Bugün kiminle konuþsanýz, kýyýsýndan köþesinden de olsa krize deðgin cümlelere muhatap oluyorsunuz artýk.
Ve her geçen gün derinleþiyor kriz.
Üstelik alýþýldýk politikalar sürece katalizör etkisi yapýyor.
"Kriz tellallýðý" ile ideolojik ayartmacýlýk yapanlarý bir kenara býrakacak olursak, tarihi saðlýklý bir þekilde okuyabilenler, bugüne gelineceðini yazýyorlardý.
Konuya iliþkin ciddi makaleler, kitaplar var.
Bu arada hemen þunu da söyleyeyim...
Geçmiþte birkaç yazýda kullandýðým "defolu ideoloji" terkibi tashihe muhtaç.
"Daraltýlmýþ bir teoloji" olduðunu düþündüðüm "ideoloji" dolayýsýyla "defolu" kavramlarla þekillenen düþüncenin tezahürü olarak geliþmiþtir.
Bugün biraz sabrýnýza sýðýnacaðým.
Güncelin krizinden sistem krizine yol alýrken, biraz daha soyut olan kavramlarýn yaþadýðý krizi de ortaya koyma çabasý hem yazanýn hem okuyucunun sabrýný zorlayacaktýr.
Zihinleri zinde tutmak için biraz da tahrik cümlesi kuralým.
En az son iki yüz yýldýr Batý'nýn kriz anaforunda oradan oraya savrulan bir toplumun, bizzat çýkýþ yolu yakalayabilmesi için kavramlarla yüzleþmesi gerekiyor.
Batý tarihselliðine nispetle tanýmlanan ve pozitivizmin ilkel belirlenimci/determinist kimlik tasarýmýna takýlýp kalmýþ "milliyetçilik/ulusçuluk" dahil bütün toptan kurtuluþ teolojilerinin -hadi ideolojilerinin diyelim- yaþadýðýmýz krizin anlaþýlmasýnýn önündeki en büyük engel olduðunu da söyleyeyim.
Hele hele yirminci yüzyýlýn anaforunda, varlýk ispatýna takýlýp kalmýþ metafizik spekülasyonlarý itikat diye dayatanlar ümidimizi kýrmak isterlerken, -sözde sekülerizm tartýþmalarýnda olduðu gibi muhayyilemizin de daralmasý için sinsi bir strateji geliþtiriyorlar.
Dolayýsýyla içe kapanýyoruz.
Bu spekülasyonlarýn izini sürelim o zaman...
Ben modernizm dahil birçok kavramýn, batýnýn teolojik muhayyilesi açýsýndan deðerlendirilmediðini düþünüyorum söz gelimi.
Bugün, yaþadýðýmýz krizi aþmak için sözde sekülerizm üzerinden siyasi tahkimat yapmaya çalýþanlarýn ezberlerinin kaynaðý da modernizmin teolojiden bir kopuþ olduðuna iliþkin "inanca!" dayanýyor.
Oysa modernizm de Batý Ortaçað'ýndaki din yayma stratejisinin -ki tek tipleþtirmedir bu da- medeniyet yayma stratejisine geçiþi ifade eden teolojik bir kavramdýr.
Dolayýsýyla da tarihi hesaplaþmalar hep devam ediyor.
Baþýmýzdaki bunca gailenin sebebi de bu.
Þimdi daha net konuþayým...
Bugün, Amerikan Batý'sý güvenli jeopolitikasýna da yaslanarak kendi krizini aþmak için ciddi çaba sarf ederken, baþka coðrafyalarda kaosu derinleþtiriyor.
Ukrayna üzerinden Avrupa-Rusya kopuþunu saðlayacak bir hamle yaparken, bizim tarihi coðrafyamýzda Ýran-Ýsrail çatýþma sahnesi üzerinden Ýsrail'in tamamen güçlenerek çýkacaðý bir tahkimat için vekillerine destek veriyor.
Bazýlarýnýn anlamadýðý nokta tam da burasý.
Türkiye, bu hengamede, ekonomik krizin de tetiklediði jeopolitik fýrtýnaya karþý hukuku da gözeterek devlet refleksiyle süreci yönetmek için büyük çaba sarf ederken, içeride yaþanan ekonomik ve toplumsal krizi yönetme noktasýnda ciddi sorunlar yaþýyor.
Savaþý içe yýkmak için uygulanan kriz stratejilerini bir de bu açýdan bakýn.