Meğer ülkemizde ne gençler varmış da haberimiz yokmuş!

Tayyib Bey'in İBB başkanıyken Ulaşım A.Ş.'nin genel müdürlüğünü yaptığı dönemde tanıştığımız Makine Mühendisi Ahmet Gök Bey, bu Ramazan ayında çok sayıda gayr-i Müslim'in kelime-i şehadet getirerek Müslüman olduğunu söyleyince etkilenmiştim.

Bizim dindarlar dünyevileşme girdabında dinden uzaklaşırken gayr-i Müslimlerin İslam'ı seçiyor olması hem düşündürücü hem de sevindiriciydi.

Müslüman olanların hepsi turistlerden oluşuyordu. Yani mali durumu yerinde dünyayı gezmeye çıkmış insanlar, ruhlarındaki boşluğu doldurma heyecanını yaşamaları sevindirirken; bizim mal mülk edinmiş dindarlarımızın dün içinden çıkmadıkları camilere bile uğramaz hale gelmiş olmaları düşündürücüydü!

Her neyse bu insanlar nasıl Müslüman olmuşlar onu merak ettim.

Bir avuç cami gönüllüsü gencin sırf Allah rızasını gözeterek turistlere yardımcı olmalarının meyvesiymiş meğer bu kelime-i şehadet bereketi.

Yok, düşündüğünüz gibi değil. Turistlere gidip onlara dini tebliğ etmemişler. Tam tersine turistler onlara gelmiş sormuşlar onlar da dillerinin döndüğünce anlatmışlar ve kimileri 'öyleyse ben Müslüman olmalıyım.' diyerek şehadet getirmişler.

'Kim bu gençler?' dedim Ahmed ağabeye. 'KİM' dedi. Yani Kültürlerarası İletişim Merkezi'yle birlikte gönüllü çalışan gençler.

İlk defa duydum KİM ismini. Merkezi Süleymaniye'de, Ayasofya'da da şubeleri bulunan bir vakıfmış. Fatih Özkan ismini verdi, 'Bu hayırlı işin öncülerindendir! ' dedi.

Hafta içinde bu gençleri görmek için Ayasofya'ya gittim.

Çarşamba günü öğle namazını Ayasofya'da kıldım.

Ne bereketli bir camiymiş meğer Ayasofya. İçi dışı insan doluydu. Camiin yarısı namaz kılan cemaat ile diğer yarısı görmeye gelmiş turistlerle doluydu.

Namazdan sonra Fatih Özkan'ı aradım, Süleymaniye'de olduğunu söyledi, mekânın adresini aldım.

Ayasofya Camii'nin arka sokağa açılan çıkış kapısının karşısında. Caferağa Medresesi sokağının başında Hagia Sophia Cultural Info Center tabelasıyla bir danışma merkezi. Önünde kaldırım üstünde küçük bir masada değişik dillerde tanıtıcı broşürler var. Başta Ayasofya Camii olmak üzere kimi camiler ve İslam hakkında.

Selam verdim girdim ismi Hatice olan gencecik bir hanım kız tebessümle karşıladı. Faaliyetlerini öğrenmek istediğimi söyledim, hemen kurulu projeksiyon üzerinden bir sunum yapmaya başladı. Çok geçmeden Fatih Özkan da heyecanla girdi içeri.

Bu hayırlı faaliyetin nasıl başladığını ve şu anda hangi aşamada olduğunu görseller üzerinden anlattılar.

Faaliyet alanları camiler, vakıf merkez ve şubesi. Kayıtlı 300 civarında dil bilen gönüllü genç var. Düzenli olarak haftada yarım veya bir saat faaliyete katılan 40 civarında genç var.

Bunlar Kadıköy'de bankların üzerine İncil bırakan misyonerler gibi hareket etmiyorlar. Kendi arzusuyla gelenlerin sorularına cevap veriyorlar.

Bunlar 'cami gönüllüsü' gençler. Turistler karşısındakinin bir istismarcı olmadığını görüp rahat iletişim kursun diye özellikle yakalarında gönüllü kartı taşıyorlar. Bu hususta tabii ki Diyanet'in yapıcı yaklaşımı takdire şayan bir güzelliktir.

Görevleri turistlerin cami hakkında yönelttikleri sorulara cevap vermek ve merak ettikleri konulara açıklık getirmek. Daha fazla bilgi isteyenlere broşürlerle ve isterse vakıf merkezinde yapılacak sunumlar ile yardımcı olmak.

Bu faaliyetin özelliği ve kuralı, turistlere gidip onlara bir şey anlatmak değil, yardım almak isteyen ve kendi isteğiyle müracaat eden turistlere bilgi vermekten ibaret.

2009'larda Sultanahmet Camii'nde başladıkları faaliyet şimdilerde Süleymaniye Camii ve Kültürel Bilgilendirme Merkezi ile Ayasofya Camii Kültürel Bilgilendirme Merkezi'nde devam ediyor. Buralara uğrayıp bilgi talep edenlere hem bilgi veriliyor hem de isterlerse sunum yapılıyor.

Daha fazla bilgi isteyenlere vakıf merkezinde sohbetler yapılıyor iftarlar veriliyor.

Tabii bu hizmetleri veren o gençlerin sadelik ve samimiyetlerinin muhatapları üzerinde bıraktığı etki önemli. Herhangi bir maddi çıkar hedefi yok. Verdiği bilgiler sağlıklı ve doğru olunca bazı turistler 'Öyleyse ben Müslüman olmalıyım.' aşamasına geliyorlar.

İşte bu hayırlı ihlaslı hizmetin bereketli sonucu, bu Ramazan ayında çok fazla sayıda turist kelime-i şehadet getirerek Müslüman olmuş.

Hatice Ramazan ayının 15. günü birden fazla turistin topluca kelime-i şehadet getirdiğini anlatınca gözlerim yaşardı.

Meğer benim ülkemde ne gençler varmış da haberimiz yokmuş.

Ramazan'da çok sayıda gayr-i Müslim İslam'ı seçmiş.

2021'in Nisan'ından 2022 Nisan'ına kadar da KİM'in kurduğu iletişim sonucu Hak dini seçerek Müslüman olanların sayısının 200 civarında olduğunu duyunca da bu gençleri tanımadan ve görmeden sevdim.

Allah sayılarını artırsın.

Bu hizmete vesile olan iki önemli ismi ve arkadaşlarını anmazsak haksızlık etmiş oluruz. Aslında bu fikir Muhammed Hamidullah Ağırakça ve Enes Eryarsoy beylerin öncülüğünde gelişmiş. Bahreyn'de El Fatih camiini tanıtan bir uygulama görmüşler oradan esinlenmişler iyi de etmişler çok hayırlı bir faaliyete sebep olmuşlar.

KİM buna gönüllülük ilkesini ekleyerek gönüllere girmeyi başarmış.

Ne kadar mükemmel olursa olsun yüz yüze iletişimin etkisini hiçbir sistem sağlayamaz. Gönüllülerin o samimi tavırları en görkemli sistemden daha etkilidir.

Bu arada Çamlıca Camii'ndeki İslam Medeniyetleri Müzesi'nin mükemmelliğini de hatırlatmak isterim. Müzede sergilenen tarihi eserlerin yanı sıra kullanılan teknolojiye hayran kalmamak mümkün değil. Oradaki ses ışık ve animasyonları yazıyla tarif mümkün değil mutlaka görülmesi gerekir. İslam'ın doğuş ve yayılışı, aynı şekilde İslam devletlerinin tarihleri öylesine güzel bir şekilde animasyon olarak hazırlanmış ki yorulmanıza gerek yok. Önünde durup seyredin.

Avrupa'daki önemli müzeleri gezdim, New York'taki o merkezi müzeyi de gezdim ama Çamlıca'daki teknolojiyi ne Avrupa'da ne Amerika'da gördüm.

Aslında o müzenin bir benzeri Ayasofya ile Sultanahmet arasına yapılsa ve KİM'in gönüllüleri de isteyene bilgi verse diye geçti aklımdan!

Verilen hizmetin heyecanını yüreğinde hissettiği her halinden anlaşılan Fatih Özkan aslında Müslüman olanlara bir müddet yeni dinlerini öğretecek bir merkeze olan ihtiyaçtan bahsetti!

Ama KİM son derece mütevazı bir kuruluş. Süleymaniye'deki merkezi de Ayasofya'daki şubesi de kiralık.

Ve bu merkezin yükünü taşıdığını öğrendiğim az sayıda esnafı tebrik ediyorum. Kendilerini tanımıyorum ama bu hayırlı hizmet için ne kadar tebrik etsek azdır.

Tebrikler teşekkürler, Mevla sayılarını artırsın!