İnançlar üzerinden konuşmayı artık bırakın

İnançlar üzerinden yürüyen tartışmaların toplumu kutuplaştırmaktan, germekten başka bir işe yaramadığını gördük değil mi?.. Önce Gülşen.. Peşinden Musa Eroğlu.. Derken Celal Şengör hakkında açılan dava.. Peşinden Doğu Perinçek... Herhalde kimse, ortaya çıkan bu durumdan memnun değildir..

**

Söz konusu inançlar olduğu için buradan rasyonel bir tartışma yürütmek mümkün değil.. Tek yapmamız gereken birbirimize karşı saygılı olmak.. Bu saygıyı öğreneceğiz.. Öyle veya böyle bu kültürü oturtacağız..

**

Bakın Gülşen'in, milyonlarca insanı inciten sözleri nedeniyle aldığı cezaya koro halde tepki gösteren sanat camiası, Musa Eroğlu'nun yine inançlar üzerinden yaptığı bir hakareti affetmedi.. Neden?.. Senin kutsalın-benim kutsalım diye bir şey mi var?.. Musa Eroğlu'nun Hz. Ali'yi (R.A) hedef alan o çirkin sözlerini duyduğumda hissettiklerimi burada anlatamam.. Bir taraftan öfke bir taraftan üzüntü.. O sefil adamın Hz. Ali gibi bir yiğit için kullandığı sakil ifadeler affedilir gibi değil.. Sanatçılar da affetmediler zaten.. Neredeyse hepsi tam kadro, koro halinde linç ettiler Musa Eroğlu'nu.. Peki aynı sanat camiası, daha ağırları Peygamber Efendimiz hakkında söylendiğinde neden bu tepkiyi vermediler?.. Tek tek olaylara girmeyeceğim.. Yeni cepheler açmamak için . Ama hepiniz biliyorsunuz.. Peygamber Efendimiz (S.A.V) için edilmedik hakaret kalmadı.. Bugün Hz. Ali'ye sarfettiği sözler nedeniyle Musa Eroğlu'nu yerden yere vuranlar, Hz. Muhammed hedef alındığında farklı bir tutum takınmıştı... Neyse.. Bazı değerleri daha iyi anlayabilmek için zaman zaman böyle şoklar gerekiyormuş demek ki.. Belki bugün Musa Eroğlu'na kızanlar, birilerinin neden Doğu Perinçek'e tepki gösterdiğini de anlayabilirler..

**

O ya da bu değil.. Mesele kutsala yapılan saygısızlık ve inanç sahiplerinin tahkir ve tezyif edilmesi meselesidir.. Bu her hâl ve şartta ciddi bir tahrik unsurudur da aynı zamanda.. Ve böylesi çıkışların sonuçları da öngörülebilir değildir.. Belki, sessiz sedasız kapanabilir.. Unutulur gider, kim bilir...Fakat unutulmayabilir de.. Misal yer yerinden oynayabilir... Öngörmek çok zor.. O halde ne yapacağız?.. Tutacağız kardeşim şu çenemizi.. Konuşacak konu mu yok?.. Örneğin Musa Eroğlu'na sormak lazım; nasıl oldu da söz Zülfikâr'ın ağırlığına geldi?.. Ne konuşuyordunuz da buradan örnek vermek gerekti?.. Gülşen için de ... Sen kendi ekip arkadaşınla makara yapacaksın madem.. Hiç mi başka özelliği gelmedi aklına da 'sapık' dedin adama buna referans olarak da okuduğu okulu gösterdin?!.. Ne lüzumsuz işler.. Başka konular konuşun.. İnanç meselelerini inanan insanlara bırakın, olmaz mı?.. Adam beyaz peynire bile tapıyorsa bu artık onun kutsalıdır. Oynamayın...