‘'KUDÜS ÞURASI' niçin kurulmuyor?

Yine bir Ramazan gününde, Yine Mescid-i Aksa'da, Yine mü'minler namazdayken, Yine Mescid-i Aksa'yý, Yine tüm dünyanýn gözünün içine baka baka, Yine kirli postallarý ile çiðneyerek çirkin bir baskýna daha imza attý Ýsrail... Yine...

1948'den beri bu böyle. Kudüs'ün Müslüman yerlilerine nefes aldýrtmýyor Ýsrail. Orada Yahudi olmayanlarý yok etmeye, silip süpürmeye yemin etmiþ nefret yüklü bir Ýsrail yemini hüküm sürüyor. Öyle ki hukuk tanýmazlýðý artýk þýmarýklýk seviyesinde bir Ýsrail var karþýmýzda. Aslýnda sadece Müslümanlarýn karþýsýnda deðil, Yahudi olmayan herkesin karþýtý, Yahudi olmayanlarý insan olarak bile kabul etmeyen þeytani bir kibirle karþý karþýya tüm dünya. Ýsrail, tüm katliamlarýný, iþgallerini, gasplarýný, el koymalarýný aslýnda tüm dünyayý da karþýna alarak iþliyor. Ýsrail, sadece Müslümanlarýn deðil aslýnda tüm insanlýðýn karþýsýnda... Yahudi olarak doðmayanlarýn Musevi olamayacaðý hükmü, Yahudiliðin din olmaktan çok bir ýrk tutkusu olduðunu da vurguluyor.

Ýsrail son Aksa saldýrýsýnda bir apartheid rejimi olduðunu bir kez daha ispatladý... 1948'de evleri iþgal edildikten sonra Kudüs'ün Þeyh Cerrah mahallesine sýðýnan 28 aile, þimdilerde Þeyh Cerrah mahallesinden de atýlmak isteniyor. Aslýnda Mescid-i Aksa'nýn etrafýndaki mahallelerde Müslüman nüfus istemiyor Ýsrail, Mescid-i Aksa'nýn çevresini boþaltmak istiyor. Utanmaz Yahudi yerleþimciler, gelip insanlarýn evlerine giriyorlar, yaþlý, çoluk çocuk demeden, ite kaka evlerinden çýkarttýklarý Müslümanlarýn konutlarýna kuruluyorlar. Ahlaksýzca, yüzsüzce sürdürüyorlar bunu... Kudüs'ü, ev ev, oda oda, köþe köþe, ferden ferda her an iþgale devam ediyorlar. Yürüttükleri iþgalci politikanýn adý ise apaçýk apartheid rejimi, ýrkçýlýk sistemi kýsacasý.

Düþününüz; son saldýrý Mescid-i Aksa'da deðil de bir Noel ayini sýrasýnda Vatikan'da olsaydý ne olurdu? Hayýr, hayýr! Düþünmesi bile korkunç deðil mi? Tüm dünya birbirine girerdi deðil mi?

Ama Mescid-i Aksa 'da 248 kiþi yaralanýyor, insanlarýn bacaklarý, kollarý kopuyor, gözleri kör oluyor. Anadolu Ajansýndan üç gazeteci arkadaþýmýz kurþunlandýlar, hastanedeler. Mukaddesatýmýz kirli ayaklarýn altýnda kirleniyor... Ama hiç bir þey olmamýþ gibi dünya dönmeye devam ediyor... Yazýklar olsun!

Bu yazýlar ve bu harfler artýk bizlerden yoruldu. Biz dünyadan adalet bekleyerek geçirdik bunca yýllarý... Artýk kendi irademizi konuþturmanýn vakti gelmedi mi?

Ýslam toplumlarý ne zaman bir araya gelecek? Hiç olmazsa Mescid-i Aksa gibi kalbimiz ve ruhumuz mesabesinde olan bir Miraç emaneti için bir araya gelebilmeliyiz?

Allah Teala, 'yerlerin ve göklerin Rabbi' deðil mi?

Öyleyse niçin yeryüzündeki bu kirli zulme boyun eðiyoruz?

Ümmetin güçlüleri, üstünleri, mal-mülk ve mevki sahipleri bilmiyorlar mý; Mescid-i Aksa huzur bulmadýkça, Ýslam Ümmeti huzur bulamayacaktýr....

Ümmetin zenginleri hani neredeler? Mescid-i Aksa bu þekilde onursuzca kirletilirken, onlarýn zenginliklerinin emin olun ki kirli bir mendil kadar deðeri yoktur.

Ümmetin ileri gelenleri nerededir? Niçin bir araya gelip þura etmiyorlar? Yoksa Mescid-i Aksa'nýn hiç mi hatýrý yok onlar için? Niçin 'Mü'minler ancak birbirinin kardeþidir' ayetini okumuyorlar? Birbirlerinden bu kadar nefret etmelerinin sebebi nedir? Kudüs'te, Þeria'ada, Gazze'de çocuklar vurulurken, ümmetin ileri gelenleri hangi ziyafet sofrasýndalar?

Allah'ým Þehit Þeyh Ahmet Yasin ne kadar da doðru söylemiþ vasiyetinde:

'Ümmetin suskunluðunu Sana þikayet ediyorum Ya Rabbi' diyerek...