NATO zirvesi ve Türkiye

NATO zirvesi hem Türkiye'nin Batı güvenlik sistemi içindeki tarihsel önemini teyit eden, hem de Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin kendi menfaatlerini önceleyen ve bu yolda artık bölgesel bir güç olduğu gerçeğini kabul eden bir zirve olarak tarihe geçti.

NATO'nun kendi gündem başlıkları dışında herkesin merakla takip ettiği en önemli görüşmeler Türkiye'nin merkezde olduğu görüşmelerdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan zirve boyunca Fransa Cumhurbaşkanı Macron, İspanya Başbakanı Sanchez, Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Macaristan Başbakanı Orban, Litvanya Cumhurbaşkanı Nauseda, Hollanda Başbakanı Rutte, Almanya Başbakanı Merkel, İngiltere Başbakanı Johnson ve ABD Başkanı Biden ile görüştü.

Görüşmelerin tamamı verimli ve olumlu geçti.

Erdoğan hem zirvede yaptığı konuşmada hem ikili görüşmelerde PKK-PYD terör örgütüne verilen desteğin sonlandırılmasını, terörle mücadelede iyi terörist kötü terörist ayrımı olamayacağını yüzlerine söyledi.

Her zaman, her yerde, her durumda devletimizi ve milletimizi en güzel şekilde temsil eden, "işte bu" dedirten Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kez daha dünya lideri olarak temayüz etti.

30 müttefik ülkenin liderinin ortak fotoğraf verdiği karede görüldüğü üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Biden'la beraber fotoğrafın merkezinde, en öndeydi.

REUTERS VE AFP FENA PATLADI

Ve beklenen oldu.

Kendi ülke gündemlerini ve kendi liderlerini haber yapmak yerine sık sık Türkiye Cumhurbaşkanını manşete çeken, kapak yapan ve Erdoğan'ın popülaritesi üzerinden tiraj almaya çalışan Batı medyası Brüksel'de de boy gösterdi.

İçerdeki şuursuz kötücül medya gibi Türkiye'nin güçlenmesinden rahatsız olarak Erdoğan'ı hedef alan ülkelerin devlet medyası bizzat operasyona girişti.

İngiliz Reuters ile Fransız AFP selamlamak için ayağına gelen Biden'ı görünce ayağa kalkan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sanki Biden'ın önünde eğilmiş, hatta elini öpmüş gibi göstermeye kalktılar.

Bundan bile medet umdular!

Dünyanın en eski haber ajanslarından olan ve haberciliğin kurallarını koyup "kitabını yazan" her iki ajans da çok fena patladı. İtibarları yerle yeksan oldu.

Dünyanın gözü önünde, canlı yayında gerçekleşen bir olayı manipüle edemezsiniz çünkü. Gerçek illa çıkar ortaya.

Nitekim Anadolu Ajansı sadece fotoğraf olarak değil geniş bir video çekimiyle gerçeği aktarırken AFP ve Reuters'ın algı operasyonunu da ortaya koydu.

Böylelikle mevkidaşına belirgin şekilde saygı ve ilgi gösteren kişinin Erdoğan değil ABD Başkanı Biden olduğu görünür oldu.

Türkiye'de hasedinden çatlayan Odatv, Cumhuriyet, Kronos gibi operasyonel medya için yalan ve manipülasyon vaka-i adiye olduğundan üzerinde durmaya değmez.

ERDOĞAN-BİDEN GÖRÜŞMESİ

Joe Biden'ın ABD Başkanı olarak ilk kez katıldığı NATO Zirvesi'nde Erdoğan- Biden ikili görüşmesi zirvenin en önemli görüşmesi olarak kayda geçti.

Zirve öncesi yürütülen heyet çalışmalarının bir sonucu olarak liderler görüşmesinin olumlu başlıklarla gerçekleşmesi ve uzlaşılamayan konular yerine anlaşılan alanlarda işbirliğini artırma beklentisi vardı. Öyle de oldu.

Basın karşısına daha önce çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmeyle ilgili "verimli geçti" dedi. Tarihi belli olmasa da yapımı tamamlandığında Türk Evi'nin açılışı için ABD'ye gittiğinde "kucaklaşmanın tamamlanacağını" söyledi.

Erdoğan ile görüşmesinde, birçok konuda nasıl ilerleme kaydedeceklerini de ele aldıklarını aktaran Biden ise "Ekiplerimiz görüşmeye devam edecek, Türkiye ile ABD arasında gerçek bir ilerleme kaydedeceğimize inanıyorum" dedi.

Asıl niteleme şuydu: "Erdoğan ile pozitif ve verimli bir görüşme yaptık. TR ile ABD'nin büyük gündemleri, ajandaları var."

Büyük gündemler, ajandalar mı?

YÜZLERİNE, YÜZLERİNE SÖYLEMİŞ

Anlıyoruz ki ABD'nin teröre verdiği desteği; YPG'nin PKK olduğunu; PKK'ya silah vererek DEAŞ'ı yok edemeyeceğini; terörle mücadelede ikiyüzlülüğün olamayacağını; ABD Türkiye'ye hava savunma sistemi vermediği için Rusya'dan S400 alındığını; Türkiye F35'lerin üretim ortağı iken, üstelik uçakların parasını ödediği halde projeden haksız hukuksuz yere çıkarıldığını bir kez daha söylemiş Erdoğan.

Yüzlerine, yüzlerine söylemiş.

Gerçi sahada alenen söylüyor zaten. 15 Temmuzdan beri TSK dünyanın en aktif, en etkili ve sonuç alıcı ordularının başında geliyor.