CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İzmir’deki ‘çav bella’lı saldırı için yaptığı açıklamayı manşetten görmüş Sözcü Gazetesi.. Diyormuş ki Kemal Bey; “camilerimizden ezan ve İstiklâl marşı dışında bir sesin yükselmesini asla kabul etmiyoruz”...Bu sözü, İzmir’de yaşanan hadiseye tepki olarak almış kabul etmiş CHP medyası. Kusura bakmasınlar da ya bunlar biraz saf ya da okurlarını saf yerine koyuyorlar.
Değerli dostlar.. Eğer yaşananları, İzmir’de merkezi sistemden çalınan bir şarkı üzerinden değerlendirmeye kalkarsak çuvallarız. Çünkü bu son hadise, asıl murad edilen sonuca gidilebilmesi için üretilmiş suni bir hikaye.. Çıksın ve CHP’liler “minarelerde ezandan başka ses duymak istemiyoruz” diyebilsin diye yapılmış bir iş.. Minarelerden ezandan başka ses duymak istemiyoruz.. İfade bu değil mi? Ne diyordu ‘Manisalı’ geçen hafta başasistanının youTube kanalında; “... Her gün yatsı ezanı okunuyor, camide kimse yok, cemaat de yok, zaten namaz da kılınmıyor. Ama arkasından 15 dakika salavatlar mevlid-i şerifler, dualar... Bana kalırsa bu bir bidattır..” Verdiğimiz rahatsızlığı görüyor musunuz? İşte CHP’nin ezan provokasyonunun perde arkasındaki tablo bu.. Peki bunun doğal sonucu ne olacak? Herkes üzerinde mutabakata varıp hemfikir olacak ki minarelerden ezan dışında ses yükselmesin. Yani alçaklar bir kalkışma halindeyken sala vermesin müezzin.. Ya da kahraman ordumuz harekattayken okunmasın Fetih Suresi.. Kılıçdaroğlu’nu da, İzmirli kasaba siyasetçisi o genç kadını da aşan başka bir akıl devrede. Alnı secdeden kalkmayan Arınç’a fetva verdirip, CHP başkanı üzerinden seküler dayatmayla dine istikamet verme operasyonu bu.. Muhteşem bir planmış. Ama deşifre oldu. Geçmiş olsun..