Kılıçdaroğlu'nun ne acelesi var?

Tam "erken seçim de erken seçim" diye tutturmuşken Akşener'in, "HDP ayrı aday göstersin" çıkışı ile muhalefet bir daha karıştı. HDP, bu dışlanmaya çok bozuldu. "Aklını kendine sakla, bize akıl vermeye kalkma" deyiverdiler.

Muhalefetin tamamı erken seçim lafı ediyor. Ama buna güçleri yetmiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli her defasında "seçimler zamanında yapılacak" diyor. Muhalefet tınlamıyor.

Bir gariplik yok mu bunda?

Pekiyi nasıl erken seçim olacak?

Hayatın normal akışı içinde değil, meşruiyet dışında bir yol arıyorlar.

Nedir o yol? "Türkiye yönetilemiyor algısı" için her gün bir şey söylenecek. Sınır ötesinden yayınlanan videolardan, ekonomik sıkıntılardan, aşılama sürecinden medet umulacak. Kaos beklentisine girilecek.

En önemlisi de Biden ne yapacak?

Mesela Pazartesi gün Erdoğan-Biden görüşmesinden muhalefet umduğunu bulamazsa ne olacak?

Türkiye'de muhalefetin, iktidar olmak için elinde sadece Erdoğan düşmanlığı var. Program, proje konularında söyledikleri tek şey de "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem..."

Ne olduğu henüz belli değil, zamanla ortala çıkacak...

Kılıçdaroğlu'nda giderek artan bir telâş seziliyor.

Son olarak beş gün önce Twitter hesabından toplumu bölücü, ayrıştırıcı bir mesaj yayınladı. Kılıçdaroğlu daha önce de AK Partili seçmene hakaret etti, aşağılayıcı ifadeler kullandı. Ama bu defaki tam bir kışkırtma...

Şöyle diyor: "Sizden ricam, yalvarıyorum. Bu haramzadelerin sofrasına oturmayı reddedin. Selâmı sabahı kesin. Ben her yerde erken seçim isteyeceğim. Başka çarem kalmadı. Bana katılın. Her yerde bağıracağız. Seçim, hemen seçim..."

Selâm, milletimiz için çok önemli.

İslâm âlimleri selâm vermenin sünnet, almanın farz olduğunu ve selâm verenin alana göre daha fazla sevap kazanacağını belirtmiştir. (TDV İslâm Ansiklopedisi)

Selamı kesmek, halkı birbirine düşürmek, düşman hale getirmenin yolu.

Bir siyasetçi bu kadar mı yolunu şaşırır? İktidar için Kılıçdaroğlu'nun ne acelesi var da böylesine kışkırtmada bulunuyor.

Her yerde birlikte bağıracağız diyor. Her yer neresi? Sokağa dökmek de yok mu bu çağrıda?

Kılıçdaroğlu şaşırmış vaziyette. Kimden ne sufle aldı da böylesine nevri dönmüş?

Dedim ya, daha önce de AK Parti'ye oy verenlere hakaretler etti. Birkaçını hatırlatayım bakınız:

'AK Parti nasıl oluyor da bu kadar oy alıyor?' Eğer özgür düşünen bir beyin yoksa ve o kalıpları kıramıyorsanız, sorununuz var." ( 25.03.2011)

"AK Parti'ye oy verenlere sesleniyorum; AK Parti'ye oy verenler, harama ortaktır. Bu da öyle bilinsin." (06.11.2018)

"AK Parti'ye oy mu veriyorsun? Ver kardeşim; sürünmeye devam et" (25 Aralık 2018)

"Benim kızgınlığım Saray'a değil. Benim kızgınlığım seni açlığa mahkûm eden siyasi partiye oy verenlere. İnsan biraz aklını kullanır. (02 Ekim 2019)

"Kafamızı aklımızı birilerine kiraya veremeyiz. İnsan biraz aklını kullanır" (3.10.2019)

"Eğer sen hâlâ gidip çoluğunun çocuğunun rızkını saraya kiralıyorsan, ben insanlığını sorgularım arkadaş" (16 Temmuz 2020)

Nedir bunlar böyle?

Seçmene hakaret etmek de neyin nesi?

Toplumu germeyelim diyen en çok muhalefet partileri. Kılıçdaroğlu'nun bu söylemleri iç barışa dinamit koymak değil de nedir?

Diğer muhalefet partileri liderleri, Kılıçdaroğlu'nun bu üslûbunu neden eleştirmiyor?

Söyleyelim.

İktidara ve Cumhur İttifakı'na karşı, yalanlarla beslenen psikolojik bir saldırı yapıyorlar.

Meşruiyet dışına çıkmak bugün muhalefetin tek seçeneği olmuş.

Yazık... Yazıklar olsun...