İslam karşıtlığının sırıtan bir tezahürü!

Öyle caddeler ve sokaklar var ki, Türkçe tabela bulmak neredeyse imkânsızdır.

Hemen hepsi İngilizcedir. Türkçeye duyarlı birkaç münevver dışında kimse sesini çıkarmadı/çıkarmıyor.

Sokağa caddeye hâkim olan İngilizce tabelalara kimse tepki göstermiyor.

Ama kimi bölgelerde kısmen Arapça olan tabelalardan rahatsızlıklarını dile getirenlerin haddi hesabı yok.

Bölgede bulunan insanlara ulaşabilmek için kendi dillerinde tabela yapılması kadar normal bir şey olamaz.

Öyle anlaşılıyor ki tepki yabancı dile değil harflere.

Latin harfleriyle yazılıysa onlara göre hiçbir mahzuru yok.

Ama Arap alfabesiyle yazıldıysa hemen tepki var. Hatta geçenlerde İran sınırında bir ilimizdeki Farsça tabelalara da Arapça diye tepki gösterildi.

Oysa tepki gösterilen levhalardaki kelimeler o işyerinin ürünü ve hizmetiyle ilgili kelimeler.

Yani rahatsız olunan o Arapça tabelalar da berber, terzi, dişçi, doktor, eczane, lokanta, otel gibi kelimeler var. Manavdaki Arapça kelimeler de domates, patates, salatalık, biber gibi sebze meyve isimleri.

Tepki gösterenler bu tabelalar üzerinden hükümeti eleştirmeyi hedefliyorlar.

Oysa tabelalar hükümetin değil devletin değil ticaret erbabının müşteri kazanmak için başvurduğu evrensel bir yöntem. Herkese anladığı dilden hitap etmenin en bilinen yolu.

Kaldı ki Arapça tabelalar sadece Arapların yoğunlukla bulunduğu ve Arap turistlerin gezdiği semtlerde.

Mesela Arapların yoğun olarak bulunduğu semtlerden biri İstanbul Fatih ilçesidir. (Ayrıca ifade etmekte yarar var ki Arap nüfus Fatih'te gittikçe azalmaktadır. 80 binlerden 50 binlere düşmüştür ve yeni ikamet verilmemektedir.)

Evet, bu ilçemizde Arapça tabelalar bulunmaktadır fakat Arapça kısmı tabelanın yüzde 25 ile sınırlıdır. Yani tabelanın yüzde 75'i Latin harfleriyle yazılmak zorundadır.

Buna rağmen Arap harflerine duyulan tepkiyi yabancı kültüre verilen tepki olarak anlamak mümkün değildir. Domates kelimesinin veya otel, lokanta kelimesinin Arapça yazılması neden rahatsız eder birilerini?

Eğer kültür emperyalizmine tepki ise önce showlara, marketlere, cafelere, starbackslara, ve benzeri yabancı kelimelere de tepki göstermek gerekmez mi?

Benzer yabancı yazılım ve kelimelere tepki göstermeyenler sadece yabancılara yönelik Arapça tabeladan neden rahatsız olurlar ki?

Aslına bakılırsa bu tepki Arapçaya değildir. Çünkü Arapça tıpkı İngilizce gibi bir dildir.

Tepki Arapçanın birileri nezdinde İslam dinini çağrıştırmasınadır.

Hâlbuki bu millet bin sene o harflerle yazıp okuyordu ve sadece bu milletin değil Osmanlı coğrafyasının tarihi de tapuları da hâlâ o harflerle kayıt altında.

Bu tepkiyi gösterenlere bakıyorum tamamı hem tarihinden hem dininden utanan hem de Kuran alfabesini kullananları insan haklarından mahrum bir kitle olarak telakki eden kesim. Onlara göre, İngiliz'in Çinlinin kendi dilinde tabela hakkı vardır ama Arab'ın yoktur!

Bu zihniyet hastalıklı bir zihniyettir, faşizan bir zihniyettir!

Ayrıca bu harfler sadece Arapların kullandığı harfler değil. İranlılar, Pakistanlılar Afganistanlılarda aynı harfleri kullanıyorlar.

Hadi onları bir kenara koyun Doğu Türkistanlı soydaşlarımız da hala o harfleri kullanıyorlar.

Onun için ben bu alfabeye Arap alfabesi değil Kuran Alfabesi diyorum.

Hatırlamakta fayda var ki, Türk cumhuriyetlerinin tamamı Kuran alfabesini kullanıyordu. Komünist Rusya onları tarihlerinden ve kültürlerinden koparmak için kril alfabesine mecbur bıraktı!

Türkiye'deki Latin alfabesine geçiş de aynı hedefe matuftu.

Çok kez yazdım bir kez daha yazayım. Gazi Mustafa Kemal, bir öz eleştiri yaparak demiştir ki:

"Laikiz dedik, dinle ilişiğimizi devlet olarak kestik. Cumhuriyetiz dedik, rejimimizi tehlikeye düşürmemek için saltanat devrini kötüledik, kazanılmış büyük zaferleri bile birkaç satırla geçiştirmeye başladık. Latin harflerini aldık, yeni kuşakları binlerce yıllık geçmişinin hazinesinden yoksun bıraktık."(Atatürk'ün Fikir kaynakları, Milliyet, 15 Kasım 1974)

Demem o ki domates, patlıcan, otel, lokanta isimlerinin Arapça yazılmasıyla işgale uğramayız. Çünkü onları yine Araplar okuyacaktır.

Araplara ticari ürünlerini anlatan tabelalardan değil, milletin kültürünü tarihini hedef alan eserlerden sakınmak lazım. Bu eser Latin harfleriyle de olsa Arap harfleriyle de olsa aynıdır.

Yabancı dillerle donatılmış tabelalara tepki göstermeyip sadece belli kısmı Arapça olan tabelalara tepki göstermek, Araplar üzerinden İslam karşıtlığının ucuz bir tezahürüdür. Sahibinin kimliğini ve seviyesini gösterir.

Yabancı kültüre tepki varsa İngilizce Krilce Fransızca tabelalara ve kültürel etkinliklere de tepki göstermek gerekir.

Unutmayalım harfler masumdur!

Yine unutmayalım ki bu millet kimin ne demek istediğini çok iyi anlıyor ve yeri gelince de cevabını anlayacakları dilden veriyor!

Bayramınız mübarek olsun.