Mahir hoca, Mahir abi, Mahir Ünal.

Bardağın dolu tarafı, yalanın dudak payına kurban edildi.

Güzel insanlar susuyorsa, Allah'a konuşuyordur. Tevekkül, susmuşların ses teli. Susmak sinmek değil, susmak sessizliğin hayra yorulmuş hali.

Hayatım boyunca " İyilerin mutlu olmasından" başka hiçbir şey istemedim . İyilik vefaya veda etmeyen ruhların giysisi. Daha önce de yazmıştım iyi adamları hatırlatmak kalemin de kelamın da şanıdır. Buradan mülhem bu yazı savunma değil hatırlatma yazısı.

Mahir Ünal. Yedi Güzel Adamın memleketinde doğmuş. Maraş'ın suyundan huyuna sirayet eden Yedi Güzel Adamın toprağından. Aşık Veysel'in yâri üzülmez bu memlekette. Sadakatinden sual olunmaz. İnsan , ciğerlerine neyi çekiyorsa dilinde o vardır. Şiiri, adamlığı, irfanı , tevazuyu ciğerlerine kadar çeken insanın sesi de soluğu da Maraştır. İnsan , yaşamadığı şeyin ahkamını kesiyorsa dudak tiryakisidir kendini kandırır başkası kanmaz.

Mahir Abi iyi adamdır. Bakın bunu öyle yazı boşluklarını doldurmak için yazmıyorum . Şahit olduğumdan fazlasını yazmam, eksiğine tamah etmem arkasından abi diye seslenen herkese kardeş olmuştur.

Koltuğu odasında bırakır, sırtında taşımaz.

Makamın insanı değil, insan olmanın makamındadır.

En iyi rütbesi abiliğidir.

Evet iyi bir siyasetçidir ama sadece bir siyasetçi değildir.

Alçalmaya gönüllü olanların karşısında bile toprak gibi olmayı şiar edinmiş bir adamın çiftçiyle arasını bozamazsınız.

Ektiğinin ve biçtiğinin şükrünü Allah'a teşekkürünü emek sahiplerine gönülden gösteren bir adamdır Mahir Ünal .

Bu yazı bir savunma yazısı değil sadece içimizdeki iyi adamları hatırlatma yazısı ,

Bu sebeple , yalanları yal tabağı olmuşların beslenme kaynaklarını buradan yazıp,

Pusuya yatanların Günaydını olmayacağım .

Bir Tv Programında söylediği bütün sözleri kırpıp çalı çırpıyla doluşturup servis eden şeref züğürtlerinin istediği yine olmadı.

Bir operasyon çekiyorlar güya , bir haller bir böğürtü koparmacalar , tekzipler havada uçuşuyor, özürler parende atıyor, utanmazlık halay başı olmuş .

Nihayetinde bütün alçakların kalabalığından arınmak yalnızlığın en şerefli halidir.

Dün de yazdım , Hayatta ciddiye almadığım tek insan tipi, fazla ciddiye alındığı vehmiyle düet halinde olandır.

Mahir Ünal,

Ruhları üşütmüş, iyilik ve adamlık görünce hasta olanların kinden kalelerine değil,

Oğluyla Legolardan inşa edeceği masalların zaferine bakmalıdır.

Belki bu leşlerden paçalarımızı kurtaramıyoruz öyle sıvanmışlar lakin

Hayallerimizi ve kalbimizi uzanamayacakları yerlere taşıyabiliriz.

Yani evlatlarımızın kalbine..