Coşkun BAŞBUĞ
Coşkun BAŞBUĞ
Tüm Yazıları

Heykeltıraş Demirtaş

Bir önceki yazıda sonraki yazımın konusu Demirtaş olacak demiştim.

Sözümü tutuyorum.

Konumuz Demirtaş.

Hani şu heykeltıraş Demirtaş, katil Öcalan'ın heykelini dikecek olan,

Hani şu 6-8 Ekim olaylarını başlatan, azmettiren

Hani şu halkı devlete karşı isyana teşvik eden,

Hani şu Yasin Börü ve diğer insanlarımızın katili olan,

Hani şu Kobani (Ayn-El Arap) düşerse Ankara düşer, herkes sokaklara dökülsün diyen.

Yavvv tüm bunlar ne ara oldu?

Hafıza-i beşer

Malum çabuk unutuyoruz, o halde hatırlatalım.

Tarih: 5 Ekim 2014

Amerika'nın talimatı ile tüm hücre yapılar hareketlendi.

Hareketlenme PKK terör örgütünün üst düzey yöneticilerinden Murat Karayılan'ın şu çağrısı ile başladı;

"Gençleri, kadınları 7'den 70'e herkesi Kobani'ye sahip çıkmaya, onurumuzu namusumuzu korumaya, metropolleri işgal etmeye çağırıyoruz"

Buraya dikkat!

Yılanın başı olan alçak Türkiye'yi kastediyor ve büyükşehirleri işgal etmeye çağırıyor.

Bir gün sonra...

06 Ekim 2014

Parti görünümlü örgüt HDP, bir başka katil Selahaddin Demirtaş başkanlığında toplandı ve aynı çağrıyı yaptı;

"Kobani'de yaşanan katliam girişimine karşı 7'den 70'e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz. Çözüm Süreci ile Kobani'nin birbirinden koparılamayacağını, barışın yolunun Kobani'den geçtiğini bir kez daha vurguluyoruz."

Tüm bu çağrılara rağmen başlangıçta provokasyon tutmadı, millet tuzağa düşmedi.

Ama şimdilik...

Düşene kadar devam...

Katil Demirtaş sosyal medya hesabından ikinci çağrıyı yaptı;

"Kobani'de durum son derece kritiktir. IŞID saldırılarını ve AKP iktidarının Kobani'ye ambargo kararını protesto etmek üzere halklarımızı hemen şimdi sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz."

Bu açıklamayla birlikte Cumhuriyet tarihindeki en büyük isyan girişimi olan "Hendek" ya da diğer adıyla "Çukur" olayları" başladı.

Olaylar 36 ilde başladı ve üç gün sürdü. Şiddetin zirve yaptığı eylemler güvenlik güçlerinin müdahalesiyle de sona erdi.

Tüm bu alçakça saldırıları yapan PKK ve FETÖ terör örgütleri; 793 asker ve polis ile 378 sivili şehit etti, 4.000'den fazla güvenlik görevlisi ile 2.000'in üzerinde vatandaşı da yaraladı.

Daha alçağı gelir mi?

Şehit ve yaralı sayının yüksek olmasında en büyük etken TSK'nın içine sızmış FETÖ üyesi sözde komutanlardı.

Komutan zannedilen bu alçak sürüsü, emrindeki askerleri göz göre göre ateşe sürerek hedef olmalarını sağladı.

Amaç şehit sayısını artırarak yurtta infial yaratmaktı.

Bilançonun ağır olmasının nedeni de işte FETÖ ve PKK arasındaki bu aşağılık iş birliğiydi.

Sevgi pıtırcığı Demirtaş...

Tüm bu olayların müsebbibi insanları sokağa çağıranlar, insanları isyana teşvik edenlerdi.

Bu olaylar sonucu yaralanan insanların canında, bu olaylar sonucu şehit olan insanların kanında Kandil'in ve Demirtaş'ın parmağı var.

Demirtaş bu insanları isyana teşvik etti, Demirtaş bu teröristleri azmettirdi.

Üstelik Demirtaş bu ihaneti kapalı kapılar ardında değil uluorta kamuoyu huzurunda yaptı.

Şimdilerde yaptığı ihanetlerin bedelini ödemek üzere cezaevinde yatıyor.

Yapılan SİYASET mi İHANET'mi?

Ülkede gerçekten çok ilginç olaylar yaşanıyor.

Seçim sürecinde aniden muhalefet kanadının içinde "Selo Severler" peydahladı.

Maalesef bu kanadın içinde böylesi bir haini aklamaya çalışan, kamuoyu nezdinde onu parlatmaya çalışan siyasetçiler var.

Daha da acısı bahse konu siyasetçilerin içinde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da var.

Diyor ki Kılıçdaroğlu PKK destekçisi Demirtaş için;

"Demirtaş haksız yere, hukuksuz yere cezaevinde yatıyor."

Yine diyor ki Kılıçdaroğlu;

"Demirtaş'ın serbest kalmasını istiyorsanız bize oy vereceksiniz."

Yav neredesiniz?

Bu satırları okuyunca Atatürkçü, vatansever CHP'de kıyamet koptu zannediyorsunuz değil mi?

Hiç boşa heveslenmeyin, tık yok.

Kardeşim hani bunlar Atatürkçüydü, milliyetçiydi, Mustafa Kemalin askerleriydi.

O eskidendi.

Sırrı Sakık denilen ucube "İt sürüleri" dediği gün ortalıktan kayboldular.

O gün bugündür ara ki bulasın Mustafa Kemalin askerlerini.

Bugünlerde Demirtaş İN, Mustafa Kemal OUT.

Bunlar olunca katil Selo havalandı ve son günlerde yine boyundan büyük laflar etmeye başladı.

Yav Selo başına gelenlerden ders alsana ...

Yooooooo!!!

İlla dayağı yiyecek.

CHP oldukça kim tutar beni...

Seçim sonrasında bir proje medya organı Demirtaş ile röportaj yaptı.

Yapılan bu danışıklı döğüş röportajda hapisteki Demirtaş yine halkı isyana davet eden, ülkede kaos çıkaracak önemli cümleler kurdu. İşte dedikleri;

"Aslında halkın çoğunluğu değişimden yanaydı fakat bu değişim isteği bir toplumsal harekete dönüştürülemedi, siyasi partilere sıkıştırılıp oradan sonuç alınmak istendi."

Aktif siyaseti bırakan Selo'ya bakar mısınız?

"Değişim isteği toplumsal bir harekete dönüştürülemedi" diyor. Yani ayaklanma çıkarılamadı, sokaklar kan gölüne çevrilemedi demek istemiş.

Bir başka söyleminde şöyle diyor;

"Kılıçdaroğlu seçimi kazandı aslında. Fakat başta hileler, sonra da yurt dışı oyları ve sonradan vatandaş yapılanların oyları gibi faktörler eklenince bu tarihi seçimi resmi olarak Erdoğan almış oldu. Yaşananların seçimle, demokrasiyle, halk iradesinin sonuçlara yansımasıyla uzaktan yakından ilgisi yok. Olanlar tümüyle bir operasyondu."

Hangi operasyondan bahsediyorsun Demirtaş...

Senin zırvaladığın, yalanlarınla oluşturmak istediğin algı operasyonlarından mı?