Kesinlikle bir spor hadisesi değildir!

2022-2023 sezonu Süper Lig şampiyonu Galatasaray ile Fenerbahçe, Turkcell Süper Kupa Finali'nde Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da yapılacak maçın 'futbol sadece futbol değildir' mottosunun tezahürü olarak iptal edildi.

İptal gerekçesi ilginç, gerekçe ne stadın eksikliği, ne hakemler, ne de futbolla ilgili herhangi bir şey.

Gerekçe, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin, son anda Atatürk tişörtleri ve pankartlarla ısınmaya çıkma talebine Suudili yetkililerin izin vermemesi!

Ve mesele birden bire Türkiye ile Suudi Arabistan arasında bir soruna dönüşe yazdı.

'Görün işte Erdoğan'ın ilişkileri normalleştirmeye çalıştığı Suudileri!' denmeye başlandı!

Meseleyi getirip Erdoğan'ın başına patlattılar!

Mesele iki ülke arasında sorun olmaya götürülüp Erdoğan suçlanınca insanın aklına ister istemez şu soruları sormak geliyor!

Bir, Süper lig final maçı neden Türkiye'de değil de Riyad'da yapıldı?

İki, takımlarımız gittikleri her yerde neden sporcular Atatürk tişörtü giymiyor ve Atatürk pankartı açmıyor da sadece Riyad'da özellikle bunu yapıyor?

Üç, yurt dışına çıkan herkes gittiği ülkenin hassasiyetlerine dikkat ederler. Suudi yetkililer Türk bayrakları dışında pankart asılmaması konusunda anlaştıklarını söylüyorlar. Velev ki anlaşma olmasa dahi uyarılarının sporla alakası olmadığına göre maçı yaptıktan sonra bu konuyu tartışsalardı daha makul olmaz mıydı?

Dört, Yapılan ortak açıklamada hem 'Ev sahibi ülkenin Futbol Federasyonu, ilgili kurum ve kuruluşlarına şu ana kadar Süper Kupa'nın organizasyonu için göstermiş oldukları çaba nedeniyle teşekkür ederiz." diyerek sporla alakalı bir eksikliğin olmadığını itiraf, hem de asıl iptal gerekçesini açıkça yazmayarak 'bazı aksaklıklar' denmesi tavırlarının savunulamayacağı anlamına gelmez mi?

Şimdi bu sorulara teker teker cevap arayalım.

Bir, neden Riyad?

İddiaya göre FB ve GS yöneticileri divan kurullarının uyarısına rağmen Riyad'da oynanmasını kabul etmişler!

Türkiye dururken böyle bir maçın Riyad'da yapılması hiç sıradan bir olay değildir!

Bir başka rivayet de ekonomik olarak daha kazançlı olduğu için ek gelir için Riyad seçilmiş. Bu doğruysa daha makul bir gerekçedir.

Ancak her şeye rağmen takımların ve taraftarlarının duyarlılıkları göz önünde bulundurulduğunda Riyad seçimi yanlıştır!

Önce bu kararı verenler hesaba çekilmelidir!

İki, sporcularımız gittikleri hiçbir yerde Atatürk tişörtü giymezken ve Atatürk pankartı açmazken neden özellikle Suudi Arabistan gibi bir ülkede ısrarcı olmuşlardır?

Sporcuları ve taraftarları tişört ve Arapları tahrik edecek bir pankart asmaya kimler zorladı?

Bir Arap ülkesinde Atatürk pankartının göreceği tepki hesap edilmedi mi yoksa özellikle hesap edilerek Atatürk üzerinden Türkiye'de bir operasyon mu planlandı?

Oraya futbol maçına mı gidildi yoksa tişört ve pankart üzerinden Suudilere meydan okunmaya mı gidildi? Maça mı gidildi Atatürkçülük ve Selefilik münazarasına mı?

Ya da oradaki iptal ile Türkiye'de Atatürkçü çevreleri ajite edip iktidara karşı yürütmek için mi bu yol seçildi?

Yoksa Kuran yakılırken tepki göstermeyen(!) İmamoğlu'nun taraftarlarını meydanlara çağırıp açılış bahanesiyle iktidara karşı telin mitingi düzenlemek için mi programlandı?

Adı lazım değil meşhur bir FETÖ'cü şunu yazdı: "GS-FB maçı Gezi'den bu yana bu rejime karşı en büyük sivil direniştir." diyor. Yani bunu Türkiye'deki iktidara karşı bir operasyon olarak değerlendiriyor.

Her haliyle provokasyon kokan bir hadise!

Bu kesinlikle bir spor hadisesi değildir!

Bu bir sinsi plana daha çok benzemektedir.

Ve Atatürk istismarının bir başka versiyonudur!

Yapılan ortak açıklamada Atatürk tişörtü ve pankarttan bahsedilmiyor, 'bazı aksaklıklar' denerek geçiştiriliyor.

Türkiye'de ise Suudilerin Atatürk karşıtlığı ve istiklal marşına izin vermediği yayılarak kıyamet koparılıyor.

Suudi Federasyonu yaptığı açıklamada ise diyor ki: "Türkiye Cumhuriyeti'nin Milli Marşının çalınması ve Türkiye Cumhuriyeti'nin sahip olduğu statünün tanınması için stadyum içinde ve tribünlerde Türk bayraklarının sergilenmesi konusunda anlaşmaya vardık. Bu anlaşmaya rağmen iki takımın da bu anlaşmaya uymaması üzücü oldu ve bu maçın yapılmamasına yol açtı."

Suudiler ne stadyumda ne açıklamalarında Atatürk aleyhinde bir şey söylemiyorlar. Söylemezler de çünkü mevcut yönetim Atatürk'ün yolunu benimsemiş devrimler yapan bir yönetim.

Ortada bir dezenformasyon var.

Nitekim CB İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, yaptığı açıklamada, Türk tarafının önceden yapılan anlaşmaya, sahaya ısınmak için Atatürk tişörtleriyle ve Atatürk'ün sözlerinin yazılı olduğu pankartlarla çıkma taleplerinin protokole eklenmesini istemişler, Suudi Federasyonu da maçın hemen öncesinde bu taleplerini eklenmesini uluslararası düzenlemeler ve yönetmelikleri gerekçe göstererek kabul etmemiş.

Burada Türk tarafının ısrarcı olmaması ve maça çıkması gerekirdi. Sonra da talepleri kabul etmediği için karşı tarafı eleştirebilirlerdi.

Ama sorun, önce yapılmış anlaşmaya maç öncesi bu talepleri kimin neden dayattığı ve ısrarcı olduğudur!

Asıl sorumlu da her kimse/kimlerse, odur/onlardır!

Bu durum Türkiye'nin menfaatine olmamıştır! Türkiye düşmanlarını sevindirmiştir!

Sebep olanlar kasten veya sehven emperyalizmin tuzağına düşmüştür!

Sıradan bir maçı ülkeler arası soruna çeviren ve ülke içinde de siyasi ranta dönüştüren bu kişinin/kişilerin ilişkileri mutlaka sorgulanmalıdır!

Not:

Yarın (1 Ocak 2024 Pazartesi) sabah namazını müteakiben Filistin/Gazze için Galata Köprüsü'ndeyiz!