Evet, önce, 'Lâ ikrahe fi'd'dîn /Dinde zorlama yoktur..' âyetini hatýrlayalým.. Ve ilahî mesajýn muhatabý, hürr / özgür ve akýl-bâlið olmuþ seviyedeki insandýr; ve, Müslümanlar, sýrf atalarýnýn dini olduðu için deðil; hür akýllarýyla da, kesin/ mutlak doðruluðuna inanýp baðlanýrlar Ýslâm'a..
Eðer, bir kýsým Müslümanlar bu ölçüye riayet etmemiþler veya etmiyorlarsa; bu, onlarýn hatasýdýr, Ýslâm'a mal edilemez. Ýslâm'ýn ölçüsü, son 14 asýr boyunca da hep böyle olmuþtur.
Müslümanlar savaþlarda- isyanlarda da, kendilerini savunmak adýna hareket etmiþlerdi; sýrf, karþýsýndakilerin inançlarýna 'düþman' olduklarýndan ve onlarý Ýslâm'ý kabule zorlamak için deðil..
*
Bugünlerde laiklik tartýþmalarý þiddetlendi yeniden..
Ama, herkesin laikliði bir ayrý.. Tek tip bir laiklik yok dünyada..
Kilise'nin Engizisyon 'insanlarýn -kitlelerin inançlarýný kiliseve ruhban sýnýfý adýna teftiþ eden- zâlim ve kanlý uygulamalarýna karþý verilen mücadeleler sonunda birçok Hristiyan ülkede tatbik olunan bir 'klasik laiklik' vardýr; bir de, hem 1789-Fransýz Ýhtilâli'nde, hem 1917'de Rusya'da gerçekleþen komünist ihtilâlde ve hem de bizde kemalist dönemde, toplumlarý tek tip 'kurþun asker yýðýnlarý' halinde yetiþtirmeyi hedef edinen, ateizmle /tanrý reddiyeciliði/ bezbojniklikle birlikte iþbirliði yapan bir 'müdahaleci, totaliter laiklik' anlayýþý.. Laikliðin hele de bu çeþidi, tadýndan yenilmez..
Ki, o müdahaleci- totaliter anlayýþla milletimize bir asra yakýn zamandýr, dâraðaçlarýnda, zindanlarda ne zulümler yapýlmýþ ve ne acýlar çektirilmiþ, ne gözyaþlarý döktürülmüþtür.
*
Ve son günlerde.. Yeni Yargý Yýlýnýn ve Yargýtay'ýn yeni binasýnýn açýlýþýnda Cumhurbaþkaný Erdoðan, iki tarafýnda, Temyiz Mahk. Baþkaný ve Diyanet Ýþl. Baþkaný olduðu halde hazýr bulunup, Diyanet Ýþl. Baþkaný'nýn o törende dua etmesiyle laiklik üzerine bir tartýþmadýr, gidiyor..
Tesettürlü bir haným kýzýn, teðmen rütbesiyle, belgesini Genelkurmay Baþkaný'ndan alýrken, Genelkurmay Baþkaný'nýn, derece kazanan diðerlerine olduðu gibi ona da selâm vermesi ise, birilerini küplere daha bir bindirdi.
Bu konularda muhalefetten henüz bir ses yükselmezken.. ( Ve, Kemal bey, partisinin kuruluþ yýldönümü için gittiði bir mezar baþýnda, 'Sayýn Genel Baþkaným!' diye hitab ettiði ilk Genel Baþkaný'na - belki gece kalkýp okur diye olmalý-, ona ve ilkelerine baðlýlýklarýný yazýp, dýþarda ise, 'kimsenin inancýna, yaþama tarzýna karýþmayacaðýz..' þeklindeki bazý sözlerini tekrarlarken..)
Resmî ideoloji'nin bazý isimlerini bir 'ikon' halinde ululamakta 'en' önde giden 'müdahaleci- totaliter laiklik tarafdarý' olanlardan birilerinin videosu tedavüle konuldu. Bu kiþi, 'TC'nin simgesinde bir deðiþiklik oldu, sarýk girdi.. Tayyib Erdoðan o sarýklý adamý her yerde yanýnda götürüyor.. Devlet protokolünde de çok üst yerlere getirdi.. Türkiye bir din devletine dönüþtü.. Hacý-hoca, eller þu vaziyette (dua þeklini gösteriyor), askerler, yargý mensuplarý dahil..' diye devam etti.. Bu kiþinin rahatsýz olduðu, tam da iþte o, 1930'larýn ateizmle kolkola giden laiklik uygulamasýna duyulan hasreti yansýtýyor..
*
Bu tartýþmalar yükselirken, ömrü, müslüman halkýn inançlarýna saygýsýzlýðý -sözüm ona- san'atýnýn temel malzemesi yapan -halk söyleyiþiyle- bir 'tiyatora'cý ölünce, fikirdaþlarý ardýndan yaptýklarý ve öte tarafta, filanca eski arkadaþlarýyla kafa çektiðine dair 'ilginç' konuþmalarýný içeren videolarla sosyal medyada arz-ý endâm ettiler.
Ve sonra Ayvalýk'ýn Yunan Ýþgali'nden kurtuluþ yýldönümü adýna yapýlan bir törende, milletin inanç ve yaþayýþ tarzýyla alay ettiler, 'çarþafa bürünmüþ, zincirlenmiþ bir kadýn'ýn zincirlerini çözerek, içinden, 'modern' dedikleri 'laik ve çaðdaþ kadýn' dedikleri bir modeli çýkardýlar..
*
Bu sýrada, MHP Gn. Baþkaný Bahçeli de, belki de bazýlarýnýn kendisinden beklemediði derecede net bir tavýr sergiledi ve 'Diyanet Ýþl. Baþkaný'ný kesin bir þekilde destekleyen bir açýklama yaparak, -özetle- þöyle dedi: 'Adlî Yýl'ýn baþlamasý münasebetiyle Diyanet Ýþleri Baþkaný tarafýndan okunan duanýn bazý çevrelerde þiddetli tepkiyle karþýlanmasý kelimenin tam mânasýyla ilkelliktir. Diyanet Ýþleri Baþkaný doðru bir iþ yapmýþtýr. Ve desteðimiz tamdýr. Onun hedef alýnmasý bir bakýma din ve vicdan hürriyetini hedef almaktýr. (...) Kulaklarýnda çan sesi çýnlayan fikrî ve siyasî yobazlarýn, son günlerde 'Laiklik elden gidiyor' feryadý koparmalarý tahammülsüzlük, inanç ve insan haklarýna kategorik bir baþkaldýrý olarak yorumlanmalýdýr. (...) Yapýlan duayý karalamak maksadýyla, 'Þeriat çýðlýðý, anayasal suç, Tâlibân'la ayný þey isteniyor' þeklinde te'viledenler faþist ve despotik siyasî angajmanlarýnýn kölesi haline gelmiþlerdir. (...) bu bedhâhlarýn Ýslâm dinine alerjileri tedavisi imkânsýz klinik vaka düzeyindedir. (...) Deizm, ateizmve agnostisizmin pençesine düþenlerin, kalbi katýlaþýp vicdaný buz tutanlarýn dua ve niyazlarýmýzdan rahatsýzlýk duymalarý, bir kaþýk suda fýrtýna koparmalarý inancýmýzýn iffetinden hiçbir þey kaybettirmeyecektir. (...)Onlar dayatýyor ya da istiyor diye Müslüman Türk milleti hak yolundan, hidayet çizgisinden asla dönmeyecektir. (...) Kimse, dualarýmýza kulp takmaya heves etmemeli (...) Dua þifadýr, dua huzurdur, dua gönül enginliðidir, dua berekettir, dua Allah'a yaklaþmak ve yakýnlaþmaktýr.'
Evet, Devlet Bey'in bu sözleri, ayný zamanda bu ülkedeki Müslümanlarýn 100 yýla varan geçmiþinde yaþadýklarýnýn da bir itirafý mahiyetindedir.
*
Resul Tosun bey'in yazýsýyla daha bir gündeme gelip ekranlarda korkular oluþturulmaya çalýþýlarak tartýþýlan ve de Bahçeli'nin dünkü açýklamasý ve diðer konulara ise, baþka bir yazýda deðiniriz inþaallah..