“Ýlerici aydýnlarýn” Türkiye'sinde Nagihan'a bile yer yok!

ÝBB Baþkaný Ekrem Ýmamoðlu'nun Doðu Karadeniz turnesi kimi çevrelerin özlediði Türkiye filminin fragmaný gibiydi. "Kimse tanýmýyor, üstelik Trabzonlu ve her yola geliyor" denilerek ÝBB adayý yapýlan, güçlü bir PR ile baþkan koltuðuna oturtulan Ýmamoðlu'nun, yürüdüðü yolu kendi baþarýsý olarak görmeye baþlamasý 2023 sürecine daha þimdiden heyecan katmaya baþladý.

Olayýn bu kýsmý bizi çok da ilgilendirmiyor. Onu 6'lý masa düþünsün.

Zira o masadan kaç aday çýkacaðýný yumurta kapýya geldiðinde nasýlsa göreceðiz.

Daha þimdiden masa doppa ediyor, çünkü ayaklarda denge sorunu var.

Geçenlerde masanýn küçük ortaklarýndan Ali Babacan itiraf etti; "6 partinin ortak cumhurbaþkaný adayý özelleþtirmeyle ilgili ne söyleyecek? Bir genel baþkan bir þey söyleyecek, öteki genel baþkan baþka bir þey, belki cumhurbaþkaný adayý daha baþka bir þey. Böyle bir tablo vatandaþtan destek alýr mý? Vatandaþa güven verebilir mi?"

Sadece ekonomi deðil, bu durumu hemen her konu için genelleþtirebilirsiniz.

Baþýndan beri bizim de anlatmaya çalýþtýðýmýz iþte bu; 6 partinin lider devirmek için bir araya gelmiþ olmasý seçmen için boþ gösteren. Siz ne yapacaksýnýz? Vatandaþa ne vadediyorsunuz? Ve vaatlerinizde uzlaþýyor musunuz?

Vatandaþ sandýða giderken bunlara bakacak. "Daha o konuya gelmedik, oralara çalýþmamýþtýk" diyemezsiniz yani. Çünkü seçimin telafisi yok. Hele kesintisiz yürütme dönemi vaat eden yeni sistemde hiç yok.

Ekrem Ýmamoðlu'nun karda boranda Ýstanbul halkýný kar küremeye, araba itmeye mahkûm edip yabancý elçilerle gizli kapaklý görüþmeler yapmasý, tüm eleþtirilere raðmen Ýstanbul'a belediye baþkanlýðý yapmaktan gayri her fýrýldaðý çevirmesi belli ki bir süredir Kemal Kýlýçdaroðlu ve çevresini fena halde rahatsýz ediyordu.

Bazý trol hesaplardan Ýmamoðlu'na çakmalar, buna mukabil Ýmamoðlu'nun ise ÝBB bütçesini kendine yandaþ toplamak için kullanmasý vs... Aysbergin sadece görünen kýsmý bunlar. Bizim görmediðimiz, bilmediðimiz daha büyük bir kavga var belli ki. Ve bu kavgada Ýyi Parti Ýmamoðlu'nun yanýnda.

Meral Akþener'e þu uyarýyý yapmakta fayda var; Kemal Kýlýçdaroðlu'na karþý adaylýk yarýþýna giren Ýmamoðlu'nun Meral ablasýna sadýk kalacaðýný zannetmek epeyce naif bir yaklaþým olur. Kibri vücuduna sýðmayan Ekrem Ýmamoðlu'nun kendini nerelerde gördüðünü kestirmek zor. Gün gelir Meral ablasý da "výz gelir týrýs gider", ona da "akýllý ol" diye parmak sallayabilir. Neyse bunlar bizi ilgilendirmiyor. Vatandaþ göreceðini gördü.

Son geliþmeler muhalefet ittifakýnýn içten içe kaynadýðýný göstermesinin yanýnda Türkiye'deki "ilerici aydýn" kesimin gözünü nasýl kararttýðýný bir kez daha göstermesi açýsýndan önemliydi. Hatýrlayýn, Muharrem Ýnce, seçimi kaybedince ve üstüne bir de "Adam kazandý" deyince nasýl linç edilmiþti. Yanlýþ anlaþýlmasýn kendi seçmeni tarafýndan.

Ekrem Ýmamoðlu'nun Rize'de Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn portresi önünde otobüsün üstüne çýkmasýný "Bu da Erdoðan'a çalýþýyor" diye yorumlayanlar bile oldu.

ÝBB'yi alýnca kahraman ilan ettikleri, Atatürk'e nispet ederek methiyeler düzdükleri Ýmamoðlunu Fazýl Say'ýndan Can Dündar'ýna "200-300" kadarcýk bir "ilerici aydýn" kesim yerden yere vurdu.

Vaktiyle Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn taziye telefonuna cevap verdiði için Fazýl Say da linçlenmiþti.

Örnekler çok. "Ýlerici aydýn" ve lümpenliðin reaksiyona girmesinin sonuçlarý bunlar...

Bu linç kültürü, hangi mahallede olursa olsun barbarlýk þeklinde tezahür ediyor. Ancak þunu söyleyelim, 20 yýldýr Cumhurbaþkaný Erdoðan ve Erdoðan'a kamusal alanda destek veren herkes her gün linç ediliyor.

Ekrem Ýmamoðlu'nun Nagihan'ý davet etmesine tahammül edemeyenlerin hayalindeki Türkiye'de kimlere yer var, düþünün artýk.

Þu ilerici lafýna da açýklýk getirelim. Yeni nesil pek bilmez, Türkiye siyaseti son 100 yýldýr 'ilerici' ve 'gerici' sýfatlarý üzerinden tarif edilmiþtir. Tabii ki bu tarifin müellifleri "ilerici aydýnlar" olmuþtur.

Bunlarýn kimler olduklarýný anlatmaya sayfalar yetmez ancak bunlarý tanýmak için bir ipucu yeter.

Halkýn deðerlerini hakir gören, devrimin ilkelerini benimseyene kadar halkýn 'eðitilmesi' gerektiðini düþünen ve Türkiye'yi geri götüren tüm darbeleri "ilerici devrim" deyip alkýþlayanlardýr bunlar.

Son temsilcileri tanklarýn arasýndan sývýþýp güvenli evde darbenin baþarýya ulaþmasýný beklemiþti.