Belli ki bundan sonra da siyasetin belli baþlý mevzularýndan biri olmaya devam edecek; gizli-açýk ittifaklar, vekil borsalarý falan…
Ýsterseniz Ýyi Parti ve HDP arasýndaki “koordinat belirleme” tartýþmasýndan baþlayalým.
Diyarbakýr HDP Ýl Binasý önünde, HDP-PKK iþbirliði ile daða götürülen çocuklarý için aylardýr bekleyen anne-babalar gerçeði dururken; daha yeni çatýþma sýrasýnda yakalanan bir kýz 12 yaþýnda daða çýkarýldýðýný söylemiþken; annesi-babasý çatýþma sýrasýnda ya da örgüt içi infazla öldürülmeden sað salim kýzlarýna kavuþtuklarýna þükrederken, cezasýný hapiste çeksin yeter ki güvende olduðunu bilelim dercesine çocuklarýnýn sesini duyar duymaz göz yaþlarýna boðulmuþken; ÝYÝ Parti Genel Baþkaný Meral Akþener “HDP’lilerin koordinatýný” ancak þimdi mi anladý diye sorarak baþlayalým.
HDP, Ýyi Parti lehine Siirt Pervani’de belediye baþkan adayý çýkartmadýðýnda bilmiyor muydu yani?
Akýllarý sýra AK Parti hükümetlerini PKK ile iliþkilendirmek için “Oslo’yu, çözüm sürecini unutmadýk” diyen, devlet yönetiminden bihaber kýt akýllý, art niyetliler þöyle bi dursun; ciddiye alýnacak taraflarý yok zira…
Þehit annelerinin bile destek verdiði o süreç tarihi bir fýrsattý. Lakin PKK’nýn Suriye iç savaþýný fýrsata çevirme ve Türkiye’ye taþýma politikasý sonucu ziyan oldu.
PKK ve FETÖ’nün Türkiye’ye karþý saldýrýlarý, Gezi kalkýþmasý, hendek terörü, 15 Temmuz hain darbe giriþimi falan… tüm bunlardan daha tehlikeli olan siyaset mekanizmasý ve demokrasinin parçasý olan muhalefet kurumunun Erdoðan düþmanlýðý ile bu illegal yapýlarý meþru siyasete dahil etme çabasýydý.
Kendilerinin siyasetle bükemedikleri eli, terör yapýlarýnýn devirmesini umdular. Ýyi Parti de bu kirli bileþenin kilit taþý olarak iþ gördü.
2013’ten sonraki süreçte, Erdoðan’ý devirme planýyla adeta bir konsorsiyum oluþturuldu.
Bugün izlediklerimiz ÝYÝ Parti’de yaþanan bir aydýnlanmanýn neticesi deðil kuþkusuz. Zira daha önce de ÝYÝ Parti Sözcüsü Yavuz Aðýralioðlu, HDP ve PKK arasýndaki iliþkiden hareketle CHP’yi HDP ile arasýna mesafe koymaya davet etmeþti.
HDP’li Fatma Kurtalan bizzat Ýyi Partili vekillere “O koltuklarda sayemizde oturuyorsunuz” diyerek ittifaký alenileþtirdiðinde, Sezai Temelli, “Mansur Yavaþ da Ekrem Ýmamoðlu da bilecek ki HDP sayesinde seçimi kazanacaklar” dediðinde sesi çýkmayan ÝYÝ Parti, bu çýkýþlarý durduk yere yapmýyor herhalde.
Daha seçime 3 yýl var, siyaset için çok uzun bir sure, hele de Türkiye’de.
Fakat siyaset mühendisleri “istikþafi” hamlelere baþlamýþ belli ki.
Malum, MHP’den ÝYÝ Parti imal etmek, Türkiye sosyolojisinin sandýða yansýmasýnda Cumhur Ýttifaký aleyhine sonuç vereceði hesaplanan bir hareketti. Böylece muhafazakar, dindar, sað, milliyetçi sosyolojinin tek çatý altýnda konsolide olmasý engellenebilirdi. Seçim sonucunu deðiþtiremese de süreç içinde bu aklýn iþe yaradýðýna hükmedildi.
Fakat asýl hedef AK Parti gövdesinden yontabilmekti. MHP ile ittifatýn Kürtleri kaybettireceði analizi bir ara çok modaydý.
Dindar kesimleri AK Partiye mesafeli hale getirmek için, siyasette esamesi okunmayacak bir isim olan Doðu Perinçek’in PKK ve FETÖ meselesinde hükümete verdiði destek üzerinden “Ýslam düþmaný Kemalist ulusalcýlarla itikat” söylemleri de sýkça dolaþýma sokuldu.
Þimdi ise yeni ittifaklara yelken açma zamaný; ÝYÝ Parti’deki bu çýkýþlarýn sebebi daha ziyade bu.
Yeni kurulan partiler, saðda yeni bir ittifakýn zemini olarak düþünülüyor. Sýrrý Süreyya’nýn “Dün neyi nasýl yapalým diye bize adam gönderenler bugün bize koordinat belirleyemez” çýkýþý da. Meral Akþener’in ispata daveti de, Kemal Kýlýçdaroðlu’nun “Yeni partilere lazým gelen vekil neyse transfer edebiliriz” teklifi de… Hatta HDP’nin baþýna Mithat Sancar’ýn getirilmesi de…
Bunlar hep istikþafi hareketler iþte…
Yani bence bozulan bir ittifaký deðil daha yukarda kurulan baþka bir ittifak oyununu izliyoruz sayýn seyirciler…
