Ýçten Dýþtan Entrikalar (Nuh Albayrak S. 159):
Osmanlý Devleti 18. yy'dan itibaren peþ peþe gelen askeri ve siyasal darbelerin doðal sonucu olarak, ekonomik açýdan hýzla gerilirken, her gün gücüne güç katan Haçlý-Siyonist ittifakýndan gelen ekonomik/finansal saldýrýlar bu kötü gidiþi daha da körüklüyordu!
Ýngiltere Kraliçesi I. Elizabeth'in elde ettiði imtiyazlarla baþlayan ekonomik çöküntüyse halkýn ticaret anlayýþýný ve toplumsal yapýyý bozmuþtu. Siftah yaptý mý ikinci müþteriyi komþuya gönderen ticaret ahlaký, Ýngiltere'den gelen "daha çok kazanma" virüsü dumura uðratmýþtý...
Artýk "kanaat, rýza, dua" gibi güzel hasletlerin yerini, doymak bilmeyen bir hýrs almýþtý.
Baþlayan kötü gidiþ çorap söküðü gibi ilerliyordu. Bunun doðal sonucu olarak da Avrupa geliþirken biz yerimizde sayýyor hatta geri gidiyorduk! Hele de askeri silah ve teçhizat konusunda rekabet dahi edilemiyordu.
Ýngiltere-Yahudi ittifaký borç para vererek Osmanlý'yý avuçlarýnýn içine alabilmek için uðraþýyordu. Bu arada Ýngiltere'nin payitahttaki uzantýlarý Ýngiltere'yle yapýlacak bir ticaret anlaþmasýnýn yararlarýný saymakla bitiremiyordu. Londra Büyükelçiliðinden Dýþiþleri Bakanlýðýna getirilen Mustafa Reþid Paþa, II. Mahmud Han'ýn aðýrlaþan hastalýðýndan da yararlanarak, Kavalalý Mehmed Ali Paþa isyanlarýný bastýrmak için Ýngilizlerden yardým istedi. Bu yardýma karþýlýk ticari anlaþmalar yapýlacaktý.
Tarihimize "Baltalimaný Ticaret Anlaþmasý" adýyla geçen anlaþma Osmanlý'nýn tasfiyesine giden en önemli adýmdýr.
Daha 18. yy'da sünepe bir krallýk olan Ýngiltere'nin tüccarlarýna III. Murad'ýn verdiði belge, onlarýn önünü açmýþsa, tam üç yüz yýl sonra yapýlan bu anlaþma Osmanlý'nýn çöküþünü hazýrladý.
Eski ticari imtiyazlar aynen onaylanýrken, kendi tüccar ve sanatkârýnýn korunmasý için hiçbir önlem alýnmamýþtý. Osmanlýlar için yüzde 12 olan iç gümrük vergisi, Ýngilizler için yüzde 5 olunca Osmanlý Devletinde küçük sanayici iflas etmiþti. Böylece Osmanlý pazarlarý yok olmaya baþladý...