Coşkun BAŞBUĞ
Coşkun BAŞBUĞ
Tüm Yazıları

LGBT denen sapkınlık

Yıl 1981...

İngiltere'de "Culture Club" adında bir proje pop gurubu kuruldu.

Grupta öne çıkan isim solist "Boy George"

"Karma Chameleon" isimli şarkısıyla dünya müzik listelerini alt üst eden solist Boy George bir an da tüm dünya gençliğinin sembolü oldu.

Gelelim meselenin özüne.

Culture Club küresel çete tarafından kurulan proje bir guruptu ve görevi de dünya gençliğinde eşcinsel ilişkiyi, çift cinsiyeti, çift cinsiyetli giyim tarzını moda etmek, bu akımı yaymaktı.

Görevini de fazlasıyla yaptı.

Yıl 1984...

Türkiye'de bir tiyatro oyunu sergilendi.

Oyunun adı "Oğlum Çiçek Açtı" yönetmeni ise Ali Poyrazoğlu idi.

Oyunda oğlu eşcinsel olan babanın hikayesi anlatılıyordu.

Sakın yanlış anlamayın oyun dram değil tam tersi komedi türüydü.

Oyunda eşcinsel kişinin durumu çiçek açmayla bağdaştırılıyordu, oğlu eşcinsel olan babanın durumu da sevimleştirilerek anlatılıyordu.

Ancak tüm bu güzellemelere rağmen tezgâh tutmadı.

O zamanki ahlaki temellerimiz Anadolu insanını korumuştu.

Avrupa'da ise durum tam tersiydi.

Küreselin başarısı beklenenden büyük oldu.

Oyun Tuttu...

Akımın etkisinde kalan on binlerce Avrupalı genç, modayı takip ettiğini zannederek Boy George gibi giyinmeye başladı.

Gençler, giyim tarzlarıyla yaşadıkları toplumda kendilerini bu yaratık kız mı erkek mi diye sorgulatmaya başladılar.

Sorgu sapıklığı getirdi ve eşcinsellik Avrupa'da hızla yayılmaya başladı.

Gözünü kan ve para bürümüş bu yapının hedefi dünyayı ele geçirerek tek devletli, tek bayraklı, tek dilli, tek dinli ve tek cinsiyetli bir yapıya dönüştürmekti.

Küresel Saldırı...

Bu dönüşümü sağlamak amacıyla son günlerde tüm dünyada cinsiyet üzerinden büyük bir saldırı başlatıldı.

Operasyona ilk yapılması gerekenlerle başlandı.

Öncelikle tüm dünyada sempatiyle karşılanacak, her kesimde kabul görecek bir operasyon simgesinin belirlenmesi gerekiyordu.

Simge belirlendi.

"Gökkuşağı"

İkinci yapılması gereken, zamanı geldiğinde kullanmak üzere topluma mal ettirilmiş sanatçı, sporcu, siyasetçi, akademisyen türü proje isimlerin bir bir sahaya sürülmesidir.

Onlarda öyle yaptı ve sırası gelen böylesi ünlü isimleri bir bir sahaya sürdüler.

Bu LGBT'de nereden çıktı...

Bir diğer önemli konuda, isme tepki verecek ülkelerde ismin değiştirilmesiydi.

Bu ülke Türkiye'den başkası değildi.

Burada yazmaktan bile haya edeceğim dört harfli kelime ile yola çıkmak tam anlamıyla fiyasko olurdu.

Onlarda bu tehdidi gördüler ve sapıklığın adını değiştirerek, toplumun her kesiminden kabul görecek bir isimle yola çıkmaya karar verdiler.

LGBT...

Anadolu bu yeni ismi kısa sürede benimsedi ve çok sevdi.

Düne kadar kızara bozara söylemekten utandığımız kelime bugün günlük hayatta kadının kızın, büyüğün küçüğün, çocuğun diline pelesenk olmuş kelimeye dönüştü.

Gerçekten güzel yumuşatıldı ve topluma da güzel yedirildi

Operasyon başlıyor...

Operasyon başladı ve dört bir koldan saldırmaya başladılar.

Söylemler kulağa hoş geliyordu.

"Cinsel özgürlük"

Hikâye böyle başladı ve ardından insanlara eşcinsellik dayatması geldi.

Özellikle genç beyinlere, o körpecik akıllara eşcinselliğin son derece doğal bir tercih olduğu enjekte edilmeye başlandı.

Anne, babalara "çocuklarınıza baskı yapmayın, bırakın onlar kendi cinsel kimliklerini kendileri seçsin." aklı verilmeye başlandı.

Verilen akla bakar mısınız, şaka gibi değil mi...

Yav be müptezel, be aşağılık mahlukat! Dünyanın neresinde görülmüş henüz iki yaşındaki çocuğa "Hadi yavrum seç bakalım cinsiyetini" diye sorulduğu.

Bugün Avrupa'da birçok ülkede, özellikle de Almanya'da ilkokulların tuvaletlerine üçüncü cins tuvaletler açıldı.

Kendinizi bir an için o çocuğun yerine koysanıza! Nasıl kavram karmaşası yaşarsınız.

Yine operasyon kapsamında eşcinsel evliliklerin önü açıldı.

Bugün ülkemizde bile erkeğin cinsiyle evlendiği düzmece düğün görüntüleri sosyal medyaya servis edildi.

Amerika...

Ülkemizde sevdalısı bol olduğu için örneği bu ülkeden veriyorum.

ABD'de 20 eyalet dışında tüm eyaletlerde eşcinsel evlilik yasallaştırıldı.

LGBT'liler artık sadece sokaklarda değil, okullarda ve kiliselerde dahi çocukların karşısına rol model olarak çıkarılıyor.

Okul müfredatlarına kadar inen 'lezbiyen, gay, transseksüel' kavramları çocuklarda anlam kargaşasına sebep olurken çoğu okulda yıl sonu etkinliklerinde ya da özel günlerde programlara adına "drag queen" denilen travestiler küçük çocukların karşısına çıkarılıyor.

Hemen her gün çocuklarının ruh ve beden sağlığını önemseyen aileler tarafından sokaklarda protesto eylemleri düzenleniyor.

LGBT destekçilerinin 'onur' yürüyüşü adı altında sergilediği sapkın gösteriler de gerilimi tırmandırmaya devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde LGBT'lilerin yürüyüşünü protesto eden bir Amerikalı tutuklandı.

Buraya kadar dünyada yaşanan gelişmeleri anlattım. Cumartesi yazı günümde ise aynı konuyu Anadolu açısından ele alacağım.