Hamidiyeyle Musakkanın valsi

Öyle sahteler ki sarraf kepenk kapatır. Ve sahtelikleri o kadar sahi. İnsan işte en büyük suç aleti. İçinde nefes taşıyan her canlı, o suçluluğu bir gün tadacaktır mı desem.

Gözle bırakın perde çekmeyi üstüne bir de güneşliği çekiyorlar. Gerçeğin sızdığı en ufak bir kıvrıma bile kendilerini tıkıyorlar. Yalana doymuşların beyinlerini bağlayan yağla mücadele ediyoruz.

Öyle gezinirken sosyal medya meydanında, bir görüntü düşüyor. Vals... Dans babetiyle enjekte edilen lümpenlik , fersude kıvranışlar, yoğun sallanan kumbaradan garip hareketlere düşen bir kuruş gibi dönüşler..

Zafer bayramını kutlayan sefilliğin Jan Valjan'ları... Bunu toplasan irfanın , özün , medeniyetin zerresi etmez lakin ağırlığı sahteliğe ve leş bir özentiye verdiğinizde böyle sığlıklar çıkıyor.

Hayır niye zorluyorsunuz.

Bu millete verdiğiniz önem can canlı Hamidiye plastiğinin içinde yutturduğunuz kuyu suyu gibi işte. Hoş tatil valizini başkan diye yutturan, kuyu suyunu da Hamidiye diye içtirir.

Hani millet musakka yerken antrikot yiyemezdiniz... Gülmüyor oluşum komik olmadığınızı göstermiyor evet ama komik duruma düştüğünüzde sanırım korteksi de kuyu suyu basmış .

Millet otobüslerin damından yağmuru yemeseydi de keşke siz antrikot yeseydiniz. Keşke millet kapısı düşen, dalağı dışarıda otobüslerin peşinde heba edilmeseydi de siz antrikot yeseydiniz.

Otobüsler bozulduğunda şoför "Orta kapıya kadar vals yapın; sonra yavaş yavaş aşağı salının" derse, çağdaşlık bu işe, otobüs kadar bozulmaz emin olun.

İttirilen kaktırılan geçmez teneke haline getirilen ulaşım araçlarındaki sefalet kendi medyanızda vals çarığı kadar konuşulmadı. Çünkü siz perdelemeyi seversiniz.

Olsa da "Ne var canım" demeyi.

Çünkü sizin verdiğiniz hizmet, Hamidiye naylonunda yutturulmuş kuyu suyudur.

Keşke halk o kuyu suyunu içmeseydi de siz antrikot yemeye devam etseydiniz .

Millet aç aç diyenlerin aç karnına nasıl vals yaptıklarını sormak da yazının kahkahası olsun .

Vals canım , vals .. İki vals, bir kuyu suyu , iki vals, bir bozulan ittirilen otobüs.

İki vals , bir gizlenen vaka sayıları.

Ne güzel yazıyor Cemil Meriç bunları ;

" Yobaz, Şark'ın nefis müdafaası. Yobaz, samimiyet, yobaz kendini bir nass'a hapseden idrak; bir nass'a yani sonsuza.

Yobaza düşmanlık, tarihe düşmanlık. Yobaz biziz, en güzel taraflarımızla biz.