Hep söylüyorum, milli mücadele kahramanlarý emperyalist iþgalcileri kovdu ancak iþgalcilerin kültürünü bu millete ve devlete dayatan CHP oldu.
Emperyalistlerin yapamayacaðý kültür iþgalini tek parti döneminde CHP yaptý!
Ve o zihniyet bugün hâlâ hayatiyetini sürdürüyor.
CHP'nin öncülüðünü ve siyasette önderliðini yaptýðý o zihniyet, bu milletin baþta inancý olmak üzere tüm moral deðerlerini kendisine hasým olarak hatta düþman olarak gören ve onunla mücadele etmeyi ilke edinen bir zihniyet.
Milletini kahir ekseriyetinin reddettiði bu zihniyet, kâh sivil toplum örgütü olarak kâh siyasi parti olarak hâlâ eski alýþkanlýklarýndan vaz geçmemiþ ve hâlâ borusunun öteceðini düþünerek deðiþik zamanlarda provalar yapýyor.
Geçtiðimiz günlerde Trakya'daki bir kutlamada ilkokul çaðýndaki çocuklara bir müsamere yaptýrýldý. Anadolu kadýnlarýnýn giydiði þalvar gömlek ve baþörtüsüyle sahneye çýkartýlan çocuklar bu ülkenin milli mücadelesinde ordusuna mühimmat taþýyan kadýnlarýn giydiði kýyafetleri tahkir ederek çýkartýp atýyorlar ve modern (!) bir kýyafetle dans ediyorlardý!
Evvelki gün Edremit'te bu zihniyet tekrar zuhur etti. Yunan iþgalinden kurtuluþ gününde yapýlan gösteri bu milletin inancýna ve deðerlerine düþman kesimin biz hâlâ buradayýz mesajýný içeriyordu.
Yunan iþgalinden kurtuluþ gösterisi Yunan askerlerini kovan kuvvacýlar þeklinde olmalýydý. Ama tam tersine kara çarþaf giydirilmiþ bir kadýn zincire vurulmuþ, efeler geliyor zinciri kýrýyorlar, çarþafý atarak kadýný kurtarýyorlar.
Kadýný Yunan'dan deðil çarþaftan kurtarýyorlar!
Oysa Milli Mücadele'nin kadýn kahramanlarýnýn hepsi tesettürlüdür. Ya çarþaflýdýr ya beyaz tülbent ile baþýný örtmüþtür ya da yaþmak baðlamýþtýr.
Tören komitesinin içindeki CHP'li Edremit Belediyesi adý lazým deðil bir sivil toplum örgütünün hazýrladýðý bu rezil müsamereye müsaade etmiþtir. AK Parti Meclis Üyesi Murat Tuna protokole gidip bu rezilliðin durdurulmasýný istemiþ ama ne belediye baþkaný ne kaymakam bu yerinde uyarýyý dikkate almamýþlar tam tersine gösteriyi alkýþlamýþlardýr.
Yunanlý bile kadýnýmýzýn kýyafetine karýþmamýþken, bugünkü Yunanistan bile Batý Trakya'da Türk kadýnlarýnýn kýyafetine karýþmýyorken, milletin deðerlerine düþman olan bu zihniyet, kahir ekseriyeti Müslüman olan Türkiye'de Müslüman kadýnýn kýyafetine her vesile ile dil uzatmaktan el uzatmaktan vaz geçmemiþtir.
Yargýtay binasýnýn açýlýþýndaki duaya verilen tepki de ayný zihniyetin farklý bir versiyonudur.
Çarpýk bir laiklik anlayýþýnýn arkasýna sýðýnan bu zihniyet, dini toplum hayatýndan uzaklaþtýrmayý hedeflemekte bunu da gizleme ihtiyacý duymamaktadýr.
Bugün daha görünür hale gelen Diyanet'ten rahatsýzlýklarý, duaya tahammülsüzlükleri, hâlâ tesettüre karþý önyargýlarý Ýslam'a karþý olumsuz bakýþlarýnýn yansýmalarýdýr.
Ýslam hayat dinidir.
Ýslam gizli yaþanacak hayata ve topluma yansýmayacak bir din deðildir.
Ýslam, kul ile Allah arasýnda gizli kalmasý gereken iliþki dâhil, Müslümanýn ailesiyle, toplumuyla, çevreyle, canlýlarla ve kainattaki her þeyle iliþkisini düzenlemiþ bir dindir.
Dua da tesettür de, helaller de, haramlar da, iyiliði yaymak kötülükle mücadele etmek de, adil olmak da, dürüst olmak da ve bütün güzellikler de bu yüce dinin kapsama alanýndadýr.
AK Parti iktidarlarýnýn baþörtüsü yasaðýný kaldýrmasý, Ayasofya'yý ibadete açmasý, Taksim'e cami yapmasý ve benzer normalleþme adýmlarý birilerini fevkalade rahatsýz etmiþtir.
Bu rahatsýz olan çevrelerin baþýnda CHP gelmektedir.
Mesela, CHP'li Engin Özkoç Edremit'teki rezilliði 'her sene yapýlýyor' diyerek doðrudan savunmuþtur.
CHP'li Edremit belediyesi bu rezilliðe önce izin vermiþ uyarýlara raðmen rezilliði durdurmamýþ aksine alkýþlamýþ sonra tepkileri görünce bir basýn açýklamasý yaparak kendileriyle alakasýnýn olmadýðýný savunmuþtur.
Bu savunmanýn hiçbir kýymeti harbiyesi yoktur.
Yaþar Nuri Öztürk CHP yönetimini, "Ýliklerine kadar iþlemiþ Ýslam nefreti" ve "üzerinde din dýþýlýk Kuran dýþýlýk örtüsü" (2 Kasým 2003, Star Gazetesi) bulunan bir yönetim olarak tarif etmiþti.
Ýstanbul ve Ankara'da olduðu gibi muhafazakâr tabanýn oyunu almaya uygun adaylarla seçime giren CHP'nin zihniyeti deðiþmemiþtir. Ne Ýstanbul'da ne Ankara da ne de baþka bir yerde.
Her münasebette sözcüleri laikliði bahana ederek Ýslam dininin toplumda ve devlette etkili olmasýndan veya görünmesinden rahatsýz olmaktadýrlar.
En son Devlet Bahçeli Bey bu zihniyete karþý çok sert bir cevap verdi.
Sorun eninde sonunda gelip laikliðe dayanýyor.
90 senedir dindarlara hayatý zehir etmeye çalýþanlarýn ve toplumu Ýslam'dan uzaklaþtýrmaya çalýþanlarýn tek gerekçeleri laiklik.
Ýþte tam da bu sebeple istismarý önlemek için laiklik ilkesi tüm çaðdaþ ülkelerde olduðu gibi ya anayasadan çýkarýlmalý ya da istismarý engelleyecek netlikte tarif edilerek yer almalýdýr.
Yoksa bu zihniyetin, ellerine geçen ilk fýrsatta 28 Þubat benzeri uygulamalara teþebbüs etmekten ve toplumu germekten çekinmeyeceði anlaþýlmaktadýr.
Demedi demeyin!