Yaþadýðýmýz dünyanýn çehresi, hayallerimiz ve tahminlerimizden çok daha hýzlý bir þekilde deðiþiyor. Hayal ve tahmin insana ait olmasýna raðmen bu deðiþim yine insan eliyle, insan müdahalesiyle gerçekleþiyor. Sýnýflandýrma yapmaksýzýn bir bütün içinde deðiþime uðruyor dünya.
Önemli olan bu deðiþimi kabul edip gerisinde kalmadan, mücadeleyle kýsa sürede çok þey yaparak, deðiþimin kontrolünü elde tutarak dengeli sinerjiyi oluþturmaktýr. Deðiþime ayak uyduramayanlar geleceði yeniden oluþturmada yetersiz kalýrlar.
Bir defasýnda Eminönü'nden Üsküdar'a vapurla geçerken birden tatlý bir keman sesi yayýlmaya baþladý. Arkasýndan kemanýn tellerini titreten beyefendi bir þarký söylemeye baþladý. Þarkýnýn bitimiyle bir alkýþ koptu ve keman ziyafeti devam etti. Bu sefer yolculardan bir bayan eþlik etti kemancýya. Bu müzik ziyafeti Üsküdar'a kadar sürdü. Yolcular inerken keman çalan müzisyeni bahþiþlerle ödüllendirdiler.
Bu hoþ tabloyu büyük bir zevkle seyredip dinlerken zihnim birden on yýllar öncesine gitti. Sanýrým 1990'lý yýllarýn baþlarýydý. Yine bir vapurdaydým. Sakin sakin yolculuk yapmayý düþünürken birden "Sayýn aðabeylerim ve ablalarým" diyen bir sesle irkilmiþtim.
Elinde bir çanta ve üzerinde (affýnýza sýðýnarak) hýyar bulunan bir tepsiyle ortaya atýlan birisi teklifsizce devam etti: "Þu elimde gördüðünüz hýyar soyucu ile hýyarlarýnýzý kolaylýkla soyabilirsiniz. Ayrýca bunun yanýnda vereceðim kabak oyucu ile kabaklarýnýzý oyabilirsiniz. Bitmedi yanýndaki bu patates dilimleyici ile patateslerinizi dilimleyebilir, þu domates kesiciyle..."
Yaklaþýk on adet kesici ve deliciyi hararetle anlatan ve hepsini birden 1 liraya (1 milyona) satan satýcýmýzdan sonra ortaya atýlan bir baþka satýcý baþlardý: "Abilerim, ablalarým, elimde gördüðünüz þu tarak ile..."
Ve daha neler neler...
Oyuncaktan kibrite, tavadan testereye envaý çeþit eþyanýn satýldýðý vapurlarda bugün kemandan gitara, flütten baðlamaya çeþit çeþit müzik aletiyle terennüm edilen türkü ve þarkýlar arzý endam ediyor.
Yine ayný yýllarda kalabalýk meydanlarda gördüðümüz "Bul karayý, al parayý" dolandýrýcýlarý yok bugünlerde ortalýkta. Yine cadde ve meydanlarda görmeye alýþkýn olduðumuz aynalý ayakkabý boyacýlarý da yok. Neredeyse her sokakta görmeye alýþkýn olduðumuz terzilerimiz de yok bugün...
Geçmiþten günümüze ortaya çýkan bu deðiþimler toplum yaþamýmýzdaki deðiþimler hakkýnda da ipuçlarý veriyor aslýnda. 'Hýyar soyucu' basitliðinden 'keman resitali' kalitesine uzanan deðiþim toplum olarak kat ettiðimiz yaþam biçimi yolunun bir göstergesi.
Terzilerin ve ayakkabý boyacýlarýnýn ortadan kaybolmasý ise tüketim toplumu haline geldiðimizin en büyük niþanesi. Artýk eskiyen elbise ve ayakkabýlarýmýzý tamir ettirmek yerine çöpe atýp yenisini almayý tercih ediyoruz.
Deðiþim elbette kaçýnýlmaz! Deðiþmeyen tek þey deðiþimin kendisi!
Ama keþke bu deðiþimin hep güzele ve olumluya doðru olmasýný saðlayabilsek... Toplum aklýmýzýn bir kýsmý güzeli geliþtirmeye yararken diðer yarýsý çirkinliði büyütüyor.
Yine de ümit var olmak için yeterince sebebimiz var.
Bugün dünya yeni bir deðiþime gebedir. Yaþanan bir takým kaotik çalkantýlar deðiþimlerin habercisi niteliðindedir. Kaos: evrenin düzene girmeden önce içinde bulunduðu, biçimden ve düzenden yoksun, uyumsuz ve karmakarýþýk olan durumdur.
Net olarak söyleyebiliriz ki pandemi süreciyle baþlayan deðiþim, þer odaklarýnýn da çöküþünü baþlatmýþtýr. Ümitleri yeniden yeþerten olumlu deðiþimlerin doðum sancýsýnýn baþladýðýný söyleyebiliriz.
Ülkemizin son yüz yýlýna nazar ettiðimizde iç ve dýþ siyasetin ne kadar deðiþikliðe uðradýðýný görebiliyoruz.
Bu günlerde küresel etkiden dolayý duyulan ekonomik serzeniþler olsa da toplumun, standartlarýný eksiltmeden hayatýna devam ettiðine þahit oluyoruz. Toplumun özellikle uluslararasý arenadaki muvaffakiyetleri görmeye devam ettikçe ümit var olma hali de devam edecektir.
Türkiye bugün eðer dünya küresel düzeninin saðlanmasýnda baþat rol oynuyorsa - ironi yapacak olursak- iþte bu, ülkemizin hýyar soyuculuðundan keman resitali seviyesine yükseldiðinin en büyük göstergesidir.