CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan için, “Milli Güvenlik Sorunudur” demiş. İşte bu dil var ya.. Tam da bu dilin bizzat kendisi milli güvenlik sorunudur.. Bu dile ve söyleme bakarak ABD'nin yeni Başanı Biden; ".. Türkiye'deki muhalefetle birlikte Erdoğan'ı devireceğiz.." diyebiliyor..
İmrendikleri batı demokrasilerinde muhalefet partileri seçim döneminde ülkenin beğenmedikleri politikalarını eleştirir ve seçmenden oy ister.. Sağlık, eğitim, ekonomi, bayındırlık, savunma neyse.. Başka tarzlar da önerirler kuşkusuz.. Metot değişikliği önerirler.. Daha radikal taleplerde de bulunabilirler.. Ama kendi devlet başkanını, yürütmenin başında kaptan köşkünde otururken başka devletlere şikayet eden bir muhalefet anlayışı dünyanın hiç bir yerinde yok.. Bakın Tam da Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan hakkındaki o yakışıksız ifadeleri kullandığı dakikalarda, yabancı bir yayın organı benzer bir dille Erdoğan'ı manşete taşıyordu.. Yakışan; Kılıçdaroğlu'nun da içerideki kısır tartışmaları bırakıp devlet başkanını dolayısıyla milli iradeyi hedef alan bu düşmanca söyleme karşı Erdoğan'ın yanında durmasıdır. Ama o, bu adamların değirmenine su taşımayı tercih ediyor.
Milli güvenliğimiz konusunda tespit yapanlar, özellikle terör örgütleriyle arasına mesafe koyamayan siyaseti eleştirmeliler bence.. O siyasete prim veren anlayışı.. PKK'nın şehir yapılanmasına dönük operasyon, gelmiş dayanmış İstanbul'un göbeğinde Şişli Belediyesine.. Hâlâ daha uzaklarda milli güvenlik sorunu aramaya gerek var mı? Sahiden bu belediye başkan yardımcısı konumundaki kişinin, terör örgütüyle irtibatı kesinleşirse, hangi ulaşılması riskli olan bilgilere ulaşıp nerelerle paylaştığı konusunda endişe duymayacak mıyız?.. Al sana milli güvenlik sorunu.. Bir belediye başkan yardımcısı hangi bilgilere rahatça erişebilir?.. Sayın Kılıçdaroğlu bence bunu da düşünmeli..
Daha dün "Bu ordu satılmıştır" diyerek hem hatalı bir bilgi üzerinden analiz yapan hem de haddini aşarak orduya hakaret etmeye kalkan vekili için bir işlem yaptı mı Sayın Kılıçdaroğlu?.. Tam da; PKK ile, DEAŞ ile, DHKP-C ile hem yurt içinde hem de sınırlarımız dışında aslanlar gibi savaşırken.. Tam da Azerbaycan'ın haklı zaferini paylaşırken.. Tam da Doğu Akdeniz'de, Ege'de gerginliğin arttığı bir dönemde.. Türk ordusunun hedef alınması, zamanlaması açısından çok problemli değil mi?.. CHP'de herhangi biri bu sözleri söylemiş olsa o sözler üzerinden sürdürürsünüz tartışmayı. Fakat aynı zamanda; "... Doğu Akdeniz'den çıkalım.." teklifi vermiş bir vekildir Ali Mahir Başarır.. Biz, Akdeniz'de varlığımızı göstermeye, kabullendirmeye, hukuksuzluğu gidermeye çalışırken gemilerimizi limana çekmeyi teklif etmiş bir isimdir.. Bir milli güvenlik sorunu aranacaksa burada aranması daha doğru olmaz mı?.. Dibimizde terör devleti kurulurken; “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur” denmesi ya da "ne yani PYD mi saldıracak bize!" denmesi milli güvenlik sorunu değil midir?..
Özetin özeti.. Bu millet milli güvenliği ve milli güvenlik sorununu da çok çok iyi biliyor.. Kimse merak etmesin..