-Halk, yöneticiler bozulduðu için bozulur. Yöneticilerin bozulmasý âlimlerin bozulmasý sebebiyledir. Kötü âlimler ve kötü hâkimler olmasa, dürüstlerin korkusuna yöneticilerin yolsuzluklarý da azalýr.
9-Bir yanlýþý düzeltmek isteyenlerin önce alternatifini hazýrlamalarý gerekir.
10-Kalkýnma tarihinde bilinen odur ki, zihinsel uyanýklýk daima siyasi ve sosyal etkinliklerden önce gelir."