Muharrem Ýnce vakasý…

Muharrem Ýnce’nin “Memleket Hareketi”, yeni bir siyasî denemedir. 2023’teki Cumhurbaþkanlýðý seçimine ayarlýdýr.

Temel soru þudur: Türkiye için böylesi bir çýkýþ ne kadar gerçekçidir ve baþarý þansý var mýdýr?

Ýnce’nin motivasyonu, memleket davasý mýdýr, yoksa asýl nefsine mi teslim olmuþtur?

Doðrusunu kendisi bilir.

Ancak görünen þudur: Muharrem Ýnce, Cumhurbaþkaný olmaya kilitlenmiþtir. Düþse de kalksa da bundan vazgeçmeyecektir.

Cumhurbaþkanlýðý adaylýðýndan sonra Muharrem Ýnce’de böyle bir hipnoz hali görüyorum.

Erdoðan karþýsýnda aldýðý yüzde 31 oyu kendinden biliyor. Bu sonucu bir sýçrama rampasý yapmak istiyor.

CHP’ye yönelttiði eleþtirilerin bir bölümünde haklý da. Mesela Abdullah Gül’ü aday yapmaya kalkmasý, CHP’nin iktidar iddiasýndan vazgeçmesi demektir.

Olmaz ya, 2023’te Abdullah Gül, ya da CHP dýþýndan “dostlar”la birlikte belirlenen baþka ortak bir aday kazansa, Cumhurbaþkanlýðý kabinesi nasýl kurulacak?

Alenen koalisyon pazarlýklarý yapýlacak, eski hamam eski tas bile olmayacak. Daha beter çok baþlý bir yönetim devreye girecek.

Genel kanaat þudur: Muharrem Ýnce, eleþtirileri ile CHP’nin tezatlarýný sergilemek peþinde deðil. Kendi adaylýðýnýn haklýlýðýný/gerekliliðini ispata çalýþýyor.

Ülkemizin siyasî gerçeði ile bakýldýðýnda bir sorgulama daha yapmak lazým.

Türkiye’deki siyasî/ekonomik/sosyal/kültürel mücadele milli/yerli olan ile küreselciler arasýndadýr.

Muharrem Ýnce’nin bu konudaki duruþu dik deðildir.

Bir yandan Atatürkçülüðü temel almakta, öte yandan HDP’ye göz kýrpmaktadýr. Hem de HDP’yi bütün Kürtlerin partisi olarak selamlamaktadýr.

Muharrem Ýnce’nin þaþkýnlýðýný anlatan baþka bir fotoðraf var. Ayasofya’da namaz kýlmaya Sultanahmet Camiinin avlusuna gitmek, tam bir kafa karýþýklýðýdýr.

Bir diðer önemli husus, içlerinde Batý baþkentlerinin ve FETÖ’nün bulunduðu küreselciler, Muharrem Ýnce’ye nasýl bakmaktadýr?

Son kurultayýn galibi, 9 seçim yenilgisine raðmen 6. defa Kýlýçdaroðlu olmuþtur. Yani küreselciler Kýlýçdaroðlu’ndan vazgeçmemiþtir.

Önümüzdeki günler Muharrem Ýnce’nin küreselci sermaye/medya ve güç odaklarýnca yalnýzlaþtýrýlacaðý dönem olacaktýr.

Malum medya þimdiden Ýnce’ye tavýr almaya baþladý bile.

Muharrem Ýnce, yürüyüþünü Fransa’daki Macron’un çýkýþýna benzetiyor.

Sol’un bu ülkede en büyük yanýlgýsý, milletimizi Batýlý toplumlarla karýþtýrmasýdýr. Muharrem Ýnce de ayný saplantýnýn esiridir.

Ýnce, memleket meselesi diyor ama milletimizin deðerlerine, beklentilerine deðil, yabancý rüzgârlara yelken açýyor.

Ýnce yeni bir kadro açýklayacaðým diyor.

Davutoðlu da, Babacan da öyle söylemiþti. Var mý toplumu heyecanlandýran isimler?

Muharrem Ýnce’nin kadrosu da öyle olacak…

Yürüyüþe Sivas’tan baþlamak da parlak bir fikir deðil.

Ahmet Davutoðlu’nun, “giderim sadece esselâmü aleyküm derim, Anadolu’yu ayaða kaldýrýrým” hayali gibi bir þey…

Davutoðlu demiþken, Muharrem Ýnce’nin çýkýþýna bakýp þunu diyebiliriz:

Davutoðlu ve Ali Babacan, AK Parti’den oy týrtýklamak için cepheye sürülünce, CHP’li medya pek sevinmiþti. Þimdi ise Muharrem Ýnce’yi, CHP’yi bölmek, Millet Ýttifaký’nýn tekerine çomak sokmakla suçluyorlar.

Sanki Midyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmanýn telâþý var…

Muharrem Ýnce’nin basýn toplantýsýnda soru almamasý, Beþtepe’ye bir genel baþkan yardýmcýsý gitti, ismini biliyorum deyip açýklama yapmamasý falan sadece peþrev çekmektir.

Baþlama vuruþu yapýlmýþtýr ve kýrmýzý kartlýk çok faulu bir maç, CHP’yi beklemektedir…