30 Haziran geçen haftaya kadar Ankara Himaye-i Etfal Cemiyetinin kuruluþ tarihi idi.
Artýk sevginin, inanmanýn, kalben baðlanmanýn sadece kan baðý ile deðil can baðý ile de mümkün olduðunu ilan etme günü: 'Koruyucu Aile Günü'.
Koruyucu aileliðin daha iyi tanýnmasý, toplumda etkin farkýndalýk oluþmasý ve elbette daha fazla ailenin "koruyucu aile" olmasý için bir "gün" ilan edilmesi fikri epeydir konuþuluyordu aslýnda.
Covid-19'un ülkemizde de görülmesinden bir ay önce, Þubat 2020'de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlýðýnca düzenlenen çalýþtayda önerildi ve taraflar bu fikrin etrafýnda hemen uzlaþtý.
Koruyucu aileler, koruyucu aile odaklý çalýþan STK'lar, koruyucu aile yanýnda büyüyen gençler, sosyal politikalar alanýnda çalýþan uzmanlar, akademisyenler, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlýðý bürokratlarý...
Çalýþtaya ben de katýlmýþ ve Star gazetesi için çalýþtayýn iþleyiþi ve meselenin boyutlarý üzerine geniþ bir deðerlendirme yazmýþtým. (https://www.star.com.tr/yazar/koruyucu-aile-modeli-en-iyisi-ama-daha-iyisini-yapmaliyiz-yazi-1517975/ )
O iki gün boyunca bütün taraflar "çocuklarýn üstün iyiliði için" neyin nasýl yapýlmasý gerektiðini uzun uzun konuþmuþtuk.
"Taraflar" dediðime bakmayýn.
Konu "çocuk" olunca, hele de biyolojik ebeveynlerinden bir nedenle ayrý düþmüþ, sýcak bir ev-aile ortamýndan mahrum kalmýþ çocuklar söz konusu olunca, istisnasýz herkes ayný taraftýr; çocuktan yanadýr.
Nitekim bu güzel fikir Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn imzasýyla resmileþti. Bundan böyle her 30 Haziran günü Koruyucu Aile Günü olarak kutlanacak.
Bu sayede koruma altýndaki kýymetli çocuklarýmýzý, koruyucu aile olmanýn güzelliklerini daha çok konuþmak, daha çok anlamak, anlatmak, sevgiyi paylaþmak ve tüm bu süreçleri olabildiðince normalleþtirmek mümkün olabilecek.
Koruyucu ailelere nasýl kol kanat gerilir, çocuklarýn ve ailelerin etiketlenmemesi, ötekileþtirilmemesi yahut tersinden bir ilgi ve övgüyle boðulmamasý için yapýlmasý gerekenler üzerine hep birlikte düþünebileceðiz. Bu iþi birlikte baþaracaðýz.
Bu tecrübeye sahibiz zaten.
Kolektif hafýzamýz, asýrlýk kurumlarýmýz, vakýf medeniyetimiz, merhametimiz... Darülaceze, Darüleytam, Himaye-i Etfal gibi kurumlar bu güzel bakýþýn, hassasiyetin çocuklar için varlýk bulmuþ halleri.
Çocuk ya da yaþlý, fakir ya da hasta... Darda, zorda, bir baþýna kalmýþ olanlara elini uzatýp "korkma, ben varým" diyen bir medeniyetin evlatlarýyýz biz.
Bu topraklarda devlete hem "ana", hem "baba" denmesi boþuna olmasa gerek.
30 Haziran Koruyucu Aile Günü ilanýyla, Osmanlý döneminde savaþta kimsesiz kalan çocuklarý korumak amacýyla kurulan Himaye-i Etfal Cemiyetinin 100. Yaþý vesilesiyle yeni bir güzelliðe kapý aralanýyor þimdi de.
Devletimiz bütün teþkilat yapýsýyla, topraða tutunan kökleri ve geleceðe uzanan kollarýyla, yeþeren yanlarýyla koruyucu ailelere kol kanat geriyor, "endiþelenme, yanýndayým" diyor.
30 Haziran Koruyucu Aile Gününün ilan edilmesinde emeði olan herkese gönülden teþekkür etmek istiyorum o yüzden.
Toplumun zayýf kesimlerini güçlendirmek için 19 yýldýr yaptýðý hizmetlere ve samimiyetine tanýk olduðum Cumhurbaþkanýmýz Erdoðan'a ve "koruyucu ailelerin koruyucu annesi" Emine Erdoðan'a þükranlarýmý sunuyorum.
Sonra Fatma Þahin'den baþlayarak Aile Bakanlýðý yapan tüm bakanlarýmýza, ilk çalýþtayý düzenleyerek önemli bir iþ planý çýkaran Zehra Zümrüt Selçuk'a, bayraðý ondan devralan taze kan Derya Yanýk'a, hassasiyetine ve liyakatine þahit olduðum Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Zeliha Saðlam'a, Koruyucu Aile, Evlat Edinme, SED Daire Baþkaný Hakký Bilgiç'e...
Meselenin sivil ayaðýnda örgütlü tüm kýymetli gönüllü kuruluþlara... Korev'e, Kalben'e, Yetkim'e, Hayat Sende'ye, Yader'e, Yurt Yuva Derneðine, Ýstanbul ve Denizli Koruyucu Aile Derneklerine, adýný bilmediðim anamadýðým, illerde örgütlü tüm koruyucu aile derneklerine...
Zaten içine doðduklarý þartlar yüzünden bir þekilde incinmiþ, ihmal edilmiþ çocuklarýmýzýn yüzü gülsün, hak ettikleri ilgiye, sevgiye ve güvenceye kavuþsunlar diye çaba veren herkese minnettarým.
Artýk yeni bir dönem baþlýyor.
Devlet koruma ve bakýmý altýndaki emanetlerimizi biyolojik çocuklarýmýzdan ayýrt etmemeyi, toplumdan yalýtarak yurtlara yuvalara hapsetmemeyi, iþaretlememeyi, kullandýðýmýz dile dikkat etmeyi, "evlatlýk", "muhtaç çocuk", "yurt çocuðu" gibi zehirli kelimelerle çocuklarýmýzý da koruyucu ailelerimizi de örselememeyi öðrenme zamaný.
Merhamet acýmak deðil acýtmamaktýr çünkü.