Kýlýçdaroðlu da Baykal kadar kaldý CHP'nin baþýnda. CHP Genel Baþkanlarýnýn koltuk deðiþimi genelde olaylý oluyor malumunuz. Baþarýsýzlýk genel baþkanlýktan çekilmeye ya da parti örgütünün genel baþkaný deðiþtirmesine yol açmýyor. Daha doðrusu örgüt buna yeltenmiyor çünkü seçim kazanamayan genel baþkanlar koltukta oturduklarý süre zarfýnda örgütü kendi adamlarýyla dolduruyor. Haliyle bir süre sonra genel baþkan deðiþtirmek icap ettiðinde demokrasi deðil baþka güçler devreye giriyor.
CHP, ülkedeki iktidarlarý seçimle deðil darbe ile deðiþtirmeyi meþru gören bir sicile sahip olduðundan parti içindeki bu tür illegal koltuk kapmacalarý da meþru görüyor olabilir.
'Gandi Kemal'in doðuþ hikayesi tam da böyle bir þeydi. Baþýna gelen þeyin nerelere uzandýðýný anladýktan sonra Deniz Baykal'ýn Pensilvanya'ya selam gönderip derin bir sesliðe gömülmesini, o kadar ki olayýn hukuki yollardan üstüne gitmekten dahi çekinmesini, ardýndan 50 yýllýk yol arkadaþýnýn gene baþlarýna gelenin nasýl büyük bir operasyon olduðunu anladýktan hemen sonra Kemal Kýlýçdaroðlu'nu adeta kucaklayarak genel baþkanlýk koltuðuna oturtmasýný hatýrlayýn...
O günlerde yanýndakilerden bir tek Savcý Sayan terk etmedi Baykal'ý. Baykal dahi Sayan kadar savunmadý kendini.
Kemal Kýlýçdaroðlu müstakbel CHP Genel Baþkaný olduðunu bilmiyormuþ taklidini iyi yaptý. Sorulunca zinhar aday deðilim diyordu. Baykal artýk istifasýný açýkladýðýnda dahi "Hayýr hayýr, yok öyle bir þey, kesinlikle öyle bir þey yok" demiþti.
Böyle büyük laflar siyasette kolay tevil edilir.
Hatýrlayýn, Ahmet Davutoðlu'nun yeri göðü inleterek ettiði yemini; "Umudunu AK Parti'ye baðlayan milyonlar merak etmesin. Nefsimi ayaklar altýna alýrým, bir faninin terk etmeyeceði düþünülen her makamý elimin tersiyle iterim ama asla bu kutlu hareketteki hiçbir dava arkadaþýmýn kalbini kýrmam."
Demem o ki 'normal' yani...
"Siyaseti býrakýrým", "istifa ederim", "býyýðýmý keserim" versiyonlarý da çoktur. Her seçimden önce "Kaybedersem baþkanlýktan istifa ederim" diyenlerin üst üste seçim kaybettiði, kazanarak deðil kaybederek rekor kýrdýðý bir ülkeyiz son tahlilde.
Bir süredir, CHP'de kimin Cumhurbaþkaný adayý olacaðý bahsi, tartýþma deðil çatýþma halini almýþ, öyle anlaþýlýyor. Eskiden CHP'de, "Cumhurbaþkaný adayý olan kiþi CHP Genel Baþkaný olmalýdýr" diyenler vardý. Baykal mesela... Muharrem Ýnce de bu tezi savunuyordu. Bu tezleri savunanlar ya hastalandý ya da gönderildi. Hülasa bir þekilde susturuldular ve CHP, Kýlýçdaroðlu'nun üstlendiði misyonuna uygun bir parti haline getirildi.
Seçim kaybetme rekoruna raðmen Kýlýçdaroðlu CHP'yi deðiþtirmeyi baþardý. Böylece CHP, hiç olmadýðý kadar dýþarýdan müdahaleye açýk bir parti haline geldi. Gösterilen aday profillerinin her kesimden oy alabilmesi sayesinde Ýstanbul ve Ankara seçimlerinin kazanýlmasý, CHP'deki deðiþim sayesinde oldu. Dolayýsýyla bu sonuç, Kýlýçdaroðlu'nun baþarýsý sayýldý.
Fakat bu süreç, ayný zamanda onun siyaseten yokuþ aþaðý iniþin baþlangýcý olarak deðerlendirildi.
Nitekim, Muharrem Ýnce ile Kýlýçdaroðlu arasýndaki zoraki iliþkiye benzer þekilde Ýmamoðlu-Kýlýçdaroðlu çatýþmasýnýn sinyalleri de gelmeye baþladý.
Ýmamoðlu'nun, "Genel baþkanýmla aramýzda sorun çýkaramazsýnýz" sözlerinin söyleniyor olmasý bile baþlý baþýna bir sinyaldir. Ýstanbul kara teslim olmuþken Ýmamoðlu'nun Ýngiltere Büyükelçisiyle yemek yemesi, Ýstanbullular kadar Kýlýçdaroðlu'nu da rahatsýz etti.
Ýmamoðlu'nun bir süredir CHP Genel Baþkaný'ndan çok Meral ablasýnýn hatýrýný gözetmesi bir baþka veri.
CHP için Ýmamoðlu krizini aþmak, ittifak ortaklarýnýn bir masa etrafýnda nasýl oturacaklarý meselesinin çözümünden daha zor olabilir.