Başkan Erdoğan'ın NATO zirvesindeki programı büyük Türkiye'nin dünyaya bir kez daha ilanı mahiyetindeydi.
Brüksel'e gitmeden önce yaptığı açıklamalar ile hesap vermeye değil hesap sormaya gideceği mesajını vermişti.
NATO zirvesine katılımından ziyade Başkan Erdoğan'ın ikili görüşmeleri öne çıktı.
Zirve'ye Başkan Erdoğan'ın, İngiltere, Almanya, Yunanistan, Fransa, İspanya, Hollanda, Litvanya, Letonya, Macaristan başbakanları ve Amerika başkanıyla ikili görüşmeler damgasını vurdu.
Görüşmelerin tamamından memnuniyetle ayrılan Başkan Erdoğan zirvenin de en bariz liderlerinden biriydi.
Tabii ki en çok merakla beklenen görüşme ABD başkanıyla yapılacak görüşmeydi.
ABD başkanıyla yapılan görüşme sonunda başkan Erdoğan'ın yaptığı açıklama diplomatik tecrübesinin boyutunu göstermesi açısından önemliydi.
ABD'nin resmiyette Türkiye'nin müttefiki ama gerçekte dostu olmadığını herkes biliyor. Buna rağmen Başkan Erdoğan bir taraftan dostluktan dem vurarak diplomasinin esnekliğini ustaca kullanmış, diğer yandan teröre verdiği desteğin ne denli isabetsiz olduğuna vurgu yaparak, S 400 ve diğer sorunlar konusundaki kararlılığını hatırlatmıştır.
Başkan Erdoğan bu şahsiyetli duruşuyla yeni Türkiye'yi eskisiyle karıştıranlara önemli bir ders vermiştir.
Başkan Erdoğan, aradaki çetin problemlere rağmen çözülemeyecek sorun bulunmadığına vurgu yaparak diyalog kapısının açılmasına katkıda bulunmuştur.
Biden ile yapılan görüşmede çetin sorunlar çözülmemiştir, böylesi kısa görüşmelerde çözülmesi de mümkün değildir. Ama bence bu görüşmenin olumlu olan yanı diyalog kapısının açılmış olmasıdır.
Kazanan diyalog olmuştur.
Diğer sorunlar zamana yayılarak çıkış yolu aranacaktır. Bulunamazsa Türkiye doğru bildiği yolda yürümeye devam edecektir.
Türkiye bu görüşme ile ABD'ye güvenilmeyeceğini ama diyalog kapısının da açık olduğunu dünyaya ilan etmiştir.
Diğer liderlerle yaptığı görüşmeler de Türkiye tezlerinin tekliflerinin öne çıktığı görüşmeler olmuştur.
Türkiye bu görüşmelerde muhataplarına tezler/teklifler sunarak artık oyun kurucu olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini göstermiştir.
Bu başarı Türkiye'nin başarısıdır.
Muhalif de sevinmelidir muvafık da.
Nokta.