Darbe, kalkýþma, kaos, ihtilal veya devrim... Ýsmi ne olursa olsun, milletin tercihlerinden memnun olmayanlarýn kurguladýðý karanlýk yollar bunlar... Ne acýdýr ki seçimlerle ve halkýn rýzasýyla baþarý kazanamayanlar, bu karanlýk yollara baþvururken, iþi daima gençlere havale ederler...
Boðaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlerden, ortaya sürülen gençlerden çýkartmaya niyet ettikleri de bu...
Nasýl baþlamýþtý olaylar?
Yeni Rektörün seçilme ve atanma þekline itiraz edilmiþti, oysa Boðaziçi Üniversitesine gelinceye kadar diðer tüm rektörler 2018’den bu yana bu þekilde atanýyorlardý... Öyle veya böyle; bazý öðrenciler ve akademisyenler tarafýndan beðenilmemiþ, kabul görmemiþti Rektör. Buraya kadar olan itirazlarý, bildik öðrenci eylemleri içinde deðerlendirebiliriz. Ama ne zaman ki; sokaktan adam devþirerek üniversite basmalara, rektör odasýna hücum etmelere, Müslümanlarýn Kýblesine saldýrmaya dönüþtü bu iþ... Artýk ‘’öðrenci eylemleri’’ olmaktan çýktý...
Olaylara karýþan öðrenciler ne istiyorlar? Olay rektörle ilgiliyken, niçin Ýslami kutsallara saldýrýya dönüþtü, ardýndan niçin hükümet eleþtirisi ve sisteme itiraz þeklinde devam ediyor bunlara verilen cevap yok. Üstelik olaylara karýþan HDP’li vekiller, üniversite önünde yangýna benzin dökercesine polis tokatlamaya gidiyor...
Siyaset yapacaksanýz bunun koþullarý bellidir; bir siyasi partiye üye olursunuz, ilçe, il teþkilatlarýnda çalýþýr, seçimlere girersiniz... Seçimlere girmeden, seçimleri kazanmadan, üniversite basarak iktidara gelemezsiniz... Niçin seçimlere girerek, yönetimi yasal yollarla devralmayý akýl edemiyorsunuz?
Yok Ýslam’ýn Kýblesi Kabe’ye saldýrarak, yok dýþarýdan adam toplayýp okul basarak, yok gençlik hareketi süsü vererek, ortada kuyu var yandan geç diyerek siyaset olmaz...
Bu millet býktý bu oyunlardan. Ne yapsýn insanlar yani, siz öyle istiyorsunuz diye Kabe’sinden Kýble’sinden mi vaz geçsin veya siz öyle istiyorsunuz diye çoluðunu çocuðunu transseksüel mi yapsýn? Siz öyle istiyorsunuz diye terör örgütlerini mi desteklesin... Nedir sizin derdiniz?
Bu durumdan sinekten yað çýkarýrcasýna nemalanmaya kalkan baþta CHP olmak üzere bazý siyasi partiler, þu gerçekleri yeniden hatýrlasalar iyi olur...
Milletin deðerlerini ve tercihlerini hiçe sayan, aþaðýlayan bakýþ açýsýný deðiþtirmedikçe hiç bir siyasi grup baþarýlý olamaz, siyaseten maðlup olmak kaderinden kurtulamaz.
Þöyle 100 yýllýk bir geçmiþimize baktýðýmýzda görürüz ki: Batýya öykünmüþ jakobenik aydýnlanma, bizde iki tür tavýr ortaya koymuþtur: Ýlki ‘’halk bilmiyor, doðrusunu biz biliyoruz’’ tavrý, diðeri ise ‘’cahil kalmýþ halký aydýnlatma’’ya dair görevseverlik...
Bu üstenci ikilem, milletten kopuk tüm partilerin içindeki ana fay hattýdýr ve modernleþme serüvenimizin en baþýndan beri yaþadýðýmýz jakobenik yönetsel krizdir. Halk desteðiyle seçimleri kazanmaktan çok, halkýn desteðiyle seçimleri kazanmýþ partilerin nasýl devre dýþý býrakýlacaðý üzerine yoðunlaþan karanlýk bir siyasi tecrübeye sahip CHP’nin umudunu gençlik kaoslarýndan sýyýrmasý gerekiyor...
