En az 11 aydýr karþý ittifakýn liderliðini, 12 yýldýr CHP'nin genel baþkanlýðýný yapan Kemal Kýlýçdaroðlu'nun ilan ettiði vizyon belgesiyle 6'lý Masa'nýn açýkladýðý anayasa deðiþikliði önerisi birbirini çok güzel tamamlýyor.
Her iki metin de Türkiye'de muhalefetin nerede durduðunu, kimle iþ yaptýðýný, ne vaat ettiðini ve Türkiye'nin meselelerini kendilerine ne kadar dert ettiðini gösteren eþsiz örnekler.
Ýkisi de daðýnýk, tutarsýz ve en önemlisi de siyasi iradeyi devre dýþý býrakan müphemlikler içeriyor
En önemli iþi seçmene ortak Cumhurbaþkaný adayý göstermek olan ama seçimlere 5-6 ay kalmasýna raðmen hala bir isimde ortaklaþamayan muhalefet partileri ortaya çýkan kakofoniyi "güçlendirilmiþ parlamenter sisteme geçiþ için anayasa önerisi" olarak sundular.
Önerinin en fazla eleþtirilen yönü, -adýný koyalým- en büyük ayýbý 6'lý masa ortaklarýnýn yüzde 50+1 ile seçilecek Cumhurbaþkaný üzerinde kuracaðý vesayeti "þimdi demokrasi zamaný" diye öneriyor olmasýydý.
6'LI MASANIN CUMHURBAÞKANI YA KUKLA YA KARAKTERSÝZ OLACAK!
SP lideri Karamollaoðlu verdiði bir röportajda kokuþmuþ vesayeti "eþgüdüm kurulu" olarak kodladý ve aslýnda herkesin gördüðü ama masa ortaklarýnýn hala gizlemeye geçiþtirmeye çalýþtýðý garabeti belki boþ bulunarak belki baþka bir siyasi hesapla birer birer açýk ediverdi.
En eðlencelisi, seçimden önce 6'lý masaya tabii olmasý konusunda taahhüt imzaladýklarý cumhurbaþkaný aday adayýnýn seçilmesi halinde taahhüde uymazsa ne olacaðýyla ilgili soruya verdiði cevaptý. "O zaman yaptýðý büyük bir karaktersizlik olur"!
Yani 6'lý masa ittifaký önere önere Türkiye'ye masanýn vesayetine uyarsa bir "kukla cumhurbaþkaný", uymazsa "karaktersiz cumhurbaþkaný" vaat ediyor!
VATANDAÞI DARBEYE ORTAK EDECEKLER!
Hangi kelimelerle süslenirse süslensin nasýl PYD-YPG-SDG deðiþmiyor ve PKK'nýn ta kendisi olarak iþlev görüyorsa, 6'lý masanýn "güçlendirilmiþ parlamenter sistem" ambalajýyla getirdiði öneri de milli iradenin, seçmen tercihinin üzerinde kurulacak vesayet sisteminden baþka þey deðildir.
Cumhurbaþkanýna talimat verecek, "ipini" elinde tutacak bir kurul anayasal bir kurul deðildir, Mehmet Uçum'un dediði gibi bu "anayasaya darbedir".
Yani muhalefet partileri, en temel demokratik haklarýndan birini kullanarak oy atacak olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlarýný anayasal bir darbenin ortaðý haline getirmeyi planlamaktadýr.
Ajan örgütü FETÖ'nün bu ülkenin askerini, polisini, öðretmenini, doktorunu, kaymakamýný, valisini ve oturduklarý makamlara tanýnan yetkiyi kullanarak ülkeyi iþgale kalkmasýndan farklý deðil bu!
KILIÇDAROÐLU'NUN VÝZYONU KÜRESEL VESAYET
Adaylýðýný partisine kabul ettirse de masaya kabul ettiremeyen Kemal Kýlýçdaroðlu'nun vizyon töreni de ne yazýk ki bundan farklý deðildi.
Salona gelmeye bile tenezzül etmemiþ isimlerin CV'lerini millete göstererek Türkiye'yi kurtaracaðýný iddia etmek, parayla tuttuðu danýþmanlarýn seçmene güven vereceðini ummak ancak Kýlýçdaroðlu'na yakýþýrdý. O da bunu yaptý.
Sunumlarýn içeriklerinin gerçek rakamlarý istatistikleri yansýtmamasý, kasten çarpýtýlmýþ olmasý, zaten yapýlmýþ olaný vaat etmesi, kimi isimlerin sicilinin karanlýk olmasý gibi "kusurlar" bir yana ilan edilen vizyonun bütünlük ve derinlik içermemesi de CHP adýna büyük bir fiyaskoydu.
Söylemine bile çalýþmadýklarý hedefi eyleme nasýl dökmeyi düþünüyorlar acaba?
Osmanlý Ýmparatorluðunun nasýl parçalanýp bölüþüleceðinin anlaþmasý olan Skyes Picot'nun yüzüncü yýlýnda yakýn coðrafyamýz yeniden lime lime edilirken, her yanýmýz yangýn yeriyken ve en önemlisi bu þartlara raðmen Türkiye tam baðýmsýzlýk yolunda çok önemli bir ivme kazanmýþken;
Türkiye, Cumhurbaþkaný Erdoðan sayesinde dünyanýn en etkili, ilham veren, teþekkür edilen ülkelerinden biriyken Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlarýna küresel vesayet öneriyor CHP lideri.
Nasýl bir siyasi deha ama!
BÝR TEÞEKKÜRÜ HAK ETTÝLER!
Vesayete çýkan bu sarih sunumlar, içler acýsý vaatler için kendilerine ne kadar teþekkür etsek azdýr aslýnda.
Kendilerine güvenirsek Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyýlýna hangi siyasi akýlla gireceðimize ve baþýmýza ne geleceðine dair çok deðerli bir ön gösterim sundular kamuoyuna.
Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn ve Cumhur Ýttifaký ortaklarýnýn iþini epey kolaylaþtýrdýlar.
Vatandaþ vesayetten, darbeden, ithal akýldan býkýp usanmýþ ve nihayet bundan kurtulmuþken, güdümlü/eþgüdümlü/dýþarlýklý "sulh konseyi"nden vatanýný yeni kurtarmýþken geleceðini kendi eliyle gidip "okyanus ötesine" teslim eder mi hiç?
YÜK YÝNE ERDOÐAN'IN OMZUNDA!
Bu ahval ve þerait içindeyken gazetemiz Star'ýn 9 yýldýr baþarýyla tertiplediði ve artýk gelenekselleþen, kültür-edebiyat dünyasýnýn sayýlý saygýn ödüllerinden biri olmayý baþaran Necip Fazýl Ödüllerinin bu yýlki temasýný gerçekten çok beðendim.
"Yük Kimin Omzunda" sorusu öyle sarih bir yüzeye çekiyor ki bütün bu akýþkan ve de kaypak içeriði. Sahtelik beceriksizlik, satýlmýþlýk alýnmýþlýk, yalan dolan ve el çabukluðu marifet gösteriler hakikat süzgecine tabi tutulduðunda geride bir þey kalmýyor.
Geride kalan gerçeði yüklenecek, yüküyle dertlenecek ve derdi giderecek bir omuzdur ihtiyacýmýz olan. O da zaten derdi de, yükü de çekendir.