Washington Portakalý ekrandan parmaðýný sallayarak sitem ediyordu gidenlerin ardýndan; “Bazýlarýný memnun edememiþiz galiba.. Bu ülke sizin hayatýnýzý kurtardý. Sizin, eþinizin, çocuklarýnýzýn hayatýný kurtardý..” diyordu..
Anlamadým ki.. Geldiklerinden beri ‘gitsinler’ kampanyasý yapan Portakal ve diðer tüm turunçgiller, þimdi insanlar kendilerine baþka çýkýþ yollarý arýyorlar diye neden sinirleniyor? Gelmesinler diye etmediklerini býrakmamýþlardý. E gidiyorlar iþte. Hatta gidemiyorlar bile. Bir bilinmeze sürükleniyorlar. Yeni ve belki de sonu faciayla bitecek bir maceraya yelken açýyorlar. Ama Portakal ve türevleri hâlâ memnun deðil. “Bu ülke sizin hayatýnýzý kurtardý” diyor. Þu kibire bakýn hele.. Þu enaniyete.. Ee? Hayatýný kurtardýðýnýz o insanýn, günün sonunda ne yapmasýný istiyordunuz?
Neden gidiyor mülteciler? Hiç düþündünüz mü? Portakal’ýn istediði gibi minnettar olup Fox Tv’nin kapýsýnda sabaha kadar dua etmek yerine neden kaçýþ yolu arýyorlar?
Yoksa, yoksa ne?!..
Hayatlarýný kurtarmýþýz..
Öyle buyuruyor Tilkilerin Portakal..
Mantar tabancasý patlasa korkudan evinden çýkamayacak olan adamlarýn, bu iç savaþtan kaçanlarla ilgili acýmasýz yorumlarýna bakýp, ancak onlar adýna utanabiliyorum.
Ak Parti siyasetiyle ayrý düþmüþ, stratejik yüzeyselliðin peþinden koþan bir kaybetmiþ, Edirne’ye yürüyenlere bakýp þöyle yazmýþ; “ hani biz ensar/muhacir anlayýþýyla kucak açmýþtýk onlara, þimdi Avrupa’ya karþý kart olarak mý sahaya sürüyoruz?”.. Bu meselelere uzak biri olsa oturur anlatýrsýn. Ki oturup uzun uzun anlattýklarým da oldu, olmadý deðil. Fakat bu arkadaþlar, iþin içinde. Yani iç savaþtan kaçan bir komþumuzu misafir etmekle onu zincir altýnda tutmak arasýndaki farký bilecek durumda. Peki neden böyle yapýyor? Çünkü çukur olmak bunu gerektiriyor..