Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır'da işi zor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün ve yarın Diyarbakır'da. Resmî programda olmamasına rağmen, Diyarbakır annelerini de ziyaret edeceği belirtiliyor.

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan 263 aile, 3 Eylül 2019'dan beri HDP il binası önünde oturma eylemi yapıyor.

Üstelik 34 aile, evladına kavuşmanın mutluluğunu yaşadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis Başkanı Şentop, Bakanlar bu anneleri ziyaret etti, devletin desteğini gösterdiler.

Kılıçdaroğlu, bu annelerin sesini 920 gündür duymuyordu.

Bir değişiklik olmazsa Kılıçdaroğlu Diyarbakır anneleri ile buluşacak.

Bu ziyaret CHP için bir kırılma noktası olabilir mi?

Bence olmaz, yeni bir tartışma mevzuu olur.

HDP, ziyarete nasıl bir tepki verecek?

6'lı muhalefet toplantısına HDP'nin çağrılmayışı, HDP tabanında moralleri bozdu. Ama asıl, HDP yönetimi zilletin tokadını yedi. 6'lı blok, onları istiskal etti. Hırpaladı, kenarda durun, bizimle yan yana görünmeyin tavrı ile aşağıladı.

Ardından HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in Meclis'te dokunulmazlığının kaldırılmasına CHP, "evet" dedi.

Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ı ziyaret ettiğinde, "Bu ülkeye demokrasi gelecekse, bunun yolu Diyarbakır'dan geçer" demişti.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "Önümüzde Semra Güzel fezlekesi var. CHP, fezlekeye 'evet diyeceğiz' diyor. Bu, Diyarbakır'da çok büyük kırılma yapıyor" diye bir not düştü.

CHP, tezkereye "evet" dedi. Demek ki Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'a, HDP'deki moral bozukluğunun, kırılmanın, burukluğun üzerine gidiyor.

Doğrusu hem HDP, hem CHP iki arada bir derede duruyor.

Kılıçdaroğlu'nun, Diyarbakır annelerini ziyareti öncesinde Selahattin Demirtaş'ın annesini ziyaret edeceği de söyleniyor. Aklınca bir denge kurmaya çalışıyor. Yanıldığını görecek.

İYİ Parti cenahına da bakalım.

Akşener, "Ağlayan sadece o annelerimiz değil, bütün milletimizdir. Bu acıyla feryat eden, 82 milyondur" demişti.

Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinden elbette memnun olur.

Ancak, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu'nun

Kılıçdaroğlu'na tepkisini hatırlamalıyız:

"Diyarbakır dâhil memleketimizin 81 iline, 84 milyonun tamamına ve bütün ülkeye ne fayda ve hayır gelecekse, yolu TBMM'den geçer"

Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır ziyareti, muhalefetin birbirine güvensizliğinin yeni bir kilometre taşı olacaktır.

Bir yuvarlık masada yeni bir 28 Şubat ittifakı kuruldu.

Bu ittifak, Okyanus ötesinin etkisinde, kontrolünde bir ittifak.

PKK'lılara ve FETÖ'cülere af getirmenin dışında hiçbir hassasiyeti olmayanların ittifakı...

CHP, İYİ Parti'ye, İYİ Parti CHP'ye güvenmiyor. HDP, hiçbirine güvenmiyor.

HDP, Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefet için kilit bir parti ama kapatılma davası Demokles Kılıcı gibi tepesinde sallanmaya devam ediyor.

Yaşadığımız günler son derece kritik.

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı dünyadaki dengeleri altüst etti.

Türkiye 5 gün içinde önemli ziyaretlere ev sahipliği yapacak. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, dün Türkiye'ye geldi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev de Türkiye'de olacak. Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanları da Antalya'da görüşecek. Yunanistan Başbakanı Miçotakis de pazar günü Cumhurbaşkanı Erdoğan'la öğle yemeğinde buluşacak.

Pazartesi günü de Almanya Başbakanı Olaf Scholz Ankara'ya günü birlik ziyarette bulunacak.

Devlet, böyle kritik günlerde yüklendiği sorumluluk gereği canla başla dirayetli dış politika yürütürken, toplantı salonuna girişte hizasını göz ucuyla kontrol edenler, masaya oturmaları problem olanlar milletimize asla güven veremezler.

Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır ziyareti de öyle...