Mustafa Sabri Beşer
Mustafa Sabri Beşer
Tüm Yazıları

Peygamberin korunmaya ihtiyacı var mı?

Neden bir şeyleri, birilerini ya da bir değeri koruma altına alırız? Soruyu bir de şöyle soralım: Bir şeyler neden korunur? Mesela bir çocuk, fiziksel ve fikirsel her türlü tehlikeye karşı ailesi tarafından koruma altına alınır. Eğer ailesi yoksa bu korumayı devlet sağlar. Neden?

Ya da bir mülk, ya maddi ya da manevi değerinden ötürü maliki tarafından korunur. Eğer maliki yoksa ya da kamuya aitse yine devletin alacağı tedbirlerle korunur. Neden?

Bir bitki ya da bir hayvan yahut bunların tamamını kapsayan doğa, çevre yahut bir tarihi mekan, bir sanat eseri... Eğer sahibi ya da sahipleneni varsa bunlar tarafından yoksa da yine devlet tarafından kanunlarla, fiziksel ve yasal tedbirlerle koruma altına alınır. Neden?

Çünkü bu saydıklarımızın her biri, bir değer taşımaktadır. İster can olsun ister yüksek maddi değer olsun isterse de manevi değer olsun insanın fıtratı değerli olanı korumaya programlıdır. Ancak daha da önemlisi bu saydıklarımızın hiçbirinin kendilerini koruma kabiliyetleri yahut bir koruyanları yoktur. Bu sebeple kendisini koruma kabiliyeti olmayan bir değeri elbette bu kabiliyete sahip insan veya kurumlar yapacaktır.

Son zamanlarda WhatsApp gruplarında ve sosyal medya mecralarında "Peygamber Efendimizi Koruma Kanunu" çıkarılması için bir imza kampanyası başlatıldı. İnsanlar değişik yollarla, bu yasanının çıkması için elektronik imza vermeye davet ediliyorlar.

Çıkış noktası ise 'Laikliğin ve Kemalizm'in' elden gideceği endişesiyle çıkarılan Atatürk Koruma Kanunu'nun varlığı ve bu kanunun emsal teşkil edilmesi... Mursi'ye darbe yapılmadan önce Mısır'da da buna benzer yasa koyalım tartışmaları yaşandı. Hatta bu yasayı konuşanlar Sisici çıktı ve Mursi'ye darbe yapan örgütlenme içinde yer aldı. Şimdi Türkiye'de başlayan bu kampanya da neresinden baksanız bir işgüzarlık, yeni bir oyun, Müslümanları oyalama taktiği.

Yukarıda dile getirdiğimiz bütün korumaları anlayabiliriz de Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'i (sav) koruma altına alma işgüzarlığını anlamak zor. Ya da bu oyuna alet olanları ve amiyane ifadeyle mal bulmuş mağribi gibi bu anket safsatasına sarılarak bütün iletişim kanallarında dolaştırmayı bir görev kabul edenleri anlamak daha da zor!

Dedik ya bir değerin sahibi yoksa yahut kendisini koruma kabiliyeti yoksa korunur diye.

Ne yani, Allah, (Haşa) Peygamberine sahip çıkamıyor mu, (Haşa) onu koruyamıyor mu?

Eğer Peygamberi insanların değer bilmezliklerinden korumak gerekseydi Allah elbette onu korurdu.

Peygamber Efendimize bugün yapılan hakaret ve iftiraların daha ağırları bizzat yüzüne karşı yapılmadı mı?

En ağır sözler, en ağır hakaretler, en ağır yaptırımlar, en ağır ifadeler yüzüne karşı söylenmedi mi?

Mekkeli müşrikler Peygamber Efendimize, büyücü ve deli diyerek alay etmedi mi?

Allah o gün de Peygamberine hakaret edilmesine, iftira edilmesine müdahale etmedi.

Etmedi çünkü elmas ile kömür arasındaki farkın ortaya çıkması gerekiyordu.

Hz. Ebu Bekir ile Ebu Cehillerin ayrışması gerekiyordu.

Bizzat Efendimiz kendisine hakaret edenlerin cezalandırmamasını istemedi mi?

Taif dönüşü Taif'lilerin helak edilmesi teklifine Peygamber Efendimiz "hayır" demedi mi?

Peki, o gün Efendimize hakaret edenler cezasız kaldı mı?

Elbette ki hayır!

İlahi adalet, günü geldiğinde hakaret sahiplerini en ağır şekilde cezalandırdı ve inanıyoruz ki daha da cezalandıracak.

Ebu Leheb'in cesedi oğulları tarafından bile dokunulamaz hale geldi.

Ebu Cehil, onun için aşağılanmaların en ağırı olan bir çobanın ayakları altında can vermedi mi?

Abdullah İbn-i Selül, Peygamber Efendimize yaptığı hakaret karşılığında bizzat oğlu tarafından cezalandırılmak istemedi mi?

O kadar uzağa gitmeye gerek yok!

Daha birkaç yıl önce Peygamber Efendimize hakaret eden karikatürist alevler içerisinde can vermedi mi?

Bugün Peygamber Efendimizin dünyanın en saygın insanı olması, ona hakaret edenlerin lanetle anılması Allah'ın onu koruduğunun en büyük ispatı değil mi?

Allah, Peygamberini elbette ki korudu ve koruyacak.

Sadece imtihan sırrının bozulmaması için cezalar tehir ediliyor.

Yoksa Ebu Bekir ile Ebu Cehilleri nasıl ayırt edecektik?

Ne İslam dini ne de Peygamber Efendimizin korunmaya ihtiyacı vardır.

Asıl korunması gerekenler ona hakaret eden zavallılardır?

Ayrıca en güzel koruma cezalandırma değil sevdirmedir?

Biz Peygamber Efendimizi sevdirmek için ne yapıyoruz?