Bugün Türkiye ekonomisi üzerine büyük büyük laflar edenlerin vaktiyle nerelerde hangi pozisyonda neler yaptýðýný hatýrlýyor musunuz? Gelin bugün sizi biraz 90’lý yýllara götüreyim..
Yüksek enflasyon, artan kamu açýklarý ve giderek daha karmaþýk hale gelen yapýsal sorunlar. Ve bu kaotik ekonomik ortamýn doðal sonucu olarak karþýmýza çýkan 2001 devlet krizi ..
Ve bankalar hortumlanýrken kenardan izleyen bir BDDK.. Peki BDDK yönetiminde kim vardý dersiniz?Bildiniz.. Faik Öztrak. Anlayacaðýnýz Öztrak da, týpký SGK’yý batýran Genel Baþkaný gibi bir zamanlarýn müflis yöneticilerinden..
30 aðustos 2000’de BDDK Baþkan Yardýmcýsý olarak göreve baþlayan, 16 mart 2001’de IMF yönetiminde Hazine Müsteþarý olan Öztrak’ýn 2,5 yýllýk görev süresinde 13 banka batýrýldý.
Sadece bankacýlýk sektöründe 1 yýlda 40 bin kiþi iþinden oldu.
Kamu bankalarý özel bankalara olan borçlarýný ödeyemedi, sistem zincirleme olarak kilitlendi. Bankacýlýk sistemindeki EFT sistemi kapanamadýðý için kredi kartlarý bile çalýþmýyordu. Özel bankalara karþý temerrüde düþen kamu bankalarýna birkaç gün içinde yaklaþýk 1 katrilyon liralýk ek faiz faturasý çýktý.
Ülke ekonomisinde IMF vesayeti sürerken sahnede yine Öztrak’ý gördük.. Bu defa Hazine Müsteþarý olarak çýktý karþýmýza..
IMF Politikalarý için o kadar kritik isimdi ki, Kemal Derviþ kendi projesini devam ettirmek için yerine onu öneriyordu.
Derviþ ve Öztrak’ýn uyguladýðý IMF programý neticesinde 2001 ve 2002 yýllarýnda enflasyon %50’ler seviyesinin üstünde kalmaya devam etti.
2001’de %100 e ulaþan faizler 2003 yýlýnda da %50’nin altýna düþmedi ...
Bu dönemde Türkiye düzenli olarak çift haneli reel faiz ödemek zorunda kaldý. Ülkenin kýt kaynaklarý faize gidiyordu anlayacaðýnýz..
Derviþ ve Öztrak yönetimi, enflasyonu düþüreceðiz derken yükseltmiþ, bütçe disiplini sözü verirken hiçbir yatýrým ve sosyal hizmet olmamasýna raðmen tarihi bütçe açýklarý vermiþ, gelecek nesillere borç yükünden baþka bir þey býrakmamýþtý..
Hazinecilikte borç yönetiminde çok baþarýlý olduðunu iddia eden Öztrak’ýn ekonomi bürokrasisinde kritik görevlerde olduðu 1999-2002 yýllarýnýn iktidarý 29 milyar TL olarak aldýðý borcu 235 milyar TL’ye kadar çýkarmýþtý. 60 milyar dolar maliyeti olan banka hortumlamalarýnýn faturasý da cabasý.
Derviþ-Öztrak-IMF döneminde %12’lere varan dolar faizleriyle ve %55’lik TL faizleriyle borçlanan Türkiye vardý.
2002 yýlýnda borç stoðunun milli gelire oraný %72’lere çýkmýþtý.
Yani milli gelirin, ülkenin zenginliðinin yüzde 72’si borçtu.
2019 sonu itibarýyla bu oran %32’ye indi.
Bir yanda 72 bir yanda 32 ...
Faiz giderleri 2002-2003’te milli gelirin %15-%20’si kadardý.
2019’da %2,3‘e indi.
Derviþ-Öztrak döneminde milli gelirinin neredeyse yüzde 20’sini faize ödeyen bir Türkiye vardý.
Bugün faize ödenen %2,3’ün içinde Derviþ-Öztrak dönemi borçlarýnýn faizi bile var.
Derviþ-Öztrak-IMF döneminde %12’lere varan dolar faizleriyle ve %55’lik TL faizleriyle borçlanan Türkiye vardý. Bugünkü tabloyu eleþtirenlerin, o günün normalleriyle bakmasýný özellikle tavsiye ederim..
Kýsacasý, Türkiye Derviþ-Öztrak-IMF döneminde gelirini, parasýný faize kaptýrýrken, þimdi faizlerden elde edilen dev tasarruf ile milletine bu salgýnda ücretsiz saðlýk hizmetini saðlýyor, en modern altyapýyý sunuyor, dünyanýn dört bir tarafýna yardým elini uzatýyor, terör örgütlerine aman vermeden mücadele ortaya koyuyor ve oturduðu her masada kendisini en güçlü þekilde savunabiliyor.
Þimdi daha büyük hedeflere ulaþma zamaný. Hedef, ekonomik ve finansal açýdan tam baðýmsýzlýk…