Mavi Marmara gemisine silahlý müdahalenin Ýsrail iç siyasetine bir baþka yansýmasý ise, Ýsrail Savunma Bakaný Ehud Barak'ýn, son dönemdeki geliþmelerin daha etkin bir hükûmet ihtiyacýný ortaya koyduðunu söyleyerek, koalisyona Tzipi Livni liderliðindeki Kadima Partisi'nin de katýlmasýyla bir ulusal cephe hükûmeti kurulmasýný istemesidir. Ýsrail Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Daniel Ayalon, gemide HAMAS'a silâh götürdüklerini iddia ederek müdahaleyi savunarak baðýmsýz amaçlarla bu giriþimi sonlandýrmaya karar verdiklerini, uluslararasý güçlere birlikte çalýþma çaðrýsý yaptýklarýný ifade etmiþtir.
Gazze'deki HAMAS sözcüsü Sami Ebu Zuhri, Araplar ve Müslümanlara Ýsrail büyükelçilikleri önünde "baþkaldýrý" çaðrýsýnda bulunurken, Ýsmail Haniye de olayý "acýmasýz bir saldýrý" olarak niteleyerek BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'u, bu gemilerde bulunan dayanýþma gruplarýný korumak ve Gazze'ye güvenle gelmelerini saðlamak konusunda sorumluluklarýný üstlenmeye çaðýrmýþtýr. Arap Birliði Genel Sekreteri Amr Musa Doha'da yaptýðý açýklamada, saldýrýnýn ardýndan ortak bir Arap tutumu benimsemek için Kahire'de toplantý çaðrýsý yaparken, "Ýsrail'in düzenlediði kanlý saldýrýyla barýþ istemediðine dâir yeni ve çok güçlü bir mesaj verdiðini" dile getirmiþtir.
HAMAS sözcüsü Fevzi Barhum, dönemin Türkiye Cumhuriyeti Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn AK Parti grup toplantýsýnda yaptýðý konuþmayý "güçlü ve tarihi" olarak niteleyerek "Ýsrail iþgalinin suçlarýna kýlýflar bulan birçok bölge ülkesini utandýrdýðýný" söylemesi, Mýsýr ve Ürdün'e yönelik eleþtiriler içeriyordu. Meþal ise Ýsrail'in gemiye müdahalesine BM'nin çok zayýf tepki vermesinin suçlusunun ABD olduðunu, Refah sýnýrýnýn açýlmasýnýn "Ýsrail'in suçuna verilmiþ gerçek bir cevap olacaðýný" belirtmesi, ABD'nin yaklaþýmýndan duyulan memnuniyetsizliðini ortaya koymaktadýr.